1. Hukuk Dairesi 2015/7308 E. , 2015/8438 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANTALYA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/11/2014
NUMARASI : 2012/481-2014/612
Taraflar arasında görülen el atmanın önlenmesi ve yıkım davası sonunda, yerel mahkemece, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi Gülay raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir.
Davacı, kayden malik olduğu 2593 parsel sayılı taşınmazına davalının çit çekip, duvar örmek ve bu şekilde ayırdığı kısmına kaçak ve ruhsatsız gecekondu yapmak ve ağaç dikmek suretiyle el attığını ileri sürerek el atmanın önlenmesini ve muhdesatın yıkılmasını istemiştir.
Davalı, 1992 yılından beri üzerinde evi bulunan taşınmazı 23 yıl önce Ramazan Cabadak isimli birinden satın aldığını ve o tarihten beri taşınmazın zilyedi olduğunu, aynı yerde başka evlerin de bulunduğunu davanın reddini ve tapunun kendi adına tescilini savunmuştur.
Mahkemece, davacının dava konusu taşınmazı 21/06/1991 tarihinde yani henüz gecekondu yapılmadan tapudan devraldığı davalının davacıya ait taşınmaza gecekondu yapmak suretiyle tecavüz ettiği, dava konusu taşınmazın Gecekondu Kanunu kapsamında bulunmadığı ve hiç Hazine ya da Belediyeye ait olmadığı, Belediyenin hizmetler karşılığı almış olduğu bedellerin durumu değiştirmeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden, davanın taşınmaz malın aynına yönelik olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu; böyle bir davada, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 120. (1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 413.) ve 492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 16. maddeleri uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın, el atılan yerin değeri ile yıkım bedelinin toplamından ibaret olacağı ve bu tür isteklerin nisbi harca tabi olduğu kuşkusuzdur. (4.3.1953 tarihli ve 10/2 sayılı İBK).
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davanın, 5.000 TL dava değeri üzerinden ödenen peşin harç ile açıldıktan sonra bilirkişi tarafından tepit edilen el atılan yerin değeri esas alınarak harç ikmali yapıldığı, yıkım talebine ilişkin olarak yargılama sırasında harç ikmali yapılmadığı anlaşılmaktadır.
./..
Bilindiği üzere, 492 sayılı Harçlar Kanunu, harcın alınmasını veya tamamlanmasını tarafların isteklerine bırakmayıp, anılan hususun (temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın) mahkemece kendiliğinden gözetileceğini düzenlemiş ve buyurucu nitelikteki 32. maddesinde, yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağını öngörmüştür. O halde davada ileri sürülen isteklerden yıkım isteği ile ilgili olarak keşfen saptanan ya da saptanacak dava değeri üzerinden peşin harcın alınması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekirken, anılan husus gözardı edilerek işin esası bakımından hüküm kurulması doğru değildir.
Öte yandan, dosya içeriği ve toplanan delillerden çekişme konusu taşınmazın 2593 parsel sayısı ile tapuda kayıtlı iken 02.12.1993 tarihli imar uygulaması neticesinde çeşitli ada ve parsellere dönüştüğü, bu kapsamda mahkemece hakkında hüküm kurulan 10501 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 9.651 m² olarak davacı adına tescil edildikten sonra 10.06.1998 tarihinde taşınmaz üzerinde kat mülkiyeti tesis edildiği anlaşılmaktadır. Ancak yargılama sırasında yapılan keşif sonucu düzenlenen 12.06.2013 tarihli inşaat bilirkişi raporunda 10501 ada 1 parsel sayılı taşınmazdan bahisle 7.614 m² olduğu ve bu taşınmaz içinde davalıya ait ev olduğu tespitinin yanında, 27.05.2013 tarihli fen bilirkişi raporunun kroki kısmında davalıya ait taşınmaz 10507 ada 1 parsel içerisinde işaretlenmişken, raporun metin kısmının her üç paragrafında da ayrı ada numaralarının belirtilmesi (1. paragrafta 10507 ada 1 parsel, 2. paragrafta 10501 ada 1 parsel, 3. paragrafta 10509 ada 1 parsel) suretiyle oluşan çelişki giderilmeksizin hükme elverişsiz bilirkişi raporuna istinaden karar verilmesi doğru olmamıştır.
Hâl böyle olunca; öncelikle davada ileri sürülen isteklerden yıkım isteği ile ilgili olarak keşfen saptanan ya da saptanacak dava değeri üzerinden peşin harcın alınması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilerek bilirkişilerden alınacak ek rapor ile ya da gerekirse yeniden yapılacak keşif ile davalıya ait evin tam olarak davacıya ait hangi ada parsel numaralı taşınmaz içinde kaldığının kesin bir şekilde tespiti ve sözkonusu çelişkinin neden kaynaklandığının açıklattırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir.
Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.