1. Hukuk Dairesi 2015/4764 E. , 2015/9242 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : GÖNEN(BALIKESİR) ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/02/2012
NUMARASI : 2002/126-2012/62
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece asıl davanın kabulüne, karşı davanın HMK."nin 150.maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına ilişkin olarak verilen karar davalı Abdullah vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 12.11.2013 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat R.E ile temyiz edilen vekili Avukat S.S geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı (karşı davacı) G.. Ç.. vekili Avukat, davalı (karşı davacı) Meratin , davalı (karşı davacı) H.. B.., davalı (karşı davacı) V.. S.. gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi . .. tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Asıl dava, elatmanın önlenmesi, karşı dava temliken tescil isteklerine ilişkindir.
Davacı, maliki olduğu 12 parsel sayılı taşınmaz için dava dışı yüklenici ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, yüklenicinin edimlerini yerine getirmediğini ve 4 katlı yapının inşaatının tamamlanamadığını, davalılardan Meratin’in 1.katı, Gülseren’in 2.katı, Abdullah’ın 3.katı diğer iki daireyi de Vedat ve Hakkı’nın haksız olarak kullandıklarını ileri sürerek elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Abdullah, taşınmazı kullanmadığını, davacı ve yüklenici ile hiçbir hukuki bağlantısının bulunmadığını, iddiaların yerinde olmadığını savunmuş, davalılar Gülseren ve Meratin, yüklenici ile satış vaadi sözleşmesi yaptıklarını ve bedelini yükleniciye ödediklerini belirtip TMK 724.madddesi uyarınca temliken tescile karar verilmesini istemişler, diğer davalı Hakkı ise davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalıların müdahalelerinin haksız olduğu gerekçesi ile asıl davanın kabulüne, karşı davanın HMK 150. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davalılardan Abdullah tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli 12 parsel sayılı taşınmazın avlulu ahşap iki ev vasfı ile davacı adına kayıtlı olduğu, ancak üzerinde 2 dükkan ve 6 daire olan bir binanın yer aldığı sabittir.
./..
Bilindiği üzere, elatma haksız bir eylem olup, elatmanın önlenmesi davalarında dava, haksız eylemi gerçekleştiren kişi ya da kişiler aleyhine açılır.
Somut olayda, davalı Abdullah ısrarla davacı taşınmazına bir müdahalesinin olmadığını savunmuş, 11/03/2008 tarihinde yapılan keşifte 1. kattaki iki daire ile, 2.kattaki bir dairenin dolu olduğu, diğer dairelerin boş olduğu, camlarının takılı olmadığı, kaba inşaat halinde olduğu, kaba sıvasının yapıldığı, mutfak dolapları ve yer döşemelerinin yapılmadığı, kalorifer ve su tesisatlarının çekili olup, montajlarının yapılmadığı rapor edilmiş, 20/01/2012 tarihinde yapılan emniyet araştırmasında ise 3. kat 6 numaralı dairenin davalı Abdullah’a ait olduğu, zaman zaman gelip kalarak daireyi kullandığı belirtilmiştir.
Dava 2002 tarihinde açılmış olup, dava tarihi itibari ile elatma olup olmadığının saptanmasında zorunluluk vardır.
Ne var ki, mahkemece bu husus yeterince araştırılmış değildir.
Hâl böyle olunca, davacının delil listesinde tanık deliline de dayandığı gözetilerek tanıklarının isimlerinin sorulması, tanık ismi bildirdiği takdirde bunlar dinlenerek dava tarihi itibari ile Abdullah’ın oturduğu iddia edilen dairenin inşaat halinde olup olmadığı, Abdullah tarafından kullanılıp kullanılmadığının açıklığa kavuşturulması, dava tarihi itibari ile oturmuyor da sonraki tarihte oturmaya başladığının belirlenmesi halinde ise her davanın açıldığı tarihteki koşullara göre inceleneceği gözetilerek varılacak sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Davalı Abdullah vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.12.2012 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden davalı A.. T.. vekili için 990.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, 22.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.