Asıl davada davacı ... vek. Av. ... ile asıl davada davalı birleşen davada davacı ... vek. Av. ... ile asıl ve birleşen davada davalı .... vek. Av. ... arasında görülen dava hakkında ... Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 2014/385 esas ve 2016/447 karar sayılı ve 05/05/2016 tarihli hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 2016/15859 esas ve 2018/1217 karar sayılı ve 14/03/2018 tarihli ilamına karşı asıl davada davacı vekili tarafından süresi içinde karar düzeltme yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

- KARAR -

Asıl davada davacı vekili, davalı banka ile davacı arasında asıl borçlusu müteveffa ...olan kredi sözleşmesinden doğan kefalet ilişkisi olduğunu, kredi borcunun yapılandırma sözleşmesi sonrasında davacı tarafından ödendiğini, davalı bankanın ödemelere isabet eden alacağı ve ipotek hakkını davacıya devretmediğini ileri sürerek davacının kefil sıfatıyla davalı bankaya ödediği bedelin tespiti ile davalı banka lehine tesis edilen ipotek hakkının davacıya devrini talep ve dava etmiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın davacı ... davalı banka vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2016/15859 esas ve 2018/1217 karar sayılı ve 14/03/2018 tarihli ilamı ile bozulmuştur.
Dosya içerisinde bulunan ve davalı banka tarafından Bakırköy (Kapatılan) 13. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2013/262 esas sayılı dosyasına sunulan 29/01/2013 tarihli ve ... Otomotiv Mobilya Bağlantı Elamanları San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından kaşeli ve imzalı belgede davalı bankaya yapılan ödemelerin davacı kefil ... adına yapıldığı ve davalı bankanın da bu dilekçeyi işleme koyduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece, dava dışı ... Otomotiv Mobilya Bağlantı Elamanları San. ve Tic. Ltd. Şti. yetkilisine 29/01/2013 tarihli belge isticvap davetiyesi ile tebliğ edilerek kaşe altındaki imzanın şirket yetkilisine ait olup olmadığının belirlenmesi, şayet 29.01.2013 tarihli belge şirket yetkilisi tarafından düzenlenmiş ise dava dışı şirket tarafından yapılan ödemelerin davacı ... adına yapıldığının kabulü gerekir.
Dava açıldıktan sonra kredi borcunun ödendiği davalı banka tarafından belirtilmiştir. Kredi borcu yargılama sırasında tamamen ödenmişse kredi borcu için alınan rehin hakkının TBK"nın 596/1-2 maddesi gereğince davacıya devri gerekir. Ancak dava tarihi itibariyle kredi borcunun tamamen ödenmediğinin tespit edilmesi halinde dava açılmasına banka sebebiyet vermeyeceğinden aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemelidir. Mahkemece yukarıda belirlenen hususlar araştırılarak tarafların dava tarihi itibariyle haklılık durumu belirlenerek varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile yerel mahkeme kararının bozulması gerekirken, bozma ilamındaki yazılı şekilde bozulması doğru olmadığından davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin 2016/15859 esas ve 2018/1217 karar sayılı ve 14/03/2018 tarihli bozma ilamının 2 ve 3 nolu bentlerinin kaldırılarak yerel mahkeme hükmünün önceki bozma ilamında belirtilen 1 nolu bent ve az evvel açıklanan gerekçelerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin 2016/15859 esas ve 2018/1217 karar sayılı ve 14/03/2018 tarihli bozma ilamının (2) ve (3) nolu bentlerinin kaldırılmasına, yerel mahkeme kararının önceki bozma ilamında belirtilen (1) nolu bent ve yukarıda belirtilen gerekçelerle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde karar düzeltme isteyen asıl davada davacıya iadesine, 18/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.