3. Hukuk Dairesi 2017/356 E. , 2017/9118 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davacı tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 06.06.2017 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davacı vekili ... geldi. Karşı taraf adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu kapsamında sözleşmeli aile hekimi olarak Aile Sağlığı Merkezinde görev yapmakta olduğunu, 30.12.2010 tarihinde görevine başladığını, aile hekimlerinin kamuya ait binalarda oturduklarını ve kira ödediklerini, bu ödemeyi de katkı paylarından karşıladıklarını, Maliye Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı arasında 15.06.2011 tarihinde protokol sırasında bu taşınmazların Sağlık Bakanlığına tahsisli Aile Sağlığı Merkezinin aile hekimlerine kiraya verilebilmesi amacı ile rayiç bedel belirleme komisyonu tarafından aylık kira bedelleri oluşturulduğunu, aylık kira bedelinin anılan komisyon tarafından her bir hekim için 500,00 TL"sı toplamda aylık 2x500 TL=1.000,00 TL"sı olduğunu, aile hekimi olarak görev yapmakta olan davalıdan, rayiç bedel belirleme komisyonunca belirlenen rayiç kira bedeli kapsamında 15.06.2011 tarihinden 01/09/2012 tarihine kadar olan süre zarfında herhangi bir tahsilatın yapılmadığını ve 4.360,00 TL"sı kamu zararının meydana geldiğini ileri sürerek 15.06.2011-01.09.2012 tarihleri arasında tahsil edilemeyen 3.633,33 TL"sı kamu zararı doğduğunu, davalının 3.633,33 TL"sı ana para borcunu ödediğini, ancak 31/12/2013 tarihinden itibaren ana para borcuna işleyen faiz alacağının bulunduğunu, 15/06/2011-01/09/2012 tarihleri arasında tahsil edilemeyen 647,40 TL kamu zararı alacağının ait olduğu aylardan itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
.../...
-2-
Davalı vekili, taraflar arasında kira akdi bulunmadığını, söz konusu dönemde kamu binalarının aile hekimlerine İdare tarafından tahsis edildiğini belirterek, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK"nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin kurallardan olup, yargılamanın her aşamasında istek üzerine, ya da re"sen gözetilmesi gerekir.
Somut olayda, taraflar arasındaki uyuşmazlık kira ilişkisinden kaynaklanmakta olup dava 28/04/2015 tarihinde açılmıştır. Dava tarihinde yürürlükte olan HMK. 4/1-a maddesi gereğince dava değerine bakılmaksızın davaya bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesine aittir. Bu nedenle mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken bu yön gözardı edilerek davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2-) Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.480 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere
, 06.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.