MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
O yer Cumhuriyet Savcısı"nın, 21.9.2011 günlü hükmü, sanık aleyhine temyiz ettiği görülmekle yapılan temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Dosya kapsamından, sanığın, olay günü gündüzleyin, müştekinin çalıştığı inşaat alanına gelerek, inşaatın girişindeki duvara asılı halde bulunan pantolon cebinden, 50,00 TL para ile cep telefonunu çaldığı, ertesi gün suça konu telefonu satmak için cep telefoncuları dolaştığı sırada, durumundan şüphelenen ekiplerin, sorması üzerine, samimi itirafta bulunarak, suça konu telefonu çaldığı yeri gösterip, içindeki hat olmaksızın cep telefonunu soruşturma aşamasında müştekiye iadesini sağladığı, aşamalarda da atılı suçu ikrar ettiği, müştekinin ise 50,00 TL parasının ve de telefon hattının kendisine iade edilmediği ancak sanıktan şikayetçi olmadığı yolunda beyanda bulunduğunun anlaşılması karşısında, müştekinin yöntemine uygun şekilde celbi ile sanık tarafından yapılan kısmi iade nedeniyle ceza indirimine muvafakatı olup olmadığı sorularak, elde edilecek sonuca göre TCK"nın 168. maddesinin tatbik edilmesi yerine, bu yönde müştekinin beyanları tespit edilmeden sanık hakkında kurulan hükümde doğrudan anılan yasa maddesinin uygulanarak ceza indirimine gidilmesi,
2-Sanığın adli sicil kaydında yer alan... Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2007/1660 Esas, 2008/736 Karar sayılı 03.05.2010 tarihinde infaz edilen ve TCK"nın 191/1. maddesi uyarınca hükmolunan 10 ay hapis cezası ile mahkumiyete dair ilamın TCK"nın 58. maddesine göre tekerrüre esas bulunduğunun gözetilmemesi,
3-Kasten işlemiş olduğu suç nedeniyle hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması ile ayrıca T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve o yer Cumhuriyet Savcısı"nın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 15.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.