Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/122
Karar No: 2016/7855
Karar Tarihi: 06.10.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/122 Esas 2016/7855 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı taraf, dava konusu çekte imzasının bulunmadığını ve çekin zamanaşımına uğradığını iddia ederek davanın reddini talep etmiştir. Ancak mahkeme, keşideci şirketin davalıya yaptığı işletme hakkı devrinin ticari işletme devri niteliğinde olduğunu belirterek davanın kabul edilmez olduğuna hükmetmiştir. Davacı vekili, dava konusu çekin meşru hamili olduğunu ve sürücü kursunun devri nedeniyle davalının da borçtan sorumlu olduğunu iddia etmiştir. Temyiz mahkemesi ise işletme devrinin hukuki neticelerini doğurduğu durumda davacının haklı olduğunu belirtmiş ve davanın bozulmasına karar vermiştir.
Kanun maddeleri:
- 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 179. maddesi
- 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 202. maddesi
11. Hukuk Dairesi         2016/122 E.  ,  2016/7855 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14/05/2015 tarih ve 2013/277-2015/183 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 04.10.2016 günü tebligata rağmen gelen olmadığı yoklama ile anlaşıldı, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacının ... Ltd. Şti."ce keşide edilmiş 60.000,00 TL bedelli 21/07/2011 ödeme tarihli çek nedeniyle alacaklı olduğunu, adı geçen şirkete ait işyerinin 13/07/2011 tarihinde davalıya devredildiğini, şirketin tek faaliyet alanı olan sürücü kursunun söz konusu devir işlemi kapsamında davalıya devredilmesiyle dava konusu borçtan da davalının sorumlu olacağını ileri sürerek; 59.350,00 TL bedelin 21/07/2011 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faiziyle beraber tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davalının taraf olmadığı bir alacak borç ilişkisinden sorumlu tutulmak istendiğini, dava konusu çekte davalının imzasının bulunmadığını, ayrıca çekin zamanaşımına uğradığını, davalının borçlu şirkete ait bir işletme olan ... Kursunu satın aldığını, borçlu şirketin faaliyetini sürdürmeye devam ettiğini, davacının müvekkilinin borçlu olduğunu yazılı belge ile ispat etmesi gerektiğini, ancak herhangi bir belgenin dosyaya sunulamadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davacı tarafça keşideci şirketin tek faaliyet konusu olduğu iddia edilen işyerini davalıya devretmekle birlikte davalının ticari işletme devrine dair hükümler gereğince bu çek bedelinden sorumluluğunun doğduğu iddia edilmekle birlikte, ... Ticaret Sicil Müdürlüğü"ne yazılan müzekkereye verilen cevapta ilgili şirketin faaliyetlerine devam ediyor olduğunun bildirildiği, keşideci şirketçe davalıya yapılan devir işleminin ticari işletme devri mahiyetinde olmayıp, kiralama niteliğinde işletme hakkı devri niteliğinde olduğu, bu nedenle ticari işletme devrinin hukuki neticelerini doğurmayacağı gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir.

    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Davacı vekili, davacının ... Tic. Ltd. Şti."ce keşide edilmiş 60.000,00 TL bedelli çekin meşru hamili olduğunu, adı geçen şirketin tek faaliyet alanı olan sürücü kursunun 13/07/2011 tarihinde davalıya devredilmesi nedeniyle dava konusu borçtan davalının da sorumlu olacağını iddia ederek, karşılanmayan çek bedelinin faiziyle birlikte tahsilini istemiştir.
    Dava konusu çek keşidecisi ... Tic. Ltd. Şti. ile davalı arasında düzenlenen 13/07/2011 tarihli “İşletme Hakkının Devri Sözleşmesi” incelendiğinde, 5.000,00 TL bedel karşılığında devreden şirket bünyesinde bulunan Özel Yeni ... Kursunun işletme hakkının tamamının içinde bulunan demirbaşlarıyla birlikte, satıştan önceki her türlü vergi, primleri, personel ücret ve tazminatları, çek senet ve üçüncü şahıslara borçlar şirkete ait olmak üzere devredildiğinin, devir bedelinin nakden ve tamamen alındığının bildirildiği görülmektedir. İşbu sözleşmenin ifade edilen hükümleri nazara alındığında, ticari işletme devri niteliğinde bulunduğu anlaşılmakta olup mahkemenin keşideci şirketçe davalıya yapılan devir işleminin ticari işletme devri mahiyetinde olmayıp, kiralama niteliğinde işletme hakkı devri niteliğinde olduğu, bu nedenle ticari işletme devrinin hukuki neticelerini doğurmayacağı yönündeki gerekçesi yerinde görülmemiştir.
    Ayrıca, ibraz edilen belge ve kararlardan davacı tarafından dava dışı çek keşidecisi ve ciranta aleyhine çeke dayalı icra takibi yapıldığı, işbu icra takibi nedeniyle davalının işletme hakkı devir sözleşmesiyle devraldığı sürücü kursunda haczin uygulandığı, ardından eldeki dosyada davalı olan ... tarafından keşideci şirket ve eldeki davada davacı olan ... aleyhine ... İcra Hukuk Mahkemesinin 2011/179 Esas sayılı dosyasıyla istihkak davası açıldığı, aynı mahkemenin 2011/2171 Esas sayılı dosyasıyla birleşen işbu dava sonunda mahkemece verilen 07/04/2014 tarihli kararla; sürücü kursu işletmesini devreden şirketin sürücü kursu dışında başka faaliyet alanı olmadığı, borcun şirketin başka faaliyet alanlarından kaynaklandığının ispatlanamadığı, alacaklıların alacaklarının borçlu şirket tarafından davacı ..."ya devredildiği anlaşılan ticari işletmenin mal varlığı dahilindeki bir borç olduğu, yapılan işlemlerin ticari işletme devri niteliğinde bulunduğu ve 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 179. (6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 202.) maddesi hükmüne göre işletmeyi devralan davacı üçüncü kişinin işletmenin borçlarından sorumlu bulunduğu, şirkete husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle; ... Tic. Ltd. Şti. yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı alacaklı ... yönünden davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu suretle; belirtilen ... İcra Hukuk Mahkemesinin 2011/171 Esas, 2014/54 Karar sayılı istihkak davasında verilen kararın kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılması, iş bu davada kesin hüküm oluşturup oluşmadığının tartışılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 06/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi