Davacı, Kurum tarafından iptal edilen isteğe bağlı sigortalılığının geçerli olduğunun ve yaşlılık aylığına hak kazandığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre tarafların, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazların reddine,
2- Dava, davacının 12.3.2001-2.9.2004 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa’ya tabi kesintili olarak geçen zorunlu sigortalılığının gerçek bir çalışma olmadığından iptali ile 12.3.2001 tarihinden sonraki 506 sayılı Yasa’ya tabi isteğe bağlı sigortalılığının geçerli olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davacının 1.4.2000-11.3.2001 tarihleri arasındaki 506 sayılı Yasa’ya tabi isteğe bağlı sigortalı olduğu konusunda ihtilaf bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, davacının isteğe bağlı sigortalı olduktan sonraki 506 sayılı Yasa"ya tabi zorunlu sigortalı çalışmalarının gerçek çalışma olmadığından geçerli olmadığının kabulüyle davacının 12.3.2001-30.4.2004 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa’ya tabi isteğe bağlı sigortalılığının geçerli olduğunun tespitine, yaşlılık aylığına hak kazanamadığından bu yöndeki istemin reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 1.5.1989-15.5.1998 tarihleri arasında toplam 1901 gün 506 sayılı Yasa’ya tabi zorunlu sigortalılığı bulunduğu, 7.3.2000 tarihli dilekçesi üzerine 1.4.2000 tarihi itibariyle isteğe bağlı sigortalı olarak kayıt ve tescil edildiği, davacının 1.4.2000 tarihinde isteğe bağlı sigortalı olduktan sonra yaptığı prim ödemelerini gün, ay ve yıl olarak gösteren cetvelin dosya içerisinde bulunmadığı, Dairemizin geri çevirme kararı üzerine gönderilen cetvelin davacının davalı Kurumca isteğe bağlı sigortalığının 2005 yılında iptalinden sonra yapılan ödemelerin bir kısmı ileriye yönelik isteğe bağlı sigortalılık yönünden değerlendirildiği için prim ödeme tarihlerinin denetlenemediği, davacının isteğe bağlı sigortalı olduktan sonra 2001 yılında 72 gün, 2002 yılında 126 gün, 2003 yılında 16 gün, 2004 yılında 8 gün 506 sayılı Yasa’ya tabi aralıklı ve kesintili zorunlu sigortalı çalışmalarının olduğu, davalı Kurumca bu nedenle davacının zorunlu sigortalı çalışmasının başladığı 12.3.2001 tarihinden bir gün önce 11.3.2001 tarihinden sonraki isteğe bağlı sigortalılığının iptal edildiği, yaptığı prim ödemelerinin ileriye dönük süre yönünden, isteğe bağlı sigortalılık primi olarak değerlendirildiği ve davacının 5.5.2004 tarihli yaşlılık aylığı istemini 3600 gün primi ödenmiş sigortalılık süresi dolmadığı gerekçesiyle reddedildiği anlaşılmaktadır.
Sosyal güvenlik sistemimizde çifte sigortalılığa yer verilmemiş olup " çakışan sigortalılık" olarak adlandırılan, bir sigortalının aynı anda birden fazla sosyal güvenlik kurumuna tabi olması hali, zorunlu sigortalılıkların çakışması halinde yasalarda yer alan düzenlemelerde önceden başlayan sigortalılığa, isteğe bağlı sigortalılıkla zorunlu sigortalılığın çakışması halinde ise zorunlu sigortalılığa geçerlilik tanınarak, "çakışan sigortalılık" sorunu çözüme kavuşturulmalıdır. 3.10.2001 gün ve E; 2001/21-627, K; 2001/659 sayılı ile 22.6.2005 gün ve E; 2005/21-370, K; 2005/402 sayılı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararları da bu yöndedir.
506 sayılı Yasa"nın 85. maddesine göre, malullük yaşlılık ve ölüm sigortalarına isteğe bağlı olarak devam edebilmek için isteğe bağlı olarak devam edeceğini belirten bir yazı ile Kurum"a müracaatta bulunmak, müracaat tarihinden önce 506 sayılı Yasa’ya göre tescil edilmiş olmak, herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi olarak çalışmamak ve buralarda kendi çalışmalarından dolayı aylık bağlanmamış olmak, her yıl için 360 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemek şarttır.
Ne varki isteğe bağlı sigortalı olmak için bir yazı ile Kurum"a müracaatta bulunmak şartı geçerlilik koşulu olmayıp ispat koşuludur. Sigortalı müracaatta bulunmamakla birlikte düzenli olarak prim ödemişse primlerini ödediği dönem için isteğe bağlı sigortalı olma iradesini açıklamış, başka bir anlatımla isteğe bağlı sigortalı olmak istediği “ icapta bulunduğu “ Sosyal Sigortalar Kurumunca da primler tahsil edilip kullanılmak suretiyle isteğe bağlı sigortalı olma iradesinin kabul
edildiği böylece icap ve kabul ile isteğe bağlı sigortalı olma işleminin tamamlandığının kabulü gerekir.
