
Esas No: 2021/2562
Karar No: 2021/6616
Karar Tarihi: 22.03.2021
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2021/2562 Esas 2021/6616 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 7. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 23. İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davalı bünyesinde yurt içinde ve yurt dışında aylık net 3.250,00 ABD doları ücret karşılığında çalışmaya başladığını, son işyerinin Kudüs olduğunu, son ücretinin 4.250,00 ABD doları olduğunu, iş akdinin davalı tarafından haklı ve geçerli neden olmadan feshedildiğini, ... 32. İş Mahkemesi"nin 2016/1862 esas sayılı dosyasında açılan işe iade davasında kabul kararı verildiğini, kararın kesinleştiğini, ancak müvekkilinin işe iade edilmediğini, davacının maaşının 08.02.2016 tarihinden itibaren 4.250,00 USD yerine 4.444,00 TL olarak eksik ödendiğini, kıdem tazminatı ve yıllık izin ücretinin eksik ödendiğini, boşta geçen 4 aylık sürenin dikkate alınmadığını, kıdem tazminatının 4.444,00 TL üzerinden hesap edildiğini ileri sürerek fark maaş alacağının, fark kıdem tazminatının, yıllık izin ücretinin, fark boşta geçen süre ücreti alacağının ve fark 4 aylık işe başlatmama tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının ilk olarak Kudüs"te çalıştığını, sonrasında Tunus"ta görevlendirildiğini, Tunus makamlarından cevap gelene kadar 08.02.2016 tarihinde ..."da görevlendirildiğini, iş akdinin feshedildiği 30.09.2016 tarihine kadar ..."da çalıştığını, işe iade kararı sonrası davacının işe başlatılmasının uygun görülmediğini, işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre alacağının ödendiğini, görevlendirmenin hukuka uygun olduğunu, davacının ..."daki görevine başladığını ve maaşını itirazsız aldığını, yurt içi ve yurt dışı ücretlerinin farklı olduğunu, davacının ..."da görevlendirilmesi nedeniyle ücretinin yeniden düzenlendiğini, yıllık izinlerini kullandığını, fark ücret alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece taraflar arasında ücretin değiştiğine dair düzenleme bulunmadığı, ancak 2016 yılı Şubat ayından itibaren davacının ücretinde belirgin bir düşüş olduğu, tek taraflı olarak ücrette indirim yapılamayacağı, işe iade davasının kesinleşmesinden sonra 25.04.2017 tarihinde davacıya işe iadeye bağlı hakların ödendiği, bunun davalının işe başlatmama iradesini ortaya koyduğu, iş akdinin bu tarihte feshedilmiş sayılması gerektiği, fark alacaklarının bulunduğu ve kullanmadığı izin hakları nedeniyle izin ücretine hak kazandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu :
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince özetle; "...Taraflar arasında imzalanan iş sözlemesinde ücretin çalışılan ülkeye göre belirleneceğine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Sözleşmede 3.250 USD üzerinden ücreti belirlenmiştir. Sözleşmede "ücret değişikliklerinin Vakfın çalışma prensipleri çerçevesinde Vakıf tarafından belirleneceği" yazılı ise de bu konuda Vakıf tarafından temel ilkelerin belirlendiğine ilişkin bir düzenleme bulunduğu ispatlanmamıştır. Davacının en son yurt dışında davacının iddia ettiği ücretle çalıştığı, Türkiye görevlendirmesi akabinde ücretinin düşürülerek TL olarak ödendiği tespit edilmektedir. Davacıya çalışma şartlarındaki aleyhe değişiklik olarak nitelendirilen bu durumun 4857 sayılı Yasa"nın 22. maddesi uyarınca yazılı olarak bildirildiği ve davacının bu durumu kabul ettiğine ilişkin bir ispat vasıtası getirilmemiştir. Bu nedenle yapılan ücret değişikliğinin davacıyı bağlamadığı açıktır.Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacıya ödenmesi gereken ücrete göre hak kazandığı alacaklarından ödenen miktarların düşülmesi ile fark alacaklarının hüküm altına alınmasında bir aykırılık bulunmamaktadır. Ancak yargılama aşamasında ibraz edilmeyen 14.10.2016 tarihli 2.736,76 TL net yıllık izin ücreti ödemesine ilişkin belgenin bilirkişi raporunda değerlendirilemediği tespit edilmiştir. Ödeme hakkı sona erdirdiğinden ödeme def"i yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceğinden davacının hesaplanan yıllık izin ücreti alacağından bu miktarın düşülmesi gerekmektedir." gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun yıllık izin ücreti olarak ödenen miktarın mahsup edilmesi gerektiği yönünden esastan kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının son aylık ücretinin Kudüs"te çalışırken almakta olduğu 4.250,00 ABD doları mı yoksa Türkiye"de çalışırken aldığı 4.444,00 TL mi olması gerektiği ve bu bağlamda davacının fark alacağı bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Mahkemece, taraflar arasında ücretin değiştiğine dair düzenleme bulunmadığı, ancak 2016 yılı Şubat ayından itibaren davacının ücretinde belirgin bir düşüş olduğu, tek taraflı olarak ücrette indirim yapılamayacağı gerekçesiyle davacının ücreti Kudüs"te çalışrken almakta olduğu 4.250,00 ABD doları kabul edilerek sonuca gidilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta davalı işyerinde uzman olarak çalışan ve davalının Kudüs"teki biriminde görev yapan davacı işçi fesihten 7 ay kadar önce ..."da görevlendirilmiş ve kendisine Türkiye"de görev yapan uzmanlara ödenen ücret ödenmeye başlanmış, bu şekilde 7 ay kadar çalıştıktan sonra iş akdi Türkiye"de çalışırken feshedilmiştir.
Fesih tarihi itibariyle davacı davalı işverenin Türkiye"deki işyerinde çalıştığından Kudüs"te çalıştığı dönemdeki ücreti olan 4.250,00 ABD doları üzerinden hesap yapılarak sonuca gidilmesi hatalıdır. Buna göre davacının fark maaş alacağı istemi reddedilmeli, diğer fark alacak talepleri yönünden ise davacının Türkiye"de çalışırken almakta olduğu ücreti esas alınıp fark alacağı bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir.
SONUÇ:Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.