16. Hukuk Dairesi 2015/1894 E. , 2016/2585 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVALILAR : ... VD.
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu...Köyü çalışma alanında bulunan 137 ada 15 parsel sayılı 44.636,91 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı, irsen intikal ve hibe nedeniyle davalı... ve müşterekleri adına, 137 ada 18 parsel sayılı 26.994,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı, hibe ve taksim nedeniyle davalı ... ve ... adına ve 137 ada 19 parsel sayılı 20.999,54 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise tapu kaydı ve hibe nedeniyle dava dışı ... adına tespit ve tescil edilmiş ve dava konusu 137 ada 19 parsel sayılı taşınmaz 27.06.2011 tarihinde davalı ..."a satılmıştır. Davacı Hazine vekili, tapu kaydına dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
1- Çekişmeli 137 ada 19 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; mahkemece davanın esasına girilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan değerlendirme dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Bilindiği üzere, tapu iptal ve tescil istekli davalar kayıt maliklerine karşı açılır. Somut olayda; çekişmeli 137 ada 19 parsel sayılı taşınmaz ... adına kayıtlı olup, davacı tarafından açılan eldeki davada, davalıya husumet yöneltilmemiştir. Taraf teşkili dava koşulu olup yargılamanın her aşamasında re"sen göz önünde bulundurulmalıdır. Mahkemece, taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilmesi isabetsizdir. Hal böyle olunca; mahkemece davacıya süre verilerek kayıt maliki ..."a dava dilekçesi ve duruşma günü usulüne uygun olarak tebliğ ettirilmeli, bu yolla taraf koşulu sağlanmalı, yine adı geçenin duruşmaya katılması halinde davaya karşı savunma ve delilleri sorulup saptanmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yön göz ardı edilerek usulünce taraf teşkili sağlanmadan davanın esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
2- Çekişmeli 137 ada 15 ve 18 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz incelemesine gelince; mahkemece davacı Hazine dayanağı tapu kaydının davaya konu taşınmazları kapsamadığı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Davacı Hazinenin tutunduğu 17.10.1963 tarih 211 sıra numaralı tapu kaydı ile davalı tarafın tutunduğu ve tespite esas alınan 17.10.1963 tarih ve 371 sıra numaralı ve 25.11.1988 tarih ve 9 sıra numaralı tapu kayıtları tesisinden itibaren tüm tedavülleri ve varsa haritaları ile birlikte getirilerek mahallinde yapılan keşifte yöntemince uygulanıp Kadastro Kanunu"nun 20. maddesi hükmü gereğince kapsamı yöntemince belirlenmemiştir. O halde sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için öncelikle davacı Hazinenin dayanağı olan 17.10.1963 tarih 211 sıra numaralı tapu kaydı ile davalı tarafın dayanağı olan ve tespite esas alınan 17.10.1963 tarih ve 371 sıra numaralı ve 25.11.1988 tarih ve 9 sıra numaralı tapu kayıtları tesisinden itibaren tüm tedavülleri (belirtmelik tutanakları, toprak tevzi paftası, tablendikatif ve diğer belgeler) ve varsa haritaları getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları ve teknik bilirkişi aracılığıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında tarafların dayandığı tapu kayıtları ihdasından itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup hudutlar mahalli bilirkişilere zeminde tek tek göstertilmeli, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, teknik bilirkişiye yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği hudutlar haritasında işaret ettirilmeli, dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan davaya konu edilen taşınmazın kim ya da kimler tarafından ne şekilde kullanıldığı, hususunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, dava konusu taşınmazın davacı ve davalı tarafın tutunduğu tapu kayıtlarından hangisinin kapsamında kaldığı duraksamasız belirlenmeli, davacı tarafın dayanağı tapu kayıtlarının dava dışı komşu 132 ada 56, 59, 60 ve 137 ada 16 ve 17 parsel sayılı taşınmazlara revizyon gördüğü dikkate alınmalı, davalı ve davacı dayanağı kayıtların her ikisininde çekişmeli taşınmaları kapsadığının anlaşılması halinde önceki tarihli, doğru temele dayanan ve hukuki değerini koruyan kayda değer verileceği gözetilmeli, dava konusu taşınmazın tümü ya da bir kısmının tapu kaydı dışında kalması durumunda tapu dışında kalan bölümler hakkında zilyetlik araştırması yapılarak zilyetliğin başlangıç günü, süresi, sürdürülüş biçimi hakkında yerel bilirkişi ve tanıklardan bilgi alınmalı, uzman bilirkişiden keşfi izlemeye, bilirkişi sözlerini denetlemeye imkan verecek şekilde ayrıntılı, gerekçeli rapor alınmalı bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, 14.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.