11. Ceza Dairesi 2018/3645 E. , 2020/2086 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme, tefecilik yapmak
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanık müdafinin duruşmalı inceleme isteminin, hükmolunan cezanın türü ve süresine göre koşulları bulunmadığından, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 318. maddesi uyarınca reddine oy birliğiyle karar verildikten sonra gereği görüşüldü:
1-2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik sanık müdafinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Her takvim yılında işlenen sahte fatura düzenleme suçları birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olup, 02.07.2014 tarih 2014/4508 esas sayılı iddianame ile dava şartı olan mütalaaya uygun olarak sanık hakkında 2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından dava açılmasına rağmen, eylemlerin tek suç kabul edilerek, yalnızca bir hüküm kurulması ve 213 sayılı VUK"nin 359/b-1 ve TCK"nin 43/1. maddeleri uyarınca hükmolunan 3 yıl 9 ay hapis cezasından TCK"nin 62. maddesi uyarınca takdiri indirim yapılırken, sonuç hapis cezasının "3 yıl 1 ay 15 gün" yerine, "2 yıl 13 ay 15 gün" olarak hesaplanması suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal hükmü ile birlikte infaz aşamasında yeniden değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin kovuşturma neticesinde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanık müdafinin yerinde görülmeyen diğer temyiz nedenlerinin reddine, ancak;
Sanık hakkında mütalaa ve vergi incelemesine uygun olarak 2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından kamu davası açıldığı, mahkemenin kabulünün de aynı yönde olduğu halde hüküm fıkrasında eylemin resmi belgede sahtecilik şeklinde ifade edilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün B fıkrasından “ resmi belgede sahtecilik suçundan...” ibaresi çıkartılmak ve yerine “...sahte fatura düzenleme suçlarından...” ibaresi eklenmek suretiyle eleştiriler dışındaki diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Tefecilik suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik sanık müdafinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
a-)Sanığın, POS cihazlarını kullanım amaçları ve sözleşme koşulları dışında, kredi kartı sahiplerinin nakit ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla kullanmaktan ibaret fiillerinin, hem TCK’nin 241. maddesinde düzenlenen “tefecilik” suçunu hem de 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu"nun 36. maddesinde düzenlenen “gerçeğe aykırı olarak harcama belgesi düzenleme” suçunu oluşturması; TCK"nin 241. maddesinin genel ve 5464 sayılı Kanun"un 36. maddesinin özel norm niteliğinde olması karşısında; “özel normun önceliği” kuralı gereğince, sanık hakkında zincirleme olarak 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunun"un 36. maddesinde düzenlenen "gerçeğe aykırı olarak harcama belgesi düzenleme" suçundan hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
b-)Hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz talepleri bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA,
04.03.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.