Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1902
Karar No: 2016/4508

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/1902 Esas 2016/4508 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/1902 E.  ,  2016/4508 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ile Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R

    ... köyü 106 ada 62 parsel sayılı taşınmaz, 780 he 8125 m2 orman vasfıyla Hazine adına 1.3.2005 tarihinde hükmen tapuya tescil edilmiştir.
    Davacı ve birleştirilen dosya davacıları; ... köyü 106 ada 62 parsel sayılı taşınmazın kadastro sırasında orman vasfıyla tespit edilip, taşınmazın orman vasfıyla tapuya kaydedildiğini, ancak, kendilerine ait taşınmazların orman parseli içerisinde kaldığını belirterek, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu kaydının iptali ile taşınmazın dava edilen bölümlerinin adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır.
    Mahkemece, davanın ve birleşen dosya davalarının kabulüne, ... köyü 106 ada 62 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile,
    -Teknik bilirkişi raporunda (M) harfi ile gösterilen alanın ... mirasçıları adına,
    -Teknik bilirkişi raporunda (L) harfi ile gösterilen alanın ... adına,
    -Teknik bilirkişi raporunda (P) ve (S1) ile gösterilen alanların ... adına,
    -Teknik bilirkişi raporunda (G), (D) ve (B) harfleri ile gösterilen alanların... mirasçıları adına,
    -Teknik bilirkişi raporunda (C) ve (E) harfleri ile gösterilen alanların... mirasçıları adına,
    -Teknik bilirkişi raporunda (F) harfi ile gösterilen alanın ... mirasçıları adına,
    -Teknik bilirkişi raporunda (A) ve (N) harfleri ile gösterilen alanların .... mirasçıları adına,
    -Teknik bilirkişi raporunda (J) ve (H) harfleri ile gösterilen alanların ... adına,
    -Teknik bilirkişi raporunda (R) harfi ile gösterilen alanın ... ve ... adına,
    -Teknik bilirkişi raporunda (K) harfi ile gösterilen alanın ... adına,
    -Teknik bilirkişi raporunda (V) ve (T) harfleri ile gösterilen alanların 106 ada 62 parselden ifrazıyla ayrı ayrı 162 ada son parsel numarası verilerek ham toprak vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline,
    -Dava konusu 106 ada 62 sayılı parselden yukarıda tek tek sayılan alanlar ifraz edildikten sonra kalan miktarın 106 ada 62 sayılı parselin tapu kaydındaki diğer bilgiler aynen kalmak kaydıyla 106 ada 62 parsel olarak Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince yapılarak kesinleşmiştir.
    Mahkemece davacıların davasının kabulüne karar verilmişse de; yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan hüküm kurulmuştur. Şöyle ki dava konusu 106 ada 62 parsel sayılı taşınmaz 1999 yılında yapılan kadastro sırasında 796 he 9737 m2 yüzölçümü ve orman vasfıyla Hazine adına tespit edilmiş, gerçek kişilerin zilyetliğe dayalı olarak açtıkları kadastro tespitine itiraz davası sonucu davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilerek taşınmaz 780 he 8125 m2 olarak orman vasfıyla Hazine adına tescil edilmiştir.
    Mahkemece dayanak hüküm dosyasının dosya arasına alındığı duruşma tutanaklarında belirtilmişse de; temyiz incelemesi için gelen dosya arasında dayanak hüküm dosyası olmadığı anlaşılmış ve dairemizin iade kararları ile dayanak hüküm dosyası, dosya arasına alınmıştır. Anılan dosyanın incelenmesinde; Cuma Yıldız ve arkadaşları tarafından kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak kadastro tespitine itiraz edildiği, davacı kişilerin davalarının kısmen kabul kısmen reddi ile davanın sonuçlandığı, dayanak hüküm dosyasının tarafları ile temyize konu dosyanın taraflarının bir kısmının aynı soyismi taşıdığı ve bu kişilerin aynı parsele yönelik kadastro tespitine itiraz davalarının reddedildiği anlaşılmışsa da; dosya kapsamından kadastro dosyasında davaları reddedilen yerler ile temyize konu dosyada davası kabul edilen yerlerin aynı yerler olup olmadığı ve bu kişiler arasında ırsi yada akdi bir ilişki olup olmadığı belirlenmemiş, dava konusu yerler aynı ve taraflar arasında irsi yada akdi ilişki varsa, kadastro dosyasının temyize konu dosya açısından kesin hüküm teşkil edip etmediği tartışılmamıştır.
