10. Hukuk Dairesi 2016/18121 E. , 2017/2654 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davacı Kurum, 17.07.1997 tarihli iş kazası sonucu yaralanan sigortalıya bağlanan artışları içeren gelir ve masraflardan oluşan toplam 5.236,73 TL Kurum zararının şimdilik 4.582,14 TL"sının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davalıların toplam %95 kusurlu olduğu, davalı işveren şirketin ise 506 sayılı Kanunun 10. maddesi uyarınca sorumlu olduğu kabul edilerek, taleple bağlı kalınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı Kurumun dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak talepte bulunduğu gözetilerek ilk peşin sermaye değerli gelir ve masraflardan oluşan Kurum zararının %95 kusur karşılığının 989,44 TL, 10. madde uyarınca %97,5 karşılığının ise 1.015,47 TL olduğu, bu durumda, talep edilebilecek Kurum alacağının, davacının talebinin içinde kaldığı gözetilerek karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Öte yandan, 506 sayılı Kanunun 26’ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarlarla sınırlı olmak üzere” ibareleri, Anayasa Mahkemesi’nin, 21.03.2007 gün ve 26649 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 23.11.2006 tarih ve 2003/10 Esas, 2006/106 Karar numaralı kararı ile iptal edilmiş olup, Anayasa’nın 152 ve 153. maddelerinde öngörülen düzenleme uyarınca, Anayasa Mahkemesi iptal kararlarının Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmesi ile birlikte, elde bulunan ve kesinleşmemiş tüm davalarda uygulanması zorunludur. İptal kararının Resmi Gazetede yayınlandığı tarihten sonra Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 76’ncı maddesi gereğince, yürürlükteki kanunları uygulamakla yükümlü bulunan mahkemelerin ve Yargıtay’ın, iptal kararı ile yürürlükten kalkan bir kanun maddesine dayanarak inceleme yapma ve karar verme yetkisi de bulunmamaktadır. Bu nedenle, dava tarihi itibarıyla yürürlükteki mevzuat ve içtihatlara uygun olarak açılan davanın, söz konusu iptal hükmü nedeniyle oluşan hukuksal durum karşısında kısmen reddine karar verilmesinde, tarafların sorumluluğu bulunmamasına karşın, mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu; yargılama sonunda davacı Kurumun davada haksız çıkan taraf olarak nitelendirilip yargılama gideri ve vekalet ücretiyle sorumlu tutulması,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin miktarı belirlenirken maddi yazım hatası yapılması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesindeki atıf gözetilerek, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
S O N U Ç : Hükmün tamamen silinerek yerine,
“1-Davanın kısmen kabulüne, 826,38TL gelirin onay, 142,63TL geçici iş göremezlik ödeneğinin ödeme, 20,43TL tedavi masrafının sarf tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
21,75TL gelirin onay, 3,75 TL geçici iş göremezlik ödeneğinin ödeme, 0,53 TL tedavi masrafının sarf tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 69,37 TL harcın (67,59 TL"sından şirket dışındaki davalılar sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 2.448,25 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca takdir edilen 1.015,47 TL vekalet ücretinin (989,44 TL"sından şirket dışındaki davalılar sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,” yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.