3. Hukuk Dairesi 2015/19885 E. , 2017/8945 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki İtirazın İptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin emekli öğretmen olduğunu , dava dışı ...’un davalı ile konuştuktan sonra müvekkiline süt besi çiftliği işini teklif ettiğini, davalının ve ...’un bizzat idare ettikleri ticarethaneleri olduğunu, yoğun işleri nedeniyle çiftlikle meşgul olmadıklarından müvekkilinin işin başında durduğunu,besicilik işine 1/4 oranında ortak olduğu inancıyla bir çok masraflar yaptığını, davacı müvekkilinin kazanç amacıyla çalışmaya başladığı işletmede emekli ikramiyesi de dahil olmak üzere tüm birikimini harcadığını, üstelik borçlandığını, 5 ay geçtikten sonra 2011 eylül ayında davalının müvekkiline ya burayı tamamen sen al veya burayı tasfiye edeceğim denildiğini, çiftlikten tek bir çöp dahi vermeden kovduğunu, oysa müvekkilinin çok zor şartlarda çalıştığını ve maddi manevi sıkıntıya düştüğünü, müvekkilinin 8 ay boyunca bedenen çalıştığını icra takibine konu edilmiş 114.655,00.-TL yılda cebinden ödemek zorunda kaldığını, davalıya başvurarak yaptığı masrafları isteyen müvekkilinin red cevabı aldığını, İzmir 2.icra md.2012/5846 s.icra takip başlatığını, davalının dosyaya yaptığı gecikmiş itirazın kabulüne karar verildiğini, yapılan ödemelerin dökümünün “...’a taşınmaz için verilen 26.05.2010 tarihinde 25.000,00.-TL,.... 10.830,00.-TL. ,Şakir Yılmaz’a 25.500,00.-TL., .... 6.000,00.-TL....a 6.500,00.-T.... 30.675,00.-TL ve Polat Silaj’a 10.250,00.-TL. “ olmak üzere toplam 114.755,00.-TL olduğu beyan edilerek davalı tarafından yapılan haksız itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 den az olmamak üzere tazminata karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacı ile herhangi bir hukuki ilişki içine girmediğini, ilgi çiftliği dava dışı ... a kiraladığı ve kendisinin ... la bir ortaklığının olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; taraflar arasında “ortaklık” konusunda tanzim edilmiş yazılı bir sözleşme bulunmadığı, ancak davacının, davalıya ait çiftliğe davalı tarafından ortak olacağı algısı yaratılmak sureti ile ödeme ve masrafta bulunduğu, bu nedenle davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre 08/10/2014 tarihli ek raporda tespit edilen miktar olan 82.833,40 TL miktarında davalıdan alacağının bulunduğu , takibe konu alacağın likit olmadığı gerekçesiyle davalının İzmir 2. İcra Müdürlüğünün 2012/5846 sayılı takibinde 82.833,40 TL miktarındaki asıl alacak üzerindeki itirazının iptaline, bu miktar üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacağın miktarı, istenebilirliliği yapılan yargılama ile belirlendiğinden davacı tarafın icra inkar talebi ile reddedilen miktar açısından alacaklının takibinde kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin ayrı ayrı reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Uyuşmazlık davacı tarafından besi çiftliğine adi ortak olduğu inancıyla yapılan harcamalar ve sarfedilen emek nedeniyle doğan alacağın tahsiline yönelik takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir .
Davalı yargılama sürecinde alınan beyanlarında kendisiyle davacı arasında herhangi bir hukuki ilişkinin bulunmadığını beyan etmiş ; davacının çiftliğin diğer ortakları olarak ifade ettiği ... ve ... da yargılama sürecinde tanık sıfatıyla alınan beyanlarında ; davacı ile davalı arasında bir ortaklığın bulunmadığı; sözkonusu çiftliğe ilişkin ortaklığın davalı ve dava dışı ... arasında olduğu yönünde açıklamalarda bulunmuşlardır .
Davacının harcama yaptığı ve bedensel emeğini ortaya koyduğu çiftliğe ilişkin dava dışı ... ve davalı arasında bir adi ortaklık ilişkisi bulunduğu davacı, davalı ve dava dışı tanık ... ve ... beyanlarıyla sabittir .
818 sayılı önceki BK"nun 534.maddesi; "Şirketin iktisap ettiği veya şirkete devredilen şeyler, alacaklar ve ayni haklar şirket mukavelesi dairesinde müştereken şeriklere ait olur. Şirket mukavelesinde diğer bir hüküm bulunmadıkça bir şerikin alacaklıları haklarını ancak o şerikin tasfiyedeki hissesi üzerinde kullanabilirler. Hilafı mukavele edilmiş olmadıkça, şerikler, birlikte yahut bir mümessil vasıtasiyle üçüncü şahsa karşı deruhde etmiş oldukları borçlardan müteselsilen mes"ul olurlar." hükmünü içermekte olup; aynı husus yeni yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK"nun 638.maddesinde de; "Ortaklık için edinilen veya ortaklığa devredilen şeyler, alacaklar ve ayni haklar, ortaklık sözleşmesi çerçevesinde elbirliği hâlinde bütün ortaklara ait olur. Ortaklık sözleşmesinde aksine bir hüküm bulunmadıkça, bir ortağın alacaklıları, haklarını ancak o ortağın tasfiyedeki payı üzerinde kullanabilirler. Ortaklar, birlikte veya bir temsilci aracılığı ile, bir üçüncü kişiye karşı, ortaklık ilişkisi çerçevesinde üstlendikleri borçlardan, aksi kararlaştırılmamışsa müteselsilen sorumlu olurlar." şeklinde ve önceki kanun hükümlerine paralel şekilde düzenlenmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; dava konusu çiftliğe ilişkin adi ortaklık ilişkisine dava dışı ..."un da dahil olduğu anlaşılmaktadır. Adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından bu tür davalarda dava açılırken husumet tüm ortaklara karşı yöneltilir. Dava dışı ... da kurulan adi ortaklığın bir ortağıdır.
O halde; mahkemece dava dışı ortak ..."un da davaya taraf olarak katılımı sağlanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2-)Bozma sebebine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ;Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, 2. bentte yazılı nedenlerle diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.