    Dava konusu taşınmaza komşu olan 105 ada 1 parsel sayılı taşınmaz tapuya hükmen kaydedilmiş ise de; dayanak dosyası getirtilip inceleme yapılmamış, davacılar yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yolu ile taşınmaz edinme koşullarının oluşup oluşmadığı, en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafının yanında, kadastro tarihinden 15-20 yıl öncesine ait memleket haritası ve hava fotoğrafları da incelenmek sureti ile tanık ve mahalli bilirkişi sözleri denetlenmeden hüküm kurulmuştur.
    Ayrıca, mahkemece hüküm kurulurken dava konusu taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (V) ve (T) harfleri ile gösterilen kısımlarının Hazine adına ham toprak vasfıyla tesciline karar verilmişse de; dava, tapuda kayıtlı taşınmaza karşı gerçek kişilerce açılan tapu iptali ve tescil davası olup, Hazinenin açılmış bir davası yoktur. Bu sebeple, mahkemece taşınmazın bu kısımları ile ilgili Hazine lehine ham toprak vasfıyla tescil kararı verilmiş olması da doğru değildir.
    Mahkemece dava konusu taşınmazın (A) harfi ile gösterilen kısmının gerçek kişiler adına tesciline karar verilmişse de; dosya içeriğinden taşınmazın 4 tarafının orman parseli ile çevrili olduğu anlaşılmış olup kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yolu ile edinilmesinin mümkün olmadığı düşünülmeden hüküm kurulmuştur.
    Açıklanan sebeplerle dava konusu taşınmaza komşu olan 105 ada 1 parsel sayılı taşınmaza ait hüküm dosyası, dava konusu taşınmazı etrafı ile birlikte gösterir geniş kadastro paftası ve en eski ve kadastro tarihinden 15-20 yıl öncesine ait memleket haritası ve dayanağı stereoskopik hava fotoğrafları dosya arasına alındıktan sonra, daha önce keşfe katılmamış fen, orman ve ziraat bilirkişi kurulu ile yeniden yapılacak inceleme ve keşifte; çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya
    eklenmeli, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan, krokili, bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, fen bilirkişiden dava konusu taşınmazın tapuya hükmen kaydına esas teşkil eden ... Kadastro Mahkemesinin 2001/9 E. - 2004/22 K. sayılı dava dosyasında dava edilip kişiler adına tescil edilen ve davası reddedilen yerler ile temyize konu dosyada dava edilen alanları farklı renkli kalemlerle işaretlemek sureti ile göstermesi istenmelidir.
    Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yolu ile edinilebilecek yerlerden olduğu belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma (Medenî Kanunun 713. maddesi, 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddelerindeki) koşulların araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; yapılacak keşifte, 1980-1990 yılları arasında hava fotoğrafları ve memleket haritasında taşınmazın o yıllarda ziraat alanı olarak kullanılıp kullanılmadığı, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, taşınmazın toprak yapısı ve taşınmaz üzerindeki bitki örtüsü incelenmeli, çekişmeli taşınmazın fiili durumunu da belirtir şekilde rapor alınmalı, imar ve ihya üzerinde durulup, bu konuda ve zilyetliğin tespiti yönünden tanık beyanlarına başvurulmalı, tarafların bildirecekleri zilyetlik tanıkları HMK’nın 259 ve 261. maddeleri gereğince taşınmaz başında dinlenip; taşınmazın öncesi itibariyle niteliğinin ne olduğu, kime ait olduğu, zilyetliğin nasıl meydana geldiği, ne kadar süre ile ne şekilde devam ettiği, bunun ekonomik amacına uygun olup olmadığı, tanıkların bilgi ve görgülerinin hangi eylemli olaylara dayandırıldığı belirlenmeli, yerel bilirkişinin imar ve ihya ile zilyetlik olgusunu hangi olaylarla nasıl hatırladıkları saptanmalı, dayanak kadastro tespitine itiraz davasında davası reddedilen yerler ile temyize konu dosyada dava edilen yerlerin aynı yerler olduğu belirlendiği takdirde, kadastro tespitine itiraz davasının tarafları ile temyize konu dosyanın tarafları arasında akdi ya da ırsı ilişki olup olmadıkları, var ise kesin hüküm teşkil edip etmeyeceği tartışılmalı, Hazine tarafından açılmış bir davanın olmadığı, Hazinenin dosyada sadece davalı sıfatı ile yer aldığı, bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kısmın orman içi açıklık olup olmadığı hususları da değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar Hazine ve Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 14/04/2016 günü oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi