11. Hukuk Dairesi 2015/13366 E. , 2016/7623 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ...(Kapatılan) Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 11/09/2014 tarih ve 2012/242-2014/140 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 27.09.2016 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında 24.07.2006 tarihli "İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi" imzalandığını, 24.06.2010 tarihli Özelleştirme Yüksek Kurulu kararı uyarınca da, davacı şirketteki %100 oranındaki hissenin dava dışı Uludağ Enerji Dağıtım ve Parekende Satış Hiz. Anonim Şirketine satışının yapıldığını, 31.08.2010 tarihli hisse satış sözleşmesi imzalandığını, ... ve ... arasında yapılan işletme hakkı devir sözleşmesinin 7.1, 7.2, 7.3, 7.4, 10/1, 15/2 maddeleri uyarınca dağıtım faaliyetlerinin ... tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyetin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğunun ..."a ait olduğunu, ... tarafından yürütülmüş bulunan bu faaliyetler nedeniyle üçüncü kişiler tarafından ileri sürülebilecek her türlü talebin muhatabının ... olduğunun öngörüldüğünü, ... İş Mahkemesinin 2007/1156 E., 2009/465 K. sayılı kararına dayalı olarak, ... 31. İcra Müdürlüğünün 2009/13798 E. sayılı takip dosyasından 24.06.2010 tarihinde toplam 179.840,33 TL tutarın davacı tarafından ilgilisine ödendiğini ileri sürerek; bu miktarın, ödeme tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımı def"inde bulunmuş, kamu hisselerini satma ve devretme yetkisinin ... Başkanlığı"na ait olduğunu, davada davalıya husumet yöneltilemeyeceğini, 31.08.2010 tarihli hisse satış sözleşmesinin 9/3, 9/4, 22. maddelerinin ilgili hükümleri ile işletme hakkı devir sözleşmesinin 18.6. maddesi uyarınca devir aşamasında bilanço çalışmaları yapılarak davacı tarafından devre esas mizan kayıtları esas alınarak bilanço düzenlendiğinden ve devre esas bilanço düzenlemeleri yapılmak suretiyle borç ve alacak işlemleri kesinleştirildiğinden ödemeden davacının sorumlu olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; ... İş Mahkemesinin 01.07.2009 tarihli 2007/1156 E., 2009/465 K. sayılı dosyası nedeniyle üçüncü kişiye yapılan ödemenin İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi"nin akdedildiği tarih olan 24.07.2006 tarihinden önceki döneme isabet eden olaylara dayandığı, davacının İşletme Hakkı Devir sözleşmesi"nin "Üçüncü Kişilerin Hak İddialarını Düzenleyen" 7. maddesi gereği, icra dosyasına ödediği tutarın, davalı kurumdan rücuen ödenmesini istemekte haklı olduğu gerekçesiyle; davanın kabulüne, 179.840,33 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 9.179,66 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 29/09/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Enerji sektöründeki özelleştirmelerin 4046 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde ... Başkanlığı tarafından gerçekleştirileceği 4628 sayılı yasa ile düzenlenmiş, 02.04.2004 tarih ve 2004/22 sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu Kararı ile ... özelleştirme kapsam ve programına alınmış, davacı şirketinde dahil olduğu 20 şirket, Türkiyedeki dağıtım bölgelerinde dağıtım lisansına sahip olarak 01.03.2005 tarihi itibariyle sermayesinin tamamı ..."a ait olmakla birlikte, ..."tan ayrı birer tüzel kişiliğe sahip olarak faaliyete başlamıştır.
... tarafından 20 adet dağıtım şirketi kurulduktan sonra herbiri ile ayrı ayrı 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi imzalanmıştır.
Davacı şirket, tüm hisseleri davalı ..."a ait olmak üzere 31/08/2010 tarihine kadar faaliyet göstermiş, bu süreçte özelleştirme işlemleri yürütülmüş, özelleştirmenin tamamlanmasıyla birlikte davacı şirketin hisselerinin tamamı Uluğ Enerji Dağıtım ve Perakende Satış Hizmetleri devredilerek 31/08/2010 tarihli hisse satış sözleşmesi akdedilmiştir.
