16. Hukuk Dairesi 2020/10209 E. , 2021/1201 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
...
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “yetersiz inceleme ile karar verilmesinin isabetsiz olduğu belirtilerek; üç kişilik orman bilirkişi kurulu, üç kişilik ziraat bilirkişi kurulu ve teknik bilirkişi eşliğinde, davaya ve temyize konu 1107 parsel sayılı taşınmaz başında keşif yapılması, taşınmazın öncesinde orman olup olmadığı, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde 2/B uygulaması yapılıp yapılmadığı, dava konusu taşınmazın 2/B uygulaması sonucu orman sınırları dışına çıkartılan yerlerden olup olmadığı, öyle ise Ek-4. maddesi kapsamında kullanım kadastrosu yapılıp yapılmadığı hususlarının Kadastro Müdürlüğünden de sorulmak suretiyle araştırıması, ziraat bilirkişi kurulundan dava konusu taşınmazda tespit tarihi itibariyle fiili bir kullanım bulunup bulunmadığı hususunda rapor alınması; şayet dava konusu taşınmaz, kullanım kadastrosuna ve 2/B çalışmasına konu olmuş ise, Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılan yerlerin zilyetlik yoluyla kazanılmasının mümkün olmadığı, bu çalışmalar sırasında zilyetlik yoluyla kullanıcı ve muhdesat sahipleri adına tespit yapılmayacağı, kadastro tutanaklarının beyanlar hanesinde “6831 sayılı Kanun"un 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılmıştır” şeklinde belirtme yapılacağı ve fiili kullanımın kim veya kimler tarafından ne zamandan beri ne şekilde sürdürüldüğü hususlarının beyanlar hanesinde gösterilmekle yetinileceği düşünülerek, davacının taşınmazın mülkiyetine yönelik talebinin reddine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmesi, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller uyarınca karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, “dava konusu 1107 parsel sayılı taşınmazın, 15.04.2019 havale tarihli Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisi ... tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda (B) harfiyle gösterilen 23.901,81 metrekarelik bölümünün ifrazı ile ayrı parsel numarası verilerek davacı adına tapuya tesciline” karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Oysa ki, bozma ilamına uyulmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma ilamının gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Hükmüne uyulan bozma ilamında, dava konusu 1107 parsel sayılı taşınmazın öncesinin orman olup olmadığı, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde 2/B çalışması yapılıp yapılmadığı hususunda araştırma yapılması gereğine değinilmiş olup, Mahkemece yapılan yazışmalar sonucunda; Kadastro Müdürlüğünün 09.01.2017 günlü yazı cevabında, taşınmazın bulunduğu çalışma alanında 1985 yılında tapulama çalışmaları yapıldığı, orman olarak tescil harici bırakılan alanlarda daha sonra orman kadastro komisyonunca çalışma yapıldığı, orman, 2/B ve ziraat alanlarının ayrımının yapılarak tapuya tescil işlemlerinin tamamlandığı, dava konusu taşınmazın sarı alanda kalıp, 2/B alanı içerisinde kalmadığı belirtilmiş; Orman İşletme Müdürlüğünün 01.03.2017 günlü yazı cevabında, taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu ve 2/B çalışması yapıldığı, taşınmaz orman sayılmayan yerlerden olduğundan 2/B kapsamı dışında kaldığı belirtilmiş; yine Kadastro Müdürlüğünün 11.04.2017 günlü yazı cevabında, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde 1985 yılında kadastro çalışmaları yapıldığı ve taşınmazın orman olduğu gerekçesiyle tapulama harici bırakıldığı, bilahare taşınmazın sarı alanda kalan yerlerden olması sebebiyle 2013 yılında 3402 sayılı Yasa"nın Geçici 8. maddesi uyarınca kadastro çalışmasına tabi tutulduğu belirtilmiştir. Dosya arasına aldırılan orman bilirkişi kurulu raporu incelendiğinde, taşınmazın 1952 tarihli memleket haritasında, sınırında orman parseli bulunan dava konusu taşınmazın açık renkle gösterilen alanda kaldığının ve orman bütünlüğü içerisinde olmadığının orman amenajman haritasında da ziraat alanı içerisinde kaldığının, taşınmaz üzerinde orman hasılatı veren ağaç veya