3. Hukuk Dairesi 2020/2834 E. , 2021/8741 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen tazminat davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesi hakkında verdiği kararın, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, kararın kesin olduğundan davalı vekilinin temyiz talebinin reddine yönelik olarak verilen ek karar, davalı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 21/09/2021 tarihinde davalı vekili Av. ... geldi. Karşı taraf adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekilin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Bölge adliye mahkemesinin; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair vermiş olduğu kararın 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin nitelikte olduğu, 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesi uyarınca temyiz yoluna başvurulamayacağı bölge adliye mahkemesince saptanmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı tarafın temyiz isteminin reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan ek kararın 6100 sayılı HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, 4,90 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 21/09/2021 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.
-K A R Ş I O Y-
Davacı / kiraya veren; kiralananın hor kullanması nedeniyle kiracı olan davalıdan 4.713.047,57 TL tazminatın tahsilini istemiştir.
Davalı/ kiracı; akti feshettikten ve kiralanan kiraya veren tarafından gsm ruhsatsız diye mühürlenmesinden sonra zararın meydana geldiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
İlk derece mahkkemesince; usulüne uygun tahliye gerçekleşmemiş olsada kiralanan davacı/kiraya veren tarafından 05/05/2017 tarihinde mühürlenerek kendi hüküm ve tasarrufu altına alındıktan sonra zarar verilmiş olması ve davacının sorumlu tutulamayacağı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince, davacı/kiraya verenin istinafı üzerine dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda kiracının akdi tek yanlı feshinin yeterli olmadığı, anahtarında usulüne uygun teslimi ile tahliyenin ispatlanması gerektiği, kiraya verenin kiralananı fiilen teslim aldığı 13/06/2017 tarihine kadar gerek kiracı gerek üçüncü kişilerce verilen zararlardan kiracının sorumlu olduğu, fiilen teslim tarihinden delil tespitinin yapıldığı 25/07/2017 tarihine kadar olan zararlardan kiracının sorumlu tutulamayacağı, 13/06/2017 ila 25/07/2017 tarihleri arasında oluşan zarar hakkında ise taraf delilleri toplanarak, mahallinde 3 kişilik bilirkişi heyeti ile keşif yapılarak sonucuna göre karar vermesi gerektiği belirtilerek HMK 353/1-a-4 m. uyarınca "diğer dava şartlarına aykırılık" nedeniyle ilk derece mahkemesine iade kararı verilmiştir.
Bölge adliye mahkemesi kararına mesned olan kanun maddesi...
HMK 353/1 -
(1) Ön inceleme sonunda dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılırsa;
A) Aşağıdaki durumlarda bölge adliye mahkemesi, esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği başka bir yer mahkemesine ya da görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verir:
1) Davaya bakması yasak olan hâkimin karar vermiş olması.
2) İleri sürülen haklı ret talebine rağmen reddedilen hâkimin davaya bakmış olması.
3) Mahkemenin görevli ve yetkili olmasına rağmen görevsizlik veya yetkisizlik kararı vermiş olması veya mahkemenin görevli ya da yetkili olmamasına rağmen davaya bakmış bulunması. (Mülga ibare: 5.8.2017 - 7035 m.29)
4) Diğer dava şartlarına aykırılık bulunması.
5) Mahkemece usule aykırı olarak davanın veya karşı davanın açılmamış sayılmasına, davaların birleştirilmesine veya ayrılmasına, (Mülga ibare: 5.8.2017 - 7035 m.29) karar verilmiş olması.
6) Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması.(Değişik 28.07.2020T.7251 Sy.Kanun-35.madde)
b) Aşağıdaki durumlarda davanın esasıyla ilgili olarak;
1) İncelenen mahkeme kararının usul veya esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığı takdirde başvurunun esastan reddine,
2) Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında,
3) Yargılamada bulunan eksiklikler duruşma yapılmaksızın tamamlanacak nitelikte ise bunların tamamlanmasından sonra başvurunun esastan reddine veya (Değişik 28.07.2020T. 7251 Sy. Kanun-35.madde) yeniden esas hakkında, duruşma yapılmadan karar verilir... Düzenlemesi bulunmaktadır.
1-Öncelikle istinaf mahkemesi iade sebebini HMK 353/1-a-4 md. ile sınırlandırmıştır. Bu maddede diğer dava şartlarına aykırılıktan söz edilmektedir. Gerekçesinde hangi dava şartına aykırılık olduğu belirtilmemiş aksine HMK 353/1-a-6 md. göre delil tartışmasına girilmiştir. Karar bu haliyle denetlemeden uzak, gerekçesiz ve kısa karar ile çeliştiği için usule aykırıdır.
2-Usul hükümlerinin yürürlüğü bakımından yapılan incelemede; istinaf karar tarihi olan 28/07/2020 tarihi öncesi iade hükmünde; HMK 353/1-a-6 md. delillerin eksik toplanması veya hiç değerlendirilmemesine yer verilmiş olup istinaf karar tarihi itibariyle sonradan yürürlüğe giren “önemli delillerin toplanmaması veya değerlendirilmemesi“ hükmüne göre inceleme yapılması savunma ve temyiz hakkını kısıtladığından usul hükümlerinin derhal yürürlüğü ilkesi bu olayda uygulanamayacaktır.
3-Diğer yandan gerekçede dayanılan delillerin toplanmaması veya değerlendirilmesine ilişkin iade sebebine gelince;
İstinafın amacı ilk derece yargılamasını ve mahkemenin nihai kararlarını denetleyerek tespit edilen eksiklikleri maddi vakıa ve hukuki açıdan denetleyerek gidermektir. bölge adliye mahkemesi davanın esasına girmiