16. Hukuk Dairesi 2020/9582 E. , 2021/1200 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
...
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Uygulama kadastrosu sırasında, ...,... Mahallesi çalışma alanında ve tapuda davacı ... adına kayıtlı bulunan eski 47 parsel sayılı 27.500,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 101 ada 14 parsel numarasıyla ve 25.061,63 metrekare yüzölçümlü olarak; 72 parsel sayılı 31.500,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 106 ada 10 parsel numarasıyla ve 27.819,65 metrekare yüzölçümlü olarak; 162 parsel sayılı 47.730,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 111 ada 17 parsel numarasıyla ve 45.933,65 metrekare yüzölçümlü olarak; davalı ... adına kayıtlı bulunan eski 48 parsel sayılı 33.750,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 101 ada 12 parsel numarasıyla ve 35.837,09 metrekare yüzölçümlü olarak; 52 parsel sayılı 37.250,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 101 ada 15 parsel numarasıyla ve 37.695,60 metrekare yüzölçümlü olarak; davalı ... adına kayıtlı bulunan eski 53 parsel sayılı 13.750,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 101 ada 16 parsel numarasıyla ve 18.176,76 metrekare yüzölçümlü olarak; davalılar ... ve müşterekleri adına kayıtlı bulunan eski 71 parsel sayılı 41.750,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 106 ada 7 parsel numarasıyla ve 42.557,65 metrekare yüzölçümlü olarak; davalı ... adına kayıtlı bulunan eski 158 parsel sayılı 21.400,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 111 ada 11 parsel numarasıyla ve 25.364,20 metrekare yüzölçümlü olarak; davalı ... adına kayıtlı bulunan eski 159 parsel sayılı 68.500,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 111 ada 12 parsel numarasıyla ve 69.118,22 metrekare yüzölçümlü olarak; davalı Hazine adına kayıtlı bulunan eski 181 parsel sayılı 4.050,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 111 ada 30 parsel numarasıyla ve 4.838,33 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı ..., uygulama kadastrosu sırasında adına kayıtlı bulunan yeni 101 ada 14, 106 ada 10 ve 111 ada 17 parsel sayılı taşınmazların yüzölçümlerinin azaldığını, eksikliğin 101 ada 12, 15, 16; 106 ada 7; 111 ada 11, 12 ve 30 parsel sayılı taşınmazlarda kaldığını ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı ..."ın davasının kısmen kabulüne, dava konusu 106 ada 7 nolu parsele yönelik davanın reddine, taşınmazın uygulama tespiti gibi tesciline, dava konusu 101 ada 14, 15 ve 16 parsel sayılı taşınmazların uygulama kadastrosu tespitlerinin kısmen iptaline, bilirkişi raporunda 101 da 15 nolu parselin (B) harfiyle ve 101 ada 16 nolu parselin (A) harfi ile gösterilen kısımlarının ifrazı ile 101 ada 14 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine, 101 ada 14 nolu parselin bu şekilde tesciline, 101 ada 15 ve 16 nolu parsellerin geriye kalan bölümlerinin uygulama tespiti gibi tapuya tescillerine, 111 ada 11, 12 ve 17 parsel sayılı taşınmazların uygulama kadastrosu tespitlerinin kısmen iptaline, bilirkişi raporunda 111 da 12 nolu parselin (C) harfiyle ve 111 ada 11 nolu parselin (D) harfiyle gösterilen kısımlarının ifrazı ile 111 ada 17 nolu parsel sayılı taşınmaza eklenmesine, 111 ada 17 nolu parselin bu şekilde tesciline, 111 ada 11 ve 12 nolu parsellerin geriye kalan bölümlerinin uygulama tespiti gibi tapuya tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalılardan Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava konusu yeni 101 ada 12, 14, 15 ve 16 parsel sayılı taşınmazlar yönünden; dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; davacı ..., uygulama kadastrosu sırasında adına kayıtlı bulunan 101 ada 14 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün azaldığını, eksikliğin taşınmazın sınırında bulunan 101 ada 12, 15 ve 16 parsel sayılı taşınmazlarda kaldığını ileri sürerek dava açtığı, taşınmazların uygulama kadastrosu tutanak asılları getirtilip, tüm taşınmazlar yönünden inceleme yapılıp deliller toplandığı ve kadastro hakimi, dava konusu tüm taşınmazlar hakkında sicil oluşturmaya elverişli hüküm kurmak zorunda olduğu halde, Mahkemece, dava konusu 101 ada 12 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamış olması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
2- Dava konusu yeni 111 ada 11, 12, 17 ve 30 parsel sayılı taşınmazlar yönünden; dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; davacı ..., uygulama kadastrosu sırasında adına kayıtlı bulunan 111 ada 17 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün azaldığını, eksikliğin taşınmazın sınırında bulunan 111 ada 11, 12 ve 30 parsel sayılı taşınmazlarda kaldığını ileri sürerek dava açtığı, taşınmazların uygulama kadastrosu tutanak asılları getirtilip, tüm taşınmazlar yönünden inceleme yapılıp deliller toplandığı ve kadastro hakimi, dava konusu tüm taşınmazlar hakkında sicil oluşturmaya elverişli hüküm kurmak zorunda olduğu halde, Mahkemece, çekişmeli 111 ada 30 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamış olması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
3- Dava konusu yeni 106 ada 7 ve 10 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise; davacı ..., uygulama kadastrosu sırasında adına kayıtlı bulunan 106 ada 10 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün azaldığını, eksikliğin taşınmazın sınırında bulunan 106 ada 7 parsel sayılı taşınmazda kaldığını ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece, 02.12.2014 günü celsede, dava konusu 106 ada 7 parsel sayılı taşınmaza yönelik davanın, taşınmazın aynı zamanda Mahkemenin 2014/2 Esas sayılı dosyasında da dava konusu olduğu gerekçesiyle eldeki dosyadan tefrikine karar verildiği halde, yargılama sonunda bu taşınmaza yönelik davanın reddine, taşınmazın uygulama tespiti gibi tesciline karar verilmiş ve kararın gerekçesinde de söz konusu taşınmazla ilgili sehven karar verildiği belirtilmiştir. 6100 sayılı HMK"nın 298/2. maddesi gereğince kısa karar ile gerekçeli kararın birbirine uygun olması zorunludur. Kararların farklı ve çelişkili olması mahkemelere olan güven ilkesini zedeler. Mahkemece, yukarıda açıklandığı şekilde hükmün gerekçesi ile hüküm fıkrası arasında çelişki yaratılması isabetsiz olduğu gibi; davacı tarafından dava açılırken, adına kayıtlı taşınmazlardaki eksikliğin hangi parsellerden kaynaklandığı açıkça belirtildiği halde, Kadastro Müdürlüğü aleyhine açılan davanın, pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, diğer davalılarla birlikte Kadastro Müdürlüğü yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi de isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
15.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.