Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/776
Karar No: 2017/9087
Karar Tarihi: 05.06.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/776 Esas 2017/9087 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/776 E.  ,  2017/9087 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali-tenkisi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacılar, 08.04.2014 tarihinde (hasımsız olarak) sunmuş oldukları dava dilekçesinde; murisleri"nın 02.01.2014 tarihinde vefat ettiğini, muris tarafından düzenlenen vasiyetnamenin geçersiz olduğunu, zira vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte murisin temyiz kudretinin bulunmadığını, ayrıca murisin, torunu Mustafa Elmacı tarafın kandırılarak bu vasiyetnamenin imzalatıldığını ileri sürerek, sözkonusu vasiyetnamenin iptalini istemişlerdir.
    Davacılar vekili, 14.05.2014 tarihinde sunmuş olduğu dilekçesinde; davacı Elmas"ın muris"nın eşi, diğer davacı ..."in ise manevi oğlu olduğunu, murisin düzenlediği vasiyetname ile bir adet taşınmazını, torunu Mustafa Elmacı"ya bıraktığını ancak bu vasiyetnamenin geçersiz olduğunu, davalı Mustafa"nın, akciğer kanseri olan"nın ağır uyuşturucu içeren ilaçları kullandığını bildiğinden bir yol bulup ona bu vasiyetnameyi imzalattığını, bu şekilde düzenlenen vasiyetnameye itibar edilemeyeceğini belirterek, sözkonusu vasiyetnamenin iptalini, aksi halde saklı paylarını aşan tasarrufun tenkisine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece; hasımsız olarak yapılan yargılama neticesinde, davacının sunduğu deliller ile iddiasını ve davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
    1-)Dava, vasiyetnamenin iptali veya tenkisi istemine ilişkindir.
    Vasiyetnamenin iptali veya tenkisi istemli davalar hasımsız olarak görülemeyecek davalardandır. Vasiyetnamenin iptali (ve/veya) tenkisi davaları, ölüme bağlı tasarrufun iptal edilmesinde çıkarı olan mirasçı tarafından, ölüme bağlı tasarruftan yararlanan kişilere karşı açılabilecektir. Bu nedenledir ki, iş bu davalarda mahkemenin öncelikle yapması gereken; taraf teşkilini sağlamaktır.
    6100 sayılı HMK"nun 114/1-d maddesi gereğince (çekişmeli yargı işlerinde) taraf teşkili dava şartı olduğundan, HMK"nun 115. maddesinin 1. 2. ve 3. fıkrasında açıklanan dava şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması gerekir.

    Bunun yanında, HMK"nın 124. maddesinde, bir davada taraf değişikliğinin, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkün olduğu ancak maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edileceği belirtilmiştir.
    Somut olayda davacı taraf, 14.05.2014 tarihli dilekçesi ile vasiyet alacaklısı Mustafa Elmacı"yı davalı olarak göstermiş ve bu suretle taraf eksikliğini gidererek HMK"nın 115. maddesine göre dava şartı eksiğini tamamlamıştır.
    Yargılama sırasında taraf teşkilinin sağlanması ve davalının savunma hakkını kullanması kamu düzeni ile ilgili olmakla mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekir.
    Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi, itirazların yapılabilmesi, davanın süratle sonuçlandırılabilmesi öncelikle tarafların duruşma gününden usulünce haberdar edilmesi ve böylece taraf teşkilinin sağlanması ile mümkündür. Bu yolla kişi, hangi yargı merciinde duruşması bulunduğuna, hakkındaki iddia ve isnatların nelerden ibaret olduğuna, yargılamanın safahatına, duruşmanın hangi tarihte yapılacağına, verilen kararın ne olduğuna, Tebligat Kanununda açıklanan usule uygun tebligat yapılması ile vakıf olabilecektir.
    Taraf teşkili sadece davanın açılması aşamasında değil, yargılamanın diğer aşamalarında da önem taşımaktadır. (...23.11.2011 gün ve 11-554 Esas-684 Karar)
    6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun “Hukuki Dinlenilme Hakkı” başlığı adı altındaki 27.maddesinde ise; “(1) Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler.
    (2) Bu hak;
    a) Yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını,
    b) Açıklama ve ispat hakkını,
    c) Mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
    ...nun 27.maddesinde düzenlenen “Hukuki dinlenilme hakkı” iddia ve savunmada bulunma hakkından daha geniş olarak ve Anayasanın 36.maddesine uygun bir düzenlemedir. Buna göre davanın taraflarının yargılama ile ilgili bilgi sahibi olma, açıklama ve ispat hakkı bulunmaktadır. Maddenin gerekçesinde açıklandığı üzere bu hak Anayasanın 36.maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6.maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. İddia ve savunma hakkı olarak da bilinen bu hak, tarafların yargılama konusunda tam bilgi sahibi olmalarını, açıklama ve ispat hakkını tam ve eşit olarak kullanabilmelerini, yargı organlarının da bu açıklamaları dikkate alarak gereği gibi değerlendirme yapıp karar vermelerini zorunlu kılmaktadır. Hakim tarafları dinlemeden veya açıklama ve ispat hakkını kullanmaları için kanunauygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. (YHGK."nun 2009/52 Esas, 2009/105 Karar sayılı kararı)
    Somut olayda; mahkemece, dava dilekçesi ve tensip tutanağının davalıya tebliğ edilmediği, taraf eksikliğinin davacı tarafça tamamlanmış olmasına rağmen davanın hasımsız olarak görülmeye devam edildiği ve buna göre taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
    O halde, mahkemece; dava dilekçesi ve tensip tutanağının davalıya usulüne uygun tebliği yapılarak taraf teşkili sağlandıktan sonra, işin esası ile ilgili inceleme ve araştırma yapılarak, oluşacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken, davalıya savunma hakkı ve duruşmalara katılma imkanı tanınmadan, 6100 sayılı ...nun 27.maddesine aykırı olarak, hukuki dinlenilme hakkının kullanılmasına imkan verilmeden, yazışlı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

    2-) Bozma nedenlerine göre davacıların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacılar yararına BOZULMASINA, üçüncü bentte açıklanan nedenle davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi