Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/16616
Karar No: 2008/9158

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/16616 Esas 2008/9158 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2007/16616 E.  ,  2008/9158 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İzmir 5. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 21/05/2007
    NUMARASI : 2004/102-2007/406

    Davacı,  9.11.1995 tarihinde geçirmiş olduğu kazanın iş kazası olduğunun ve sigortalılık durumunun tespitine  karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalılardan S.U.vekilince duruşmalı diğer davalı Kurum vekilince de duruşmasız olarak temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Dava, davacının 9.11.1995 tarihinde maruz kaldığı olayın iş kazası olduğunun ve sigortalılık durumunun  tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece  davalı A.B.hakkındaki davanın reddine, davalı S.U."ya ve Sosyal Güvenlik Kurumu"na karşı açılan dava yönünden 28.3.2007 tarihli bilirkişi raporuna göre  davacının sigortalı sayılmasına  ve olayın iş kazası olduğunun tespitine karar verilmiştir.
    Davanın,  yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 27. ve müteakip maddelerinde işverenin iş kazasını engeç iki gün içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmekle yükümlü olduğu, haber verme kağıdındaki bildirilen olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında gerekirse Kurumca soruşturma yapılabileceği ve varılan sonucun en geç üç ay içinde ilgililere yazı ile bildirileceği, ilgililerce yetkili mahkemeye başvurularak kurum kararına itiraz olunabileceği, itiraz halinde Kurum kararının ancak mahkeme kararının kesinleşmesiyle kesin hale geleceği bildirilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının çalışmasının SGK’na bildirilmediği, 30.9.2003 tarihli SGK müfettişi raporunda davacının kireç ocağındaki yanmış kireçleri kepçe ile kamyona taşırken kirecin üzerine devrilmesiyle kazaya uğradığı ancak davacının davalı Salih Uğurlu ya mı yoksa ağabeyi A.B.’a mı bağlı çalıştığı tespit edilemediğinden bu davanın sonucunun beklenmesi gerektiği, 30.10.2001 tarihli iş müfettişi  raporunda da davalı Salih Uğurlu ile davacı O.B.arasında iş akti  tespit edilemediğinden iş kazası konusunda görüş bildirilemediği ve mahkemelerce  verilecek kararla olayın neticeye bağlanacağının belirtildiği görülmüştür. Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin  12.6.2001 tarihli raporunda davacının sağ ayağının diz altından kesildiği ve %40 oranında iş güç kaybına uğradığının bildirildiği , Emniyet Müdürlüğü’nünde olayla ilgili ceza soruşturmasına ilişkin tarafların 1995 yılında alınan ifadelerinin bulunduğu, belgelerin aradan on yıl geçtiğinden  SEKA’ya gönderildiği belirtilmiştir
    Kazanın vuku bulduğu işyerinin davalı A.B.’ın diğer oğlu dava dışı A.B.adına kayıtlı olduğu A. B.ve A.B.’ın bu işyerini birlikte işlettikleri ve davacının davalı S.U.’ya ait kepçe ile  bu işyerinde çalışırken  kaza geçirdiğinde uyuşmazlık yoktur.  Uyuşmazlık davacının davalı S.’e ait kepçeyi kazanın geçtiği kireç ocağı işyerinde  kimin işçisi olarak kullandığı noktasında toplanmaktadır.    
    Somut olayda, İş Müfettişinin  raporuna ekli 25.10.2001 tarihli beyanında davalı Salih Uğurlu kireç ocaklarının bulunduğu mevkiye bıraktığı traktörden yapılma kepçesini davacının olay günü kısa devre ile  çalıştırarak kendi ocakların da kullanırken kazanın meydana geldiğini ve  kendisinin İzmir’de olduğunu  beyan etmiştir.Ancak   SSK Müfettişinin 1.4.2003 tarihli ifade tutanağında  aynı bölgede kireç ocağı işleteni Muhittin  Kahyaoğlu’nun  işyerinde kepçeleri olmadığından davalı S. e ait kepçeyi kiraladıklarını  kepçeyi davacının kullandığını bildirdiği,  yine bu rapora ekli 29.4.2003 tarihli  ifade tutanağında da K.Ö.ün olay günü davalı S.U."nun 300 metre ötedeki A. B.’a ait kireç ocağında kepçesinin yandığını söyleyerek yardım istemesi üzerine olay yerine gittiğinde kepçenin üzerine kireç  yıkılmış ve davacının hastaneye kaldırılmış olduğunu beyan ettiği yine bu rapora ekli 31.3.2003 tarihli  ifade tutanağında H.Ç. olay günü kepçeyi  davalı S.U.ile davacının birlikte getirdiğini ve davacının kepçe ile ocakta çalışırken   yanmış kireçlerin  üzerine  gelmesi üzerine onu  alıp hastaneye götürdüklerini beyan etmesi karşısında davalı S.U.’nun kepçenin bilgisi dışında kullanıldığı iddiasının dayanaksız olduğu anlaşılmaktadır.
    A.B.bu işyerini davada taraf olmayan ve işyeri adına kayıtlı olan  A. B.’la birlikte çalıştırdığını kabul etmiştir. Davacı da babasının işyerinde çalışırken kazanın vuku bulduğunu belirttiğine göre burada kepçe sahibi S. U.ile A. B. ve A.B.  arasındaki hukuki ilişkinin belirlenmesi  önem kazanmaktadır Bu nedenle üzerine  kayıtlı işyerinin bulunmadığı da nazara alınarak S.U.ya ait aracın bu işyerinde  hangi hukuki nedene dayanılarak bulundurulduğu  davacının kepçeyi neden kullandığı davalı S. ile A.B.ve A.B.’tan sorulup  açıklattırılmalı ve SGK Müfettişi raporunda  dinlenen tanık beyanları ile  bu davada dinlenen tanık beyanları birlikte değerlendirilerek  davacının, A.B.ve A. B.ve   S.U..arasındaki hukuki ilişkinin tespit edilmesi, davacının bu aracı kullanmaya everişli (C) sınıfı  sürücü belgesi bulunduğu iddiasına göre de bu belgenin ilgili Emniyet Müdürlüğünden  getirtilmesi, A.B.’a ait işyerinin 506 sayılı Yasa kapsamına alındığı tarihin davalı Kurumdan sorularak   sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
    Öte yandan  tespit davasının kamu düzenini ilgilendirdiği de  nazara alınarak davanın dava dışı kireç ocağı işyeri sahibi  A.B.’ın  hak alanını  da ilgilendirdiğinden  davaya yöntemince katılması sağlanarak, göstereceği kanıtlar toplanıp tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerekir
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum ile davalı S.U.’nun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde S.U.ya iadesine,12.6.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi