Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/13745
Karar No: 2008/14574
Karar Tarihi: 22.09.2008

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2008/13745 Esas 2008/14574 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2008/13745 E.  ,  2008/14574 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Samsun 1. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 22/10/2007
    NUMARASI : 2007/157-2007/1012         
                           
    Davacı,  07.05.2006 tarihinde meydana gelen olayın iş kazası olduğunun ve bu tarihte davalıya ait işyerinde çalıştığının tespitiyle, oluşan maddi ve manevi zararlarının giderilmesine  karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin yetkisizliğine  karar vermiştir.
    Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Dava,07.05.2006 tarihinde meydana gelen davacıyı zararlandırıcı  olayın iş kazası olduğunun ve davacının 07.05.2006 tarihinde davalıya ait işyerinde çalıştığının tespiti ile oluşan maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece davalı K. A.Ş. vekilinin yetki itirazının kabulüyle dava dilekçesinin yetkisizlik nedeniyle reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın Bakırköy veya  Rize İş Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
    HUMK’un 73. maddesi hükmünde çok açık bir şekilde vurgulanan temel kurala göre, mahkeme tarafları dinlemeden, onları iddia ve savunmalarını bildirmeleri için usulüne uygun olarak davet etmeden hükmünü veremez.
    Bu bakımdan, davetiyenin ve tebliğ tutanaklı zarfın, davadaki ve takipteki önemi büyüktür. Asıl olan tarafların huzurunda yargılamanın yürütülmesi olmakla birlikte, hukuk mahkemelerinde taraflar yargılamaya katılmasalar dahi mutlaka duruşmadan haberdar edilmelidir. Duruşmaya gelmese dahi yoklukta davaya devam edilip karar verilmesine usulün olanak tanıdığı hallerde, yasanın öngördüğü uyarıyı taşıyan davetiyenin tebliğ edilmesinden ve yasaya uygun taraf teşkilinin tamamlanmasından sonra işin esasına girişilmemesi ve delillerin toplanarak bir sonuca ulaşılması zorunludur.
    Tebliğ ile ilgili Yasa ve Tüzük hükümleri tamamen şeklidir. Değinilen işlemler nedeniyle tebligat; bilgilendirme yanında belgelendirme özelliği de bulunan bir usul işlemidir. Gerek tebliğ işlemi ve gerekse tebliğ tarihi ancak yasa ve tüzükte emredilen şekillerle tevsik ve dolayısıyla ispat olunabilir. Bu sebeple tebligatın usul yasaları ile ilişkisinde daima göz önünde tutulmalıdır.
    Kanun ve Tüzüğün amacı tebligatın muhatabına en kısa zamanda ulaşması, konusu ile ilgili olan kişilerin bilgilendirilmesi ve bu hususların belgeye bağlanmasıdır. Hal böyle olunca, yasa ve tüzük hükümlerinin en ufak ayrıntılarına kadar uygulanması zorunludur. Kanunun ve Tüzüğün belirlediği şekilde yapılmamış ve belgelendirilmemiş olan tebligatların geçerli olmayacağı Yargıtay içtihatlarında açıkça vurgulanmıştır.
    Somut olayda dava dilekçesinde davalı A.K.’ın adresi “ K. A.Ş. L. Deposu, A.Cad. D. Mevkii, Y.-S. ” olarak gösterilmiş, bu adrese çıkarılan dava dilekçesi ve duruşma gününün tebliğine ilişkin evrak ilgilinin adresten ayrılması nedeniyle tebliğ edilemeyerek iade edilmiş, davalı A.K.’ın mahkemeye verdiği 17.09.2007 tarihli dilekçe ile adresinin “S. Mah. E. E. Cad. H.  Sokak No:22/14 S. Olduğunun bildirilmesine rağmen bu adrese dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğe çıkarılmadığı gibi dava dilekçesinde bildirilen adrese gerekçeli kararın tebliğine ilişkin çıkarılan evrakın da A.K. ın adresten ayrılmış olması nedeniyle tebliğ edilemediği görülmektedir.
    Mahkemece taraf teşkili yapılmaksızın ve davalı A.K.’ın adil yargılanma hakkı ve hukuki dinlenme hakkı göz ardı edilerek bu davalının yokluğunda karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, kamu düzenine ilişkin olan bu husus resen nazara alınmalı ve temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının tüm itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına 22.09.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi