Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/8267
Karar No: 2008/10196
Karar Tarihi: 01.07.2008

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2008/8267 Esas 2008/10196 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2008/8267 E.  ,  2008/10196 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :  Büyükçekmece 1.Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    Tarih :  11.03.2008
    No :  197-192

    Davacı, iş kazası sonucu malüliyetinden doğan maddi  tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen 40.000.00 YTL maddi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davacı vekilince istenilmesi ve duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 01.07.2008 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı vekili Avukat İ.T. geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.                    
    1-Zararlandırıcı olaya maruz kalan işçinin, olay günü kalıpçı ustası olarak çalıştığı işyerinde kalıp sökümünü takiben, kalıp tahtalarının yeniden kullanılabilmesi için üzerlerindeki çivilerin keserle sökülerek temizlenmesi sırasında fırlayan bir çivi parçasının sol gözüne isabet etmesi ile iş kazası sonucu %30,20 oranında meslekte kazanma gücünü yitirmiştir.
    İnsan yaşamının kutsallığı çevresinde işveren, işyerinde işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu İş Kanununun 77.maddesinin açık buyruğudur.
    04.07.2007 günlü bilirkişi raporunda; olayın % 100 oranında kötü tesadüf sonucu meydana geldiği belirtilmiştir. 
    Oysa hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda; bilirkişiler, İş Kanununun 77.maddesinin öngördüğü koşulları göz önünde tutarak ve özellikle işyerinin niteliğine göre, işyerinde uygulanması gereken işçi sağlığı ve iş güvenliği tüzüğünün ilgili maddelerini incelemek suretiyle, işverenin, işyerinde alması gerekli önlemlerin neler olduğu, hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde incelemek suretiyle kusurun aidiyeti ve oranı hiç bir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde, saptamadıkları anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, kusur raporunun, İş Kanununun 77.maddesinin öngördüğü koşulları içerdiği giderek hükme dayanak alınacak nitelikte olduğu söylenemez.
    Yapılacak iş; işçi sağlığı ve iş güvenliği konularında uzman bilirkişilere konuyu yeniden yukarıda açıklandığı biçimde inceletmek, verilen rapor dosyadaki bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirilerek ve sonuca göre karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın ve özellikle, kalıp tahtalarının yeniden kullanılabilmesi için çivilerinin keserle sökülerek temizlenmesinin yapılan işle ilgili olağan bir çalışma olduğu ve bu çalışma sırasında işverenin tedbir alma yükümlülüğünün işçi sağlığı ve iş güvenliği tüzüğünün 524/1 maddesinden kaynaklandığı göz ardı edilerek, aynı maddenin alt bentlerindeki bir kısım işlerde kullanılacak gözlüklerin evsafının belirleyen açıklamaları, işverenin gözlük kullandırma yükümlülüğünü sınırlandıran bir olgu olarak değerlendiren, inandırıcı güç ve nitelikte olmayan, 77. maddenin öngördüğü koşulları içermeyen kusur raporunun hükme dayanak alınması isabetsizdir.
    2- Mahkemece, manevi tazminata ilişkin  açılmış bir dava olmadığı, dava dilekçesinde dava konusu yapılmayan talep yönünden ıslah yolu ile davanın açılması olanağı bulunmadığından bahisle, karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat yönünden ayrı bir dava açmakta muhtariyetine karar verilmiştir.
    Gerçekten HUMK.’nun 83. ve devam maddelerinde düzenlenmiş olan ıslah müessesesi, mahkemeye yöneltilmesi gereken tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile tarafların dilekçelerinde belirttikleri vakıaları, dava konusunu veya istem sonucunun değiştirebilmesi imkanını sağlamaktadır. Usule ilişkin işlemlerin tamamen ya da kısmen ıslahı mümkündür. Ancak, her iki durumda da usulüne uygun açılmış bir davanın bulunması şarttır. Başka bir anlatımla ıslah, açılmış bir davada taraflarca yapılmış usule ilişkin işlemlere yönelik olarak yapılmalıdır. Islahta dava konusu olmayan bir istemin dava kapsamına alınması mümkün değildir. Dairemizin yerleşmiş uygulamaları da bu doğrultudadır.
    Öte yandan harca tabi davalarda, dava açılırken davalıdan başvurma harcı ile nispi harca tabi davalarda nispi karar ve ilam harcının dörtte biri peşin olarak alınır. Gerekli harçlar alındıktan sonra dava dilekçesi esas defterine kaydedilir ve dava dilekçesinin esas defterine kayıt edildiği tarihte dava açılmış sayılır. Somut olayda maddi tazminatın artırılması ile manevi tazminata ilişkin 12.02.2008 tarihli dilekçenin nispi harç yanı sıra başvurma harcı da yatırılmak suretiyle mahkemeye verildiği anlaşılmaktadır. Bu duruma göre usul ekonomisi gereği 12.02.2008 tarihli dilekçenin bu haliyle birleştirme talepli bir ek dava dilekçesi olarak kabulünün gerektiği ortadadır.
    Hal böyle olunca da gerekli harçların yatırılarak yeni bir dava açıldığının kabulü ile davcının manevi tazminat istemine ilişkin olarak olumlu yada olumsuz bir karar verilmek gerekirken, 12.02.2008 tarihli dilekçenin ıslah dilekçesi kabul edilerek sonuca gidilmesinin hatalı olduğu ortadadır.
    3-Dava, nitelikçe Sosyal Güvenlik Kurumunca karşılanmayan zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Bu bakımından tazminat belirlenirken maluliyet oranı, kusur oranı ve kanuni nedenler indirildikten sonra Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından bağlanan gelirin hüküm tarihine en yakın tarihte belli olan verilere göre hesaplanarak kurum tarafından bildirilen tüm peşin sermaye değerinin indirilmesi suretiyle tazminatın belirlenmesi gerektiği Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir. 
    Mahkemece her ne kadar karar gerekçesinde SGK’ca davacıya bağlanan gelirin, gelir bağlama tarihindeki ilk peşin sermaye değerinin indirilmek suretiyle davacının maddi zararının belirlendiği açıklanmış ise de, hüküm tarihine en yakın tarihte belli olan verilere göre hesaplanarak kurum tarafından bildirilen tüm peşin sermaye değerinin indirilmek suretiyle maddi tazminatın doğru yöntemle belirlendiği anlaşıldığından,  bu yanlışlık mahallen düzeltilmesi mümkün yazım hatası kabul olunarak ayrıca bozma nedeni yapılmamıştır.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın ve özellikle, inandırıcı güç ve nitelikte olmayan, İş Kanununun 77. maddenin öngördüğü koşulları içermeyen kusur raporunun hükme dayanak alınmak ve 12.02.2008 tarihli dava dilekçesi ıslah dilekçesi kabul edilmek suretiyle, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde davacının temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde  davacıya iadesine, davacı yararına takdir edilen 550.00 YTL. duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, 01.07.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi