Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7919
Karar No: 2015/9002
Karar Tarihi: 17.06.2015

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/7919 Esas 2015/9002 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2015/7919 E.  ,  2015/9002 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : MALAZGİRT ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 23/10/2014
    NUMARASI : 2013/201-2014/300

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davacı Latife bakımından feragat nedeni ile davanın reddine, diğer davacılar yönünden davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili ve davacı Latife vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi . . . "ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacılar, mirasbırakanları Abdülbari"nin, çekişme konusu 139 ada 5 parsel sayılı taşınmazını ikinci eşi olan davalı Sultan"a satış suretiyle devrettiğini, anılan temlikin muvazaalı olduğunu ve mirasçılardan mal kaçırma amacı ile yapıldığını ileri sürerek miras payları oranında iptal ve tescile karar verilmesini istemişler, aşamada davacı Latife davadan feragat etmiştir.
    Davalı, murisin kendisinden aldığı altınları karşılığında dava konusu taşınmazın devredildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacı Latife bakımından feragat nedeni ile davanın reddine ve muvazaa iddiasının kanıtlandığı gerekçesiyle diğer davacılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan Abdülbari"nin, dava konusu 139 ada 5 parsel sayılı taşınmazını 31.03.2005 tarihinde davalıya satış suretiyle devrettiği, murisin 14.10.2013 tarihinde öldüğü, geriye ilk eşi Gülizar"dan olan davacı çocukları Perizade, Saliha, Mehmet, Latife, Nezife, Ramazan, Mukaddes ve Abdullah ile ikinci eşi olan davalı Sultan"ın kaldığı, davacı Latife"nin 19.08.2014 tarihinde davadan feragat ettiği, sonrasında 08.10.2014 tarihli dilekçesinde, davalı Sultan"ın arayarak evden çıkarıldığını beyan ettiğini, davalının dava konusu evden çıkarılmaması için olduğunu düşündüğü davalı vekilince hazırlanan dilekçeyi imzaladığını, davadan feragat amaçlı bir dilekçe vermek istemediğini, bu noktada hataya düşürüldüğünü belirterek feragattan vazgeçtiğini belirtmiş, davacı Latife"nin iddiasının mahkemece ön sorun olarak incelendiği anlaşılmaktadır.
    ./..

    Yukarıda açıklanan olgular birlikte değerlendirildiğinde davacı Latife"nin temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
    Davalı Sultan"ın temyiz itirazlarına gelince;
    Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunun 706., Türk Borçlar Kanunun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
    Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Esasen, yukarıda da değinildiği üzere muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan davaların hukuki dayanağını teşkil eden 1.4.1974 gün 1/2 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının mirasbırakanın gerçek iradesinin mirasçıdan mal kaçırmak olması halinde uygulanabilirliğinin kabulü gerekir.
    Somut olaya gelince, mirasbırakan Abdülbari ile davalının 30.09.2004 tarihinde evlendikleri, evlenmeden önce de birlikte yaşadıkları, çekişme konusu 139 ada 5 parsel sayılı taşınmazın davacılardan mal kaçırma amacı ile davalıya temlik edildiği iddiasının davacılar tarafından usulünce kanıtlanamadığı, salt bedeller arası oransızlığın muris muvazaasının kanıtı olamayacağı açıktır.

    ../...

    Hal böyle olunca; davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi doğru değildir.
    Davalının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi