Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/12804
Karar No: 2017/2368
Karar Tarihi: 21.03.2017

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/12804 Esas 2017/2368 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2015/12804 E.  ,  2017/2368 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi


    Dava, ürün teslimi sırasında yanlış yazılan kimlik bilgilerinin kayıtlara uygun düzeltilmesi ile tevkifatların aidiyeti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-Bir sübjektif hakkı dava etme yetkisi kural olarak o hakkın sahibine aittir. Bu nedenle, o hakka ilişkin bir davada davacı olma sıfatı (aktif husumet ehliyeti) da o hakkın sahibine aittir. (Kuru Baki/Arslan Ramazan/Yılmaz Ejder, Medeni Usul Hukuku, 22. Baskı, ... 2011, s. 234; Ejder Yılmaz, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Şerhi, ... 2012, s. 530; Abdurrahim Karslı, Medeni Muhakeme Hukuku Ders Kitabı, 2. Bası, İst. 2011, s. 311- 312).
    Bir sübjektif hak kendisinden davalı olarak istenebilecek olan kişi, o hakka uymakla yükümlü (borçlu) olan kişidir.
    Yukarıdaki açıklamalardan anlaşılacağı üzere, bir sübjektif hakkın sahibinin ve o hakka uymakla yükümlü olan kişinin kimler olduğu (yani bir davada, davacı ve davalı sıfatının kimlere ait olduğu) tamamen maddî hukuka göre belirlenir. Bu nedenle, bir kişinin belli bir davada gerçekten davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı hususu, usul hukuku sorunu olmayıp, dava konusu (sübjektif) hakkın özüne ilişkin bir maddi hukuk sorunudur.
    Sıfatın usul hukuku bakımından önemi şudur: Bir davanın tarafları o davada gerçekten (davacı veya davalı olarak) taraf sıfatına sahip değilse, mahkeme, dava konusu hakkın esası hakkında inceleme yapıp karar veremez. Mahkeme, davanın sıfat (husumet) yokluğundan reddine karar verir. Bu karar, davanın mesmu olmadığına ilişkin bir karar olmayıp, gene davanın esasına ilişkin bir karardır .
    Mahkemenin sıfat (husumet) yokluğunu kendiliğinden (re"sen) gözetmesi gerekir. Çünkü, sıfat yokluğu, bir def’i değil, davada taraf olarak gözüken kişiler arasında dava konusu hakkın doğumuna engel olan bir itirazdır. Hâkim, kendisine sunulan dava malzemesinden bir itiraz sebebinin varlığını (sıfat yokluğunu) öğrenirse, bunu kendiliğinden gözetir. Nitekim aynı ilkeler, Hukuk Genel Kurulu’nun 18.04.2007 gün ve 2007/5-233 Esas, 2007/221 Karar; 04.03.2009 gün ve 2009/10-34 Esas 2009/104 Karar; 03.02.2010 gün ve 2010/4-4 Esas, 4 Karar; 08.02.2012 gün ve Esas:2011/21-789, Karar:2012/62 sayılı kararlarında da benimsenmiştir.
    Eldeki davada, davalı olarak görünen ...."nin taraf sıfatı olmadığı gözetilerek hakkında açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    2-Mahkemece, aidiyetin tespiti konusunda yapılan araştırma ve incelemede hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir.
    Davacının, Kurumca 01.07.2001-21.04.2010 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak kabul edildiği, 1997 yılı pancar yetiştirme sözleşmesi ve tevkifat listesinde ... bölgesi ... kantarı ... köyü, ...oğlu ... bilgilerinin yazılı olduğu, kolluk araştırmasında ... ilçesi ... köyünde davacı dışında ... oğlu... isminde birisinin olmadığı, ... isminde birinin olmadığı, .. oğlu.... olduğu bilgisinin verildiği anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, tevkifatın aidiyetine ilişkin yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. O halde öncelikle ilgili nüfus müdürlüğünden ... oğlu ...... isminde kayıt olup olmadığı araştırılmalı, kolluk aracı kılınarak 1997 yılından bu yana ... oğlu ...... isminde birisinin yaşayıp yaşamadığı araştırılmalı, varsa tanık olarak uyuşmazlık hakkında beyanına başvurulmalı ve böylece 1997 yılı pancar yetiştirme sözleşmesi ve tevkifat listesinde adı geçen kişinin davacı olup olmadığı hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmaksızın açıklığa kavuşturulmalıdır.
    Anılan maddî ve hukukî olgular gözetilmeksizin eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ...."ye iadesine, 21.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi