Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/19943
Karar No: 2017/9101

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/19943 Esas 2017/9101 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/19943 E.  ,  2017/9101 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ... ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Asıl davada; davacı ..., annesi ile babasının boşandığını, kendisinin babası ile yaşadığını, dava sırasında reşit olduğunu, davalı annesinin çalışıyor olmasına karşın kendilerine destek olmadığını belirterek, davalı annesinden aylık 250 TL yardım nafakası talebinde bulunmuştur.
    Birleşen davada; davacı ..., annesi ile babasının boşandığını, kendisinin babası ile yaşadığını, davalı annesinin çalışıyor olmasına karşın kendilerine destek olmadığını davalı annesinden aylık 300 TL yardım nafakası talep etmiştir.
    Asıl ve Birleşen davada; davalı ..., velayeti kendisine verilen küçük çocuğu Muhammet ile birlikte yaşadığını, aldığı asgari ücret ile geçinmeye çalıştığını, talep edilen nafakaları ödeyecek ekonomik gücü olmadığını ileri sürerek, asıl ve birleşen davaların reddini istemiştir.
    Mahkemece, asıl dava yönünden davanın kısmen kabulü ile, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 150 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine; birleşen dava yönünden davanın kısmen kabulü ile, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 250 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, hüküm (asıl) davacı ... tarafından asıl dava yönünden, (asıl ve birleşen) davalı ... vekili tarafından asıl ve birleşen dava yönünden temyiz edilmiştir.
    A-)Asıl dava yönünden yapılan incelemede;
    5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK. nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2016 tarihinden itibaren 2.190 TL"ye çıkarılmıştır.

    ./..



    Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3-169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır.
    Hüküm, davalı açısından hüküm altına alınan (kabul edilen), davacı açısından ise reddedilen yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 gün 1989/3 E-1990/4 K sayılı İçtihadı Birleştirme Kurulu kararı uyarınca Yargıtay"ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ... ve davalı ..."nın temyiz isteminin ayrı ayrı REDDİNE, karar verildi.
    B-) Birleşen dava yönünden yapılan incelemede;
    1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, (asıl ve birleşen) davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-)TMK 364/1.maddesine göre; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan alt soyuna nafaka vermekle yükümlüdür.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 07/06/1998 gün, 1998/656 E.-1998/688 K.sayılı ilamında yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
    Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nev"i sosyal yardımlaşma olup ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır.
    Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir.
    Somut olayda; eğitimine devam eden ve kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun olan davacı ..."nin üst soyu olan annesinden yardım nafakası isteyebileceğinin kabulü gerekir. Ne varki yardım nafakasının miktarı takdir edilirken bunu ödemekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi gerekir. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçimine katkı olacak miktarda, davalının da geliri ile orantılı olarak Medeni Kanunun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir.
    Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden; davacı ..."nin Gaziosmanpaşa Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi 3. Sınıf öğrencisi olduğu, dava dışı babası ve babasının aile ile yaşadığı, öğrenim döneminde ise devlet yurdunda kalıp aylık 120 TL yurt ücreti ödediği, davalı annenin ise temizlik işçisi olarak çalıştığı, asgari ücret düzeyinde geliri bulunduğu, velayeti kendisine verilen 2002 doğumlu oğlu Muhammet ile birlikte İstanbul"da yaşadığı anlaşılmaktadır.
    Buna göre, tarafların gerçekleşen sosyal ekonomik durumları, nafakanın niteliği, mirasçılıkta aynı sırada yer alan dava dışı babanın da nafakaya katılma yükümlülüğü nazara alındığında, davalı annenin gelir durumuna göre takdir edilen yardım nafakası bir miktar fazla olup, TMK."nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun görülmemiş ve bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    Mahkemece yapılacak iş; davacının giderleri ve davalının gelirleri ile orantılı şekilde, dava dışı babanın da davacının masraflarına katlanma yükümlülüğü dikkate alınarak hakkaniyet ilkesi de gözetilerek uygun bir miktar nafakaya hükmetmek olmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle yerinde davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/06/2017 arihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi