19. Hukuk Dairesi 2019/2829 E. , 2019/4446 K.
"İçtihat Metni"
Davacı ... Bankası T.A.O. A.Ş. vek. Av. ... ile davalılar 1-... 2-... 3-... 4-... vek. Av. ... arasında görülen itirazın iptali davası hakkında ... Asliye Hukuk Mahkemesi, 2017/22 esas, 2018/312 karar ve 06/04/2018 tarihli hükmünün istinaf incelemesi sonrası davacı vekilinin istinaf talebinin reddine ilişkin...Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2018/1887 esas, 2019/1061 karar ve 15/05/2019 tarihli ilamına karşı davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacı ile dava dışı... Yapı Taahhüd Zirai Ürünleri Ür. Paz. San. Tic. Ltd. Şti arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalayarak kefil olduklarını, asıl borçlu şirketin kullandığı krediyi geri ödememesi üzerine 10/05/2016 tarihinde kat ihtarnamesi keşide edildiğini, ihtarnamenin sonuçsuz kalması üzerine asıl borçlu şirket hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla davalı kefiller hakkında da ... İcra Müdürlüğü"nün 2016/24331 esas sayılı dosyasında tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalıların takibe vaki itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek davalıların haksız itirazının iptali ile %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davacı tarafından dava dışı ...... Ltd. Şti"ye kullandırılan kredinin bir kısmının ödendiğini, kalan kısım yönünden borcun yapılandırıldığını, takip talebinde talep edilen ihtarname gideri ve işlemiş faiz miktarının fahiş olduğunu, borç miktarının yargılamayla tespit edilebileceğinden davacının icra inkar tazminatı isteminin yerinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, sözleşmede kullandırılan kredinin dava dışı şirket tarafından ödenmemesi nedeniyle davacı tarafça gerek asıl borçluya gerekse kefillere kat ihtarnamesi gönderildiği ve alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığı, müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak kredi sözleşmesini imzalayan davalıların takip tarihi itibariyle 1.109.722,98-TL borçlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.
İstinaf mahkemesince, yerel mahkemece benimsenen bilirkişi raporu esas alınarak davanın toplam 1.109.722,98-TL alacak yönünden kabulüne karar verilmesine yönelik istinaf başvurularının yerinde olmadığı, ancak davacı lehine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken bu hususta hüküm kurulmamasının yerinde olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
HMK’nın 366/1 maddesi yollamasıyla HMK"nun 346/1 maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesi"nce verilen kesin bir karara karşı yapılan temyiz isteminin bu mahkeme tarafından reddine karar verilmesi gerekir.
Antalya BAM 11. Hukuk Dairesi 2018/1887 esas ve 2019/1061 karar ve 15/05/2019 tarihli kararı ile davacı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun reddi kararı verilmiş, iş bu karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. İstinaf kararlarında temyiz kesinlik sınırı yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2019 yılı için 58.800,00 TL’dir. Bölge Adliye Mahkemesi’nce 15.05.2019 tarihinde davacı lehine hükme bağlanan miktar 1.109.722,98TL olup, dava değeri 1.149.922,73TL olduğu, temyize konu edilen miktarın 40.199,75 TL olması nedeniyle 15/05/2019 tarihli karar kesin niteliktedir.
HUMK döneminde oluşturulan 1.6.1990 gün ¾ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebilecektir. Anılan içtihadı birleştirme kararının HMK döneminde de uygulanması mümkündür. Ne var ki bu içtihadı birleştirme kararı Yargıtay’a bir mecburiyet getirmemekte, bir seçenek sunmaktadır. Yeni HMK sisteminin sağlıklı bir şekilde yerleşmesi için Dairemizce bu seçeneğin kullanılmamasının uygun olacağı düşünülmüş ve dosyanın davalı vekilinin temyiz isteminin HMK’nın 366/1 ve 346/1 maddeleri uyarınca değerlendirilmesi için Antalya BAM 11. Hukuk Dairesi’ne tetkiksiz iadesine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın gereği için Antalya BAM 11. Hukuk Dairesi’ne TETKİKSİZ İADESİNE, 23/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.