1. Hukuk Dairesi 2014/9291 E. , 2015/9240 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ÜRGÜP ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/02/2014
NUMARASI : 2013/3-2014/31
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi-eski hale getirme, olmadığı takdirde tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... ’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR,-
Dava, elatmanın önlenmesi-eski hale getirme, olmadığı takdirde tazminat istemlerine ilişkindir.
Davacı, kayden malik olduğu 5693 parsel sayılı taşınmaz ile davalılardan .. AŞ’nin malik olduğu komşu 5694 parsel sayılı taşınmazın zemininde kayadam olarak adlandırılan tarihi yapı yer aldığını, diğer davalı Şekibe’nin davalı şirketle anlaşarak 5694 parsel sayılı taşınmazda yetkili mercilerden izin almadan çalışma başlattığını, kayadamla ilgili kapı açma, tavanı genişletme, sütun yanlarında oyuklar oluşturma gibi esaslı tadilat yaptıklarını, bu çalışmanın kayadamın bütününü etkilediğini, kendi parselindeki kayadamda yer yer çatlaklar ve göçmeler oluştuğunu, çökmeleri önlemek için davalıların yaptıkları sütunlardan bir tanesinin kendi parselinde yer aldığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ile kayadamın aslına uygun olarak ve Kültür Varlıklarını Koruma Müdürlüğü tarafından kabul edilecek şekilde eski hale getirilmesine, bu mümkün olmadığı takdirde 5.000-TL maddi zararın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, her bir taşınmazın altında kalan kaya mekanın o taşınmaz malikinin mülkiyetinde olduğunu, izinsiz olarak hiçbir faaliyet yapılmadığını, şirketin taşınmazı satın almadan yaklaşık 10 sene öncesi çöktüğü bilinen avlu kısmına her iki taşınmazın güvenliği için geçici destek kolonları konulduğunu, bu durumun Koruma Bölge Müdürlüğüne haber verildiğini, yapılan işlemlerin davacının da yararına olduğunu, davacı taşınmazına müdahalenin sözkonusu olmadığını beyanla davanın reddini savunmuş, savunma yolu ile temliken tescil istemiştir.
Mahkemece, sütunların her iki taraf için de faydalı ve gerekli olduğu, can ve mal güvenliğini korumak amacıyla yapıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
./..
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu 5693 parsel sayılı taşınmazın kayden davacıya, 5694 parsel sayılı taşınmazın davalılardan ... AŞ’ne ait olduğu, yapılan keşif sonrası dosyaya sunulan bilirkişi raporunda kayadam içinde kaya düşmesini önleyici geçici süre için yapılan 2 adet sütundan krokide kırmızı renkle gösterilen sütunun 5693 parselde kaldığı, mavi renkle boyalı ikinci sütunun ise yarısının 5693 yarısının 5694 parsel içinde kaldığı, sütunların bulunduğu sarı renkli alanın 5693 parsele aitken 5694 parsel tarafından kullanıldığı belirlenmiştir.
Bilindiği gibi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 718. maddesi ile arazi üzerindeki mülkiyetin, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını da kapsayacağı düzenlenmiştir.
Öte yandan, elatmanın önlenmesi istekli davalar taşınmazı fiilen kullanan kişi ya da kişiler aleyhine açılır.
Somut olayda, davacı taşınmazının altındaki arz katmanının da davacının mülkiyetinde olduğu, davalı tarafından buraya müdahale edildiğinin keşfen belirlendiği, davalılardan Şekibe’nin mimar sıfatı ile projeyi yürüten kişi olduğu, asıl müdahalenin davalı parselin maliki olan şirket tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır.
Hâl böyle olunca, davalı Şekibe hakkındaki davanın reddine, davalı şirketin davacı taşınmazına müdahalesi sabit olduğundan, şirkete yönelik davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,22.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.