(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2017/29501 E. , 2020/6193 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı Bakanlığa ait işyerinde değişen alt işverenler bünyesinde servis elemanı olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı bir neden olmadan feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı şirket davaya cevap vermemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında, davacının yıllık izin ücreti alacağının miktarı noktasında uyuşmazlık vardır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 31. maddesinde hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir, soru sorabilir, delil gösterilmesini isteyebilir şeklinde düzenleme yapılarak hakime yargılama sonunda doğruya ulaşma görevini yüklemiştir. Anayasamızın 141. maddesine göre, yargı basit, çabuk ve ucuz gerçekleşmelidir. Devlet yargının basit, ucuz ve çabuk gerçekleşmesi için gerekli düzenlemeleri yapmak durumundadır. Zira hakkın tanınması ve korunmasındaki gecikmeler, hukuk devleti ilkesi ile uyumlu değildir, adil yargılanma hakkını ihlâl eder. Bu sebeple yargılama sonucunda ulaşılacak hüküm, doğru, gecikmemiş ve kendisinden beklenen etkiyi gösteren bir niteliğe sahip olmalıdır. Bundan dolayı belirsiz vakıaların açıklattırılmasına, eksikliklerin hâkim tarafından işaret edilerek taraflarca giderilerek yargılamanın uzatılmasının önüne geçilmesine ilişkin hâkimin davayı aydınlatma yükümlülüğü bulunmaktadır. Usul hukukunda bu yükümlülüğün anlamı, doğru hüküm kurulmasıdır. Bu hususta yapılacak bir inceleme içinse, tarafların iddialarını eksiksiz ve zaman, yer gibi somut unsurlarıyla tam bir açıklık içinde yargılamaya getirmeleri gerekmektedir.
Somut olayda, davacının davacının 23.12.1997 -14.04.2012 tarihleri arasında çalıştığı, 14 tam yıl çalışmasına karşılık 240 gün izne hak kazandığı, bu izinlerden 82 günlük kısmını kullandığı kabul edilerek kullanılmayan 158 gün karşılığı izin ücreti hüküm altına alınmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, puantajlar, izin defteri ile bordrolara göre davacının 82 gün izin kullandığı belirtilmekle yetinilmiştir. Ne var ki, davacı dava dilekçesinde “1998 izni dahil en son 2010 yılında olmak üzere en fazla 12’şer gün izin kullandığını, en son kullanması gereken 20 günlük izninin kullandırılmadığını” ifade etmiş olup, davacının bu beyanının açıklığa kavuşturulmadığı anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının izin kullandığı dönemler ile izin süresi denetime elverişli şekilde gösterilmediğinden, raporun gerek dosyada mevcut deliller, gerekse davacının beyanı doğrultusunda denetimi mümkün olamamıştır. Hal böyle olunca, yıllık izin ücreti yönünden eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde değildir.
Mahkemece, davacının davayı somutlaştırma yükü (HMK m.194), hakimin de davayı aydınlatma yükümlülüğü (HMK m. 31) bulunduğu göz önüne alınarak, öncelikle davacı asil çağrılmalı ve dava dilekçesindeki beyanı sorularak, bu beyanı açıklığa kavuşturulmalıdır. Bundan sonra dosya kapsamındaki yıllık izne ilişkin kayıtlar denetlenebilir şekilde incelenmeli ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek yıllık izin ücreti talebine ilişkin karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, 09.06.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.