3. Hukuk Dairesi 2014/1189 E. , 2014/10500 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/09/2013
NUMARASI : 2013/404-2013/294
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dava, araç tamirinden doğan alacağa ilişkin olarak yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir .
Davalı 19.09.2013 günlü celsede alınan beyanında; davacıya borcunu ödediğini, sadece 230,00 TL"lik bölümünün kaldığını, onun da araç boyasında çatlaklar bulunduğu ve kusurlu olarak hizmet yapıldığı için ödemediğini, itiraz dilekçesinde de bu hususları belirttiğini ancak araç üzerinde inceleme yapılmasını ve kusur durumunun tespitini talep ettiğini, davacı taraftan yedek parça teslimi ve işçilik hizmeti aldığını, kullanılan yedek parçaların sıfır olmadığını, yan sanayi ürünü olduğunu beyan etmiştir.
Mahkemece; davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
1-)Taraflar arasındaki uyuşmazlık Borçlar Kanununun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmıştır. Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. Uyuşmazlık, işin bedeli ve ödemeler konusundadır. Eser sözleşmelerinde bedelin kararlaştırılmadığı veya tarafların bedelde uyuşamadığı durumda BK’nın 366. maddesi uyarınca bilirkişice saptanması gerekir.
6100 sayılı HMK md. 266 uyarıncı Hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümü mümkün olan konularda bilirkişi dinlenemez. (HUMK m.275). Ancak çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren uyuşmazlıkta mahkemenin, bilirkişinin oy ve görüşünü alması gerekir.
Mevcut yargılama dosyasında tamir bedelinin tespitine yönelik yapılmış bilirkişi incelemesi yoktur, eksik incelemeyle hüküm tesisi cihetine gidilmiştir .
Bu itibarla yerel mahkemece yapılması gereken iş; niza konusu araç üzerinde, alanında uzman bilirkişi marifetiyle keşif yapılmak suretiyle yapılan tamirat bedelinin saptanarak elde edilen sonuç dairesinde hüküm tesis etmektir. Eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır .
2-)İcra İflas Kanunu’nun 67.maddesinin 2.fıkrası hükmüne göre, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının, alacağını mahkemede dava ederek, haklı çıkması yasal koşullardandır. İcra inkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra takibine itiraz eden borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.
Öte yandan, alacağın likit ve belli olması gerekir. Başka bir ifade ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya belirlenmek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından tahkik ve tayin edilmesi mümkün nitelikte olması yeterlidir. Borçlu ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur.
Somut olayda; takip konusu alacağın likit ve belirgin olduğundan sözedilemez. Bu cihetle, likit ve belirgin olmayan alacağa ilişkin icra inkar tazminat talebinin reddi gerekirken İİK. md.67/2 hilafına icra inkar tazminatı talebinin kabulü isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir .
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.