1. Hukuk Dairesi 2014/22094 E. , 2015/8472 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ADANA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/04/2014
NUMARASI : 2013/497-2014/228
Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... .’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
KARAR
Dava, ecrimisil istemine ilişkindir.
Davalı, dava konusu taşınmaza zorunlu masraflar yaptığını, bağımsız bölüme ilişkin aidatları ödediğini, bunların mahsubunun gerektiğini, ayrıca taşınmazı boşalttığını savunmuştur.
Mahkemece, davacının davalıya gönderdiği ihtarnamede verilen 10 günlük sürenin bitim tarihi olan 06/05/2012’ tarihinden dava tarihine kadar olan dönem için ecrimisilin tahsiline karar verilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya içeriğinden, çekişme konusu 6801 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki 19 nolu bağımsız bölümün (½) paylı olarak davacı ve davalı adına kayıtlı olduğu, tarafların 26/03/2010 tarihinde kesinleşen mahkeme kararı ile boşandıkları, davacı kadının evi terk edip ailesinin yanına taşındığı, davalının taşınmazda oturmayı sürdürdüğü, davacının 16/04/2012 tarihli ihtarname ile boşandıkları tarihten itibaren dava konusu taşınmazda davalının oturması sebebi ile 6300-TL ecrimisil istediği, bu bedeli ödemek üzere 10 gün süre tanıdığı, ancak istenen ecrimisilin ödenmemesi üzerine eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere ecrimisil, kötüniyetli zilyedin malike ödemekle yükümlü olduğu bir nevi haksız işgal tazminatıdır.
Somut olayda, çekişme konusu taşınmazın taraflar adına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olması nedeniyle, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra davalının iyiniyetinden söz edilemez. Ancak, davalının taşınmazın boşaltıldığı savunması üzerinde de durulmamıştır.
Hal böyle olunca, öncelikle taşınmazın hangi tarihte boşaltıldığının saptanması, davalı tarafından zorunlu masraflar yapılıp yapılmadığının belirlenmesi; boşanma davasının kesinleştiği 26/03/2010 tarihinden, davalı dava tarihinden önce taşınmazı boşaltmışsa boşaltma tarihine, değilse dava tarihine kadar hesaplanan ecrimisilden, davalı tarafından yapılan zorunlu masrafların düşülmesinden sonra belirlenen bedele hükmedilmesi gerekirken, değinilen hususlar dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Tarafların bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08.06.2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Dava, müstakilen ecrimisil istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillere göre, dava konusu 6801 ada 3 parsel sayılı taşınmazda bulunan 19 nolu bağımsız bölümün ½ payla taraflar adına kayıtlı olduğu, davacının boşanma davasının kesinleştiği tarihten dava tarihine kadar olan döneme ilişkin ecrimisil isteği ile eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, kural olarak intifadan men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe, işyeri gibi) doğal ürün veren yada kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşma sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması ve icra takibi yapılması halleridir. Taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.
Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli olması, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinin bulunması ve davaya konu taşınmazın kamu malı olması durumunda intifadan men koşulu aranmaz.
Bu nedenle, davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacaktır.
İntifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 gün ve 2002/3-131 E, 2002/114 K sayılı ilamı)
Somut olayda; davacının 16/04/2012 tarihli ihtarname ile davalıyı intifadan men ettiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle ihtarnamenin tebliğinden itibaren, ihtarnamede tanınan 10 günlük sürenin bitim tarihi ile dava tarihine kadar olan dönem için belirlenen ecrimisile hükmedilmesi gerekeceği düşüncesi ile Sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.