ağaççıklar bulunmadığının ifade edildiği anlaşılmaktadır. Ne var ki Mahkemece, dava konusu taşınmazın bulunduğu yeri de içine alır şekilde, 1985 yılında yapıldığı belirtilen tesis kadastrosu çalışmaları sırasında düzenlenen orijinal kadastro pafta haritası getirtilmemiş, taşınmazın sınırında 824 sayılı orman parseli de bulunduğu göz önünde bulundurularak, taşınmazın bulunduğu ... Mahallesi çalışma alanında orman kadastrosu çalışması yapılıp yapılmadığı sorularak, yapılmış ise orman tahdidine ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilân tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örnekleri, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ile varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, taşınmazın öncesinin ne olduğu, orman vasfında olup olmadığı ve orman yasaları karşısındaki durumu, öncesi orman değilse zilyetlikle iktisap şartlarının davacı taraf lehine gerçekleşip gerçekleşmediği hususu kesin olarak belirlenmeksizin hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı hüküm kurulması usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, dava konusu taşınmazın bulunduğu yeri de içine alır şekilde, 1985 yılında yapıldığı belirtilen tesis kadastrosu çalışmaları sırasında düzenlenen orijinal kadastro pafta haritasının, taşınmazın sınırında bulunan (yoldan sonra gelen parseller de dahil olmak üzere) parsellere ait kadastro tutanakları ve ekleri, varsa tüm tedavülleriyle birlikte dayanak tapu ve vergi kayıt örnekleri, davalı iseler dava dosyaları, kadastro tespitleri kesinleşmiş ise tedavüllü tapu kayıtları getirtilmeli, taşınmazın bulunduğu ... Mahallesi çalışma alanında orman kadastrosu çalışması yapılıp yapılmadığı sorularak, yapılmış ise orman tahdidine ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilân tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örnekleri, taşınmaza ait en eski ve taşınmazın tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait memleket haritaları, hava fotoğrafları, uydu fotoğrafları ile varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile jeodezi ve fotogrametri mühendisi, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, 3 kişilik orman mühendisi bilirkişi kurulu ve teknik bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın öncesinin ne olduğu, orman olup olmadığı, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; komşu taşınmazların varsa dayanak kayıtlarının dava konusu taşınmazın yönünü ne okuduğu belirlenmeli; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli; Mahkeme hakiminin, taşınmazın fiziksel özellikleri ve sınırındaki orman ile arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı hususlarındaki gözlemi keşif tutanağına aynen yansıtılmalı; teknik bilirkişiden, keşfi takibe ve denetlemeye elverişli rapor ve kroki alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ile orman bilirkişi kurulundan, hava ve uydu fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde, taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, taşınmazın orman veya orman sayılan yerlerden ya da orman içi boşluk veya orman parselinin devamı niteliğinde olup olmadığını açıklayan, sınırındaki orman parselinden ne şekilde ayrıldığını, arada ayırıcı nitelikte bir unsur bulunup bulunmadığını, orman yasaları karşısındaki durumunu bildirir, ayrıntılı rapor alınmalı; ziraatçi bilirkişi kurulundan, taşınmazın toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı ve bundan sonra, öncesi orman olan yerlerin zilyetlikle iktisap edilemeyeceği de göz önünde bulundurularak, iddia ve savunmalar çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de dava konusu 1107 parsel sayılı taşınmazın, hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) ve (C) harfleri ile gösterilen bölümlerine ilişkin 12.06.2015 tarihli önceki hüküm temyiz edilmeksizin kesinleşmiş olduğuna göre Mahkemece önceki günlü hükme atıf yapılmak suretiyle, bu bölümler yönünden sicil oluşturacak şekilde hüküm kurulmamış olması da isabetsiz olup, davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.