Dava konusu ödeme, davacıya ait hisselerin tamamının kamuya ait olduğu, 31/08/2010 tarihli hisse satış sözleşmesinden önce 24/06/2010 tarihinde yapılmıştır.
Özelleştirme aşamasında ... tarafından düzenlenen ve beyan edilen devre esas mizan kayıtları temel alınarak “devre esas” bilanço düzenlemeleri yapılmak suretiyle geçmişe yönelik borç ve alacak işlemleri kesinleştirilmiş olup dava konusu ödeme bilançoda yer almaksızın işlemler ikmal edilmek suretiyle ..."ın özel sektöre devri gerçekleştirilmiştir.
Bu halde, devre esas bilanço düzenlemeleri yapılmak suretiyle geçmişe yönelik borç ve alacak işlemleri kesinleştirildiğinden, davalı ..."tan geçmiş döneme ilişkin herhangi bir talepte bulunulamaz.
Keza, 31/08/2010 günlü Hisse Satış Sözleşmesi"nin 9.3 maddesinde de “alıcının, basiretli bir tacir gibi davranmak suretiyle” ...... şirketlerin sözleşme tarihi itibariyle mevcut ve fiziki durumunu bilerek hisseleri devir ve teslim aldığı, şirketler hakkında kendisine verilen bilgilerin gerçek durumu yansıtmadığı veya benzer iddiaları ileri süremeyeceği, hisselerin devrinin gerçekleşmesinin ardından, ayıba ve zapta karşı tekeffül hükümleri başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında herhangi bir fiili veya hukuki nedene dayanarak talepte bulunamayacağı .....” hükmü karşısında da davalının sorumluluğundan söz edilmesi mümkün değildir.
Diğer taraftan 31/08/2010 günlü sözleşmenin 9.4 maddesinde düzenlenen “şirketlerde yapılmış olan her türlü işlemden kaynaklanan borç ve yükümlülüklerden ,kayıtlara intikal etmemiş olsa dahi şirketlerin sorumlu olduğu, bu hususlarda alınmış karar ve yapılmış sözleşmelerle ilgili olarak alıcının ve şirketlerin idare ve ..."ı ilzam edecek hiçbir başvuru ve rücu hakkı bulunmadığı” hükmü de davalının sorumluluğunun olmadığını göstermektedir.
Ayrıca, özelleştirme sürecinde, taraflarca takip edilen dosyalara ilişkin listeler hazırlanarak tesbit tutanakları düzenlenmiş olup, dava konusu ödemeye ilişkin dava ve icra dosyası bu tutanaklarda yer almamaktadır.
Hisselerin tamamının kamuya ait olduğu 31/08/2010 tarihi öncesi, 24/06/2010 tarihinde yapılan ödeme nedeniyle davacının (devir öncesi) 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi"ne istinaden yine hisselerinin tamamı kamuya ait bulunan davalı ..."tan dava konusu alacağı talep etmesi nasıl mümkün değil ise, 31/08/2010 tarihli hisse devir sözleşmesi ile tamamen el değiştiren davacının, kendisi tarafından yapılmayan ödemeyi, kesinleşen devre esas bilançolarda yer almaması nedeniyle davalıdan talep etmesi de hukuken mümkün değildir.
Aksi düşüncenin kabulü, davacı yönünden sebepsiz zenginleşme, davalı yönünden ise ikinci kez aynı parayı ödeme sonucu doğuracaktır.
Sonuç olarak, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi kapsamında bulunmaması nedeniyle 31/08/2010 günlü Hisse Satış Sözleşmesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiğinden, 31/08/2010 günlü sözleşmeden önce gerçekleşen 24/06/2010 tarihli dava konusu ödemeden dolayı, 31/08/2010 sözleşmenin 9.3 ve 9.4 maddeleri gereğince davalının sorumluluğu bulunmadığından dava reddedilmek üzere yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerekirken, bu yöne ilişkin davalının temyiz isteminin reddi ve yazılı gerekçe ile kararın onanmasına ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyım.