11. Hukuk Dairesi 2015/13588 E. , 2016/8101 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 18/06/2015 tarih ve 2013/210-2015/124 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili ile katılma yoluyla davacılar vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 11.10.2016 günü hazır bulunan davacılar vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinin ... markalı ürünlerinin Türkiye"de yüksek bir tanınmışlığa sahip olduğunu, davalının ... markaları ile üretip satışa sunduğu bulaşık deterjanı ürünlerinin piyasaya sunuluş şekli, şişe tasarımı, renk, etiket kompozisyonu ve dizayn özelliklerinin davacıların ... ürünü ile birebir aynı olduğunu, davalının bu kullanımının müvekkillerinin marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini, davalıya 12.10.2012 tarihinde ihtarname gönderilmesine rağmen tecavüze devam edildiğini, davalının kullanımlarının delil tespiti dosyası ile tespit edildiğini ileri sürerek marka hakkına tecavüzün tespitini ve haksız rekabetin önlenmesini, 100.000 TL manevi tazminatın tahsilini, hükmün ilanını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davaya konu ambalajın uzun yıllardan beri farklı firmalar tarafından kullanıldığını, davacıların ürün ambalajı ile davalının ambalajları arasında benzerliğin söz konusu olmadığını, markalı ürünlerin 2011 yılından beri üretilip satılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savnma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davanın kabulüne, davalının davacı ürününü ticari takdim şekli ve tescilli markası ile iltibas yaratacak şekilde dava konusu ... isimli ürünleri üretmek depolamak satışa arz etmek reklam ve tanıtım yapmak suretiyle davacıların marka hakkına tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespiti ile sonuçlarının ortadan kaldırılması, tecavüzün meni ve refine, davalı tarafından dava konusu
ürünlerin imalat, satış, depolamak ve pazarlamak dahil her tür ticari kullanımının önlenmesine, davalının söz konusu ürünlere ait şişe, etiket, kalıp, kutu, koli, ambalaj, katalog, broşür, basılı evrak ve her tür ambalaj ve tanıtım malzemesinin bulundukları yerlerden toplanarak imhasına, 10.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya dair manevi tazminat talebinin reddine, hüküm özetinin ilanına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili ile katılma yoluyla davacılar vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının, davacılar vekilinin ise aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava dilekçesiyle, davalının davacı ürününü ticari takdim şekli ve tescilli markası ile iltibas yaratacak şekilde dava konusu ... isimli ürünleri üretmek depolamak satışa arz etmek reklam ve tanıtım yapmak suretiyle davacıların marka hakkına tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespiti ile sonuçlarının ortadan kaldırılması, tecavüzün meni ve refi, davalı tarafından dava konusu ürünlerin imalat, satış, depolamak ve pazarlamak dahil her tür ticari kullanımının önlenmesi, davalının söz konusu ürünlere ait şişe, etiket, kalıp, kutu, koli, ambalaj, katalog, broşür, basılı evrak ve her tür ambalaj ve tanıtım malzemesinin bulundukları yerlerden toplanarak imhası, 100.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili, hüküm özetinin ilanı istenmiş; mahkemece, davanın kabulüne, davalının davacı ürününü ticari takdim şekli ve tescilli markası ile iltibas yaratacak şekilde dava konusu ... isimli ürünleri üretmek depolamak satışa arz etmek reklam ve tanıtım yapmak suretiyle davacıların marka hakkına tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespiti ile sonuçlarının ortadan kaldırılması, tecavüzün meni ve refine, davalı tarafından dava konusu ürünlerin imalat, satış, depolamak ve pazarlamak dahil her tür ticari kullanımının önlenmesine, davalının söz konusu ürünlere ait şişe, etiket, kalıp, kutu, koli, ambalaj, katalog, broşür, basılı evrak ve her tür ambalaj ve tanıtım malzemesinin bulundukları yerlerden toplanarak imhasına, 10.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya dair manevi tazminat talebinin reddine, hüküm özetinin ilanına karar verilmiştir. Böylece davacılar tarafından talepte bulunulan iki kalemden tespit, men, ref, haksız eylemin sonuçların ortadan kaldırılması, hükmün ilanı taleplerinden oluşan ilk kalem talepler mahkemece tamamen kabul edilirken; ikinci kalem talep olan 100.000 TL manevi tazminatın temerrüt faiziyle birlikte tahsiline yönelik talep kısmen kabul edilerek, 10.000 TL manevi tazminatın faiziyle birlikte tahsiline hükmedilmiştir. Bununla birlikte davada kabul/red oranı gözetilerek davacı tarafından yapılan toplam 3.183,15 TL. yargılama giderinden 318,31 TL"sinden davalının sorumlu tutulması yönünde hüküm kurulmuştur. Mahkemenin karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK"nın “Yargılama giderlerinden sorumluluk” başlıklı 326. maddesi “Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır. Aleyhine hüküm verilenler birden fazla ise mahkeme yargılama giderlerini, bunlar arasında paylaştırabileceği gibi, müteselsilen sorumlu tutulmalarına da karar verebilir.” hükmünü haiz olup, davanın kısmen kabulü halinde yargılama giderleri taraflar arasında taksim edilmelidir. Bu suretle; ileri sürülen talepler ile mahkeme hükmü nazara alındığında davalının davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinden takdiren 11/20 oranında sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle davacılar yararına bozulmasına karar vermek gerekmiş ise de, anılan bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK 438/7 maddesi uyarınca mahkeme kararının düzelterek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının, davacılar vekilinin ise sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının HÜKÜM bölümünün 6 numaralı bendinde yer alan “318,31 TL” ibaresinin karardan çıkartılarak yerine “1.750,73 TL” ibaresinin eklenmesine; hükmün düzeltilmiş bu haliyle ONANMASINA, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacılara verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 512,33 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacılara iadesine, 13/10/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.