3. Ceza Dairesi 2015/24506 E. , 2016/4293 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Beraate dair
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Malulüyeti bulunan ve yargılamanın hiç bir aşamasında ifadesi alınmayan mağdurun 15.7.2014 tarihli polis tutanağında belirtildiği üzere sanık hakkında şikayetçi olduğunun anlaşılması karşısında, 5271 sayılı CMK"nun 237/2.maddesi uyarınca suçtan zarar gören mağdur ..."nın katılan, mağdur vekilinin ise katılan vekili olarak davaya kabulüne karar verilerek yapılan temyiz incelemesinde;
Kovuşturma aşamasında Baro tarafından katılana vekil atandığı anlaşılmakla, tebliğnamenin (1) no"lu bozma düşüncesine; katılanın UYAP üzerinden alınan güncel nüfus kayıtlarına göre 11.11.2015 tarihinde hayatını kaybettiği anlaşılmakla imkansızlık nedeniyle tebliğnamenin (2) no"lu bozma düşüncesine kısmen iştirak edilmemiştir.
Mağdurun ifade veremeyecek şekilde maluliyetinin bulunduğunun bildirilmesi üzerine kolluk görevlilerinin avukat eşliğinde katılanın ikametine gittikleri ve yaptıkları araştırma neticesinde 15.7.2014 tarihli tutanağı düzenledikleri, tutanak içeriğine göre katılanın yakınlarının yaralama eylemini katılanın oğlu olan sanığın gerçekleştirdiğini, olay gününden sonra katılanın kısmi felç geçirerek konuşma yetisini kaybettiğini söyledikleri anlaşılmakla;
1)Bahse konu 15.7.2014 tarihli tutanakta imzaları bulunan polis memurları, mağdurun kızı ve oğlu duruşmaya davet edilerek olay hakkında ayrıntılı ifadelerinin alınması gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle eksik kovuşturmaya dayalı olarak hüküm kurulması,
2)15.7.2014 tarihli tutanak içeriğinde katılanın yakınlarının olaydan sonra katılanın kısmi felç geçirerek konuşma yeteneğini kaybettiğini beyan etmeleri karşısında, katılana ait olay öncesi ve sonrasında ilgili sağlık kurullarından teşhis ve tedaviyi gösteren film, grafi, hasta tabela müşahede kayıdı, epikiriz gibi tüm tedavi belgeleri celbedilip Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas Dairesinden katılanın daha önce felç rahatsızlığının bulunup bulunmadığı, katılanda olay günü tespit edilen mevcut yaralanmanın felçe neden olup olmayacağı, bu yaralanmanın düşme veya katılanın kullandığı ilaçların etkisiyle oluşup oluşamayacağı hususlarının sorularak tıbbi açıdan tüm çelişkileri giderecek şekilde rapor aldırılması gerektiği gözetilmeden yargılamaya devamla “mağdurun darp olayı nedeniyle hastaneye müracaat etmediği, başkaca rahatsızlığından dolayı götürüldüğünde muayenesi sırasında göğüs kafesinin sağ tarafında ekimoza rastlandığı, bu ekimozun mağdurun kullandığı ilacın kanamayı kolaylaştırması nedeniyle basit bir çarpma, dokunma gibi bir durumda gerçekleşebileceği” şeklindeki hiç bir tıbbi rapor veya resmi bilgiye dayanmayan isabetsiz gerekçe ile hüküm kurulması,
3)Katılanın hastaneye müracaatı sonrasında katılanı muayene eden doktorun katılanın darp edilmesinden şüphelenerek durumu hastanede bulunan polis memurlarına bildirmesi üzerine adli tahkikat başlatıldığı anlaşılmakla, katılanı ilk muayene eden doktorun duruşmaya davet edilerek katılanın hangi şikayetle kimin tarafından hastaneye getirildiği ve hangi saiklerle katılanın darp edildiğinden şüphelendiğinin sorularak ifadesinin alınması gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle yargılamaya devamla eksik kovuşturmaya dayalı olarak hüküm kurulması,
4)Nüfus kayıtlarına göre katılanın eşi olmadığı anlaşılan tanık ..."ın kendi beyanı dışında katılan ile birlikte yaşadığı ve eşi olduğuna dair dosyada bilgi veya tanık ifadesi olmaması karşısında, adı geçen tanığın katılan ile birlikte yaşayıp yaşamadığı ve nikahsız eşi olup olmadığı araştırılmadan, katılan ile resmi irtibatı bulunmayan tanığın katılanın eşi olarak kabul edilerek beyanlarının hükme esas alınması suretiyle hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1 maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 23/2/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.