3. Hukuk Dairesi 2014/3571 E. , 2014/10399 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : EDİRNE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/11/2012
NUMARASI : 2012/327-2012/410
Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı dilekçesi ile; dava dışı N.. F.."in davacı ve davalıların murisi olan M.. F.. aleyhine icar bedeli talep ederek icra takibi başlattığını, ancak M.. F.."in ödeme yapmadan vefat ettiğini, 2006/447E ve 2007/406E sayılı icra dosyalarına davacının ödeme yaptığını, icra dosyalarına davalıların murisinin borcunu da ödediğini iddia ederek, ödediği bedelin dava tarihinden faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesi ile; muris Mustafa ile davacının birlikte işgal ettikleri taşınmaz için dava dışı Nuri"nin Havsa Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açtığını, davanın kabul edilerek davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil kararı verildiğini, yani davacı ve murisin borcun tamamından sorumlu olduğunu, buna rağmen icra müdürünün hakkaniyete göre bir hesap çıkardığını ve davacının kendi hissesine düşen bedeli ödemesi gerektiğini ihtar ettiğini, bunun dışında yine dava dışı M.. A.. aleyhine davacı, davalıların murisi ve dava dışı Nuri"nin birlikte dava açtığını, davanın reddedildiği ve davalı lehine hükmedilen vekalet ücreti için Murat"ın davacılar aleyhine takip başlattığını, bu dosyada da aynı şekilde müşterek müteselsil tahsile karar verildiğini, ve murisin kendi payını ödediğini savunarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; 2007/406 esas sayılı icra takip dosyasında; icra takibinin 18.11.2008 tarihinde infazen işlemden kalktığı, davacının bu dosyadaki ödemesi nedeniyle ödemenin tamamını yaptığı tarihten itibaren 1 yıllık süre geçtikten sonra istirdat davası açtığı, dolayısıyla Havsa İcra Müdürlüğünün 2007/406 esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu ödemeler yönünden açmış olduğu dava yönünden zaman aşımı süresinin dolduğu gerekçesi ile dava şartının bulunmadığı, Havsa İcra Müdürlüğünün 2006/447 esas sayılı dosyası iken yenilenmekle 2011/654 esas sayısını alan dosyada; kendisine husumet yönetilmeyen mirasçılar yönünden ayrı dava açması gerekmekte olduğu, karar tarihine kadar diğer mirasçılar hakkında ayrı dava açıldığına ilişkin dosyada bir bilgi ve davacı tarafın bir açıklaması olmadığı, davacının davasının HMK 114 ve 115/2 maddeleri dikkate alınarak dava şartının bulunmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak;
Somut olayda; mahkemece davalıların murisi olan Mustafa"nın davalılar dışında iki mirasçısı daha olduğu bunlara da husumet yöneltilmesi gerektiği gerekçeleri ile, 23.05.2012 tarihli duruşmada diğer iki mirasçıya yönelik dava açması hususunda davacıya iki haftalık kesin süre verilmiş, davacının sonraki duruşmaya katılmaması nedeniyle ve Havsa Asliye Hukuk Mahkemesinin kapatılması ve işbu dosya üstünden duruşma gününü belirtir davetiye çıkarılmadığı dikkate alınarak davacıya usulüne uygun tebligat yapılmış olmasına rağmen duruşmaya gelmemesi nedeniyle dosya işlemden kaldırılmış (HMK 150), davacının yenileme dilekçesi ibraz etmesi üzerine yapılan duruşmada kesin süre verilen ara kararın gereğinin yapılıp yapılmadığı hususunda ki açıklamasında diğer mirasçıların bu dosyaya ilave edildiği yönünden beyanına rağmen dosya da dahili dava dilekçesinin bulunmadığı, ya da diğer mirasçılar hakkında ayrı dava açıldığına ilişkin dosyada bir bilgi ve davacı tarafın bir açıklaması olmadığı gerekçesi ile davacının davasının HMK 114 ve 115/2 maddeleri dikkate alınarak dava şartının bulunmadığı kabul edilmiş, davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Oysa, Türk Medeni Kanunu"nun 641.maddesine göre; mirasçılar tereke borçlarından müteselsilen sorumludurlar. Bu nedenle davacı, muris M..F.."in mirasçılarından biri veya tümü aleyhine, tüm alacağı için dava açabilir. Davacının mirasçılardan sadece bir kısmını dava ederek alacağını istemesinde usul ve yasaya aykırılık yoktur. Mahkemece yanılgılı değerlendirme ile, diğer mirasçıların davaya dahil edilmesi hususunda kesin mehil verildiği ve verilen mehil içerisinde ara kararın yerine getirlmediğinden bahisle, yazılı şekilde davanın reddine ilişkin hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.