24.4.2003 tarihli 4842 sayılı Yasa’nın 33. maddesi ile 506 sayılı Yasa’nın 85. maddesine eklenen 85/D-c bendine göre isteğe bağlı sigorta primini art arda üç ay ödemeyenlerin sigortalılıklarının primi ödenmiş son ayın bitiminde sona erdirileceği, aynı Yasa ile eklenen Geçici 85. maddede ise bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce isteğe bağlı sigortalı olup Kuruma prim borcu bulunanların bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren altı ay içinde prim borçları gecikme zammı ile birlikte ödemeleri halinde sigortalılıklarının devam edeceği, bu süre içinde borcun ödenmeyen kısmına ait sürelerin hizmetten sayılmayacağı, 4958 sayılı Yasa’nın Geçici 1. maddesi (K) bendi gereğince 4958 sayılı Yasa’nın yayımlandığı 6.8.2003 tarihinden itibaren otuz gün içerisinde 506 sayılı Yasa’nın değişik 85. maddesinin (D) bendinin (C) alt bendine göre isteğe bağlı sigortalılığı sona erenlerden otuz gün içinde talepte bulunmaları halinde prim borçlarının yeniden yapılandırılacağı bildirilmiştir.
Sosyal güvenlik sistemimize göre; çalışanlar muhtelif gruplarda toplanmak suretiyle her bir topluluk için belli sosyal güvenlik kuruluşları öngörülmüştür. Kişiler; gerçek çalışma statü ve koşullarına göre, bu kurumlardan birisinin kapsamına iradelerine bakılmaksızın, girerler ve o kurumun sigortalısı olurlar. Nitekim 506 sayılı yasada kimlerin yasa kapsamında olduğu ikinci maddesinde ortaya konmuş, koşulları belirlenmiştir. Giderek, kimlerinde yasa kapsamına girmeyeceği kapsamlı biçimde üçüncü maddede açıklanmıştır.
Her sosyal güvenlik yasası kendi kapsamı ve alanını belirlemiş, sigortalıları kendi bünyesinde tutmak istemiştir. Kuşkusuz, bir sistemden diğerine geçiş mümkün olup, bu geçişin muvazaa veya yapay bir geçişe, dahası, yasaya karşı hileyi amaçlayan bir olguya dayanmaması gerekir.
MK.’nun 2.maddesinde ifadesini bulan evrensel nitelikte dürüstlük kuralları, bu tür bir eyleme engel olduğu gibi Anayasal Sosyal Güvenlik sistemimizi oluşturan sosyal sigorta yasaları da kabul ettikleri temel ilke ve esaslarıyla buna müsait değildir.
Ayrıca Sosyal güvenliğe ilişkin haklar kamu düzenine ilişkin olup bu haklardan feragatle dahi vazgeçmek mümkün değildir.
Somut olayda davacının 12.3.2001-2.9.12004 tarihleri arasındaki aralıklı ve kesinti olarak 11056508, 11061448, 11065847, 11066941 no.lu işyerlerinden bildirilen çalışmalı aylık ve üçaylık bordrolara dayanılarak Kuruma bildirilmiş ve bildirime uygun olarakta primleri ödenmiştir. Dönem bordroları davacı çalışmalarının işyerinde geçtiğinin karinesidir. Karinenin tersinin işe eşdeğerdeki belgelerle kanıtlanması gerekir. Dosya içeriğinden davacının belirtilen tarihler arasındaki sigortalı çalışmalarının gerçek çalışma olduğusuna dayanmadığı davacı tarafça eşdeğer belgelerle kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece bu yön gözetilmeksizin davacının 12.3.2001-2.9.2004 tarihleri arasındaki 506 sayılı Yasa’ya tabi zorunlu sigortalılığının geçerli olmadığı sonucuna varılması isabetsiz olmuştur.
Bu gibi durumlarda çakışan isteğe bağlı sigortalılıkta sadece çakışan bölüm iptal edilerek geriye kalan isteğe bağlı sigortalılığa geçerlik tanımak gerekir. Zorunlu sigortalılık dışında isteğe bağlı sigortalılığın geçerli olabilmesi için 506 sayılı Yasa’nın 85. maddesi gereğince sigortalılık için yazılı olarak başvurulup sigortalılık iradesinin açık olarak bildirilmesi veya pirim ödemelerinin yapılması gerekir.
Yapılacak iş; davacının 12.3.2001-2.9.2004 tarihleri arasındaki 506 sayılı Yasa’ya tabi zorunlu sigortalığının geçerli olduğunun kabulüyle, Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan davacının isteğe bağlı sigortalılık kolundan ödediği primlerin gün, ay ve yılını gösterir şekilde cetvelini getirtmek, davacının isteğe bağlı sigortalı iken 506 sayılı Yasa’ya tabi sigortalı olarak çalışmaya başladığı 12.3.2001 tarihinden bir gün önce 11.3.2001 tarihinde isteğe bağlı sigortalılığının sona erdiği gözetilerek 506 sayılı Yasa’ya tabi zorunlu sigortalılık süreleri dışında kalan süreler yönünden yukarıda açıklanan ilkeler ışığında yaptığı prim ödemeleri dikkate alınarak davacının isteğe bağlı sigortalı olduğu süreleri belirlemek, yaşlılık aylığı koşullarını yeniden tartışarak çıkacak sonuca göre bir karar vermektir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Sonuç; Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA 11.6.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.