16. Hukuk Dairesi 2017/1196 E. , 2021/1210 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 194 ada 1 ve 7 parsel sayılı sırasıyla 1.090,72 ve 373,84 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... Köyü Tüzel Kişiliği, 194 ada 1 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının köy kararı ile davalıya satıldığını, ancak davalı adına tespit edilen kısmın satılan yerden fazla olduğunu ileri sürerek, davalı adına fazladan tespit edilen alanın tapu kaydının iptali ile köy tüzel kişiliği adına tescili; 194 ada 7 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının köye ait olduğu iddiasına dayanarak, bu alanın tapu kaydının iptali ile köy tüzel kişiliği adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 194 ada 1 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi rapor ve eki krokisinde yer alan (B) harfiyle gösterilen 186,04 metrekarelik alan, (C) harfiyle gösterilen 186,04 metrekarelik alan, (D) harfiyle gösterilen 95,56 metrekarelik alan olmak üzere toplam 640,72 metrekare yüzölçümündeki alanın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı köy tüzel kişiliği adına aynı ada son parsel numarası verilmek suretiyle tapuya kayıt ve tesciline, (A) harfiyle gösterilen 450 metrekarelik alanın davalıya ait olduğunun tespitine, taşınmaz üzerinde bulunan bodrum, zemin ve iki kattan oluşan binanın davacıya ait olduğunun tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh edilmesine, çekişmeli 194 ada 7 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi rapor ve eki krokisinde yer alan (7/A) harfiyle gösterilen 155,36 metrekarelik alanın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı köy tüzel kişiliği adına aynı ada son parsel numarası verilmek suretiyle tapuya kayıt ve tesciline, fen bilirkişisi raporunda (7/B) harfiyle gösterilen 218,48 metrekarelik alanın davalıya ait olduğunun tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 19/2. maddesi uyarınca, taşınmaz üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlarından birine ait muhdesat mevcut ise; bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın veya kütüğün beyanlar hanesinde gösterileceği hükme bağlanmıştır. Somut olayda, çekişmeli 194 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bodrum, zemin ve iki kattan oluşan binanın davalıya ait olduğu anlaşılmıştır. Ne var ki; Mahkemece, çekişmeli 194 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan binanın kadastro tespit tarihinden önce mi yoksa sonra mı yaptırıldığı hususunda anılan madde kapsamında inceleme ve değerlendirme yapılmamıştır.
Hal böyle olunca; Mahkemece, 194 ada 1 parsel sayılı taşınmaz başında yeniden keşif yapılarak, taşınmaz üzerinde bulunan binanın ne zaman yapıldığı hususunun tereddütsüz olarak belirlenmeli, kadastro tespitinden önce yapıldığının anlaşılması halinde 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 19/2. maddesi gereğince tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesine dair hüküm tesis edilmeli; kadastro tespitinden sonra yapıldığının anlaşılması halinde, kadastro tespitinden sonra yapılan binanın beyanlar hanesinde gösterilmesinin mümkün bulunmadığı dikkate alınarak 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 19/2. maddesi gereğince değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu yön göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi; taşınmaz üzerindeki binanın davalıya ait olduğu kabul edilmesine rağmen davacı lehine muhdesat şerhi verilmesi de isabetsiz olup temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 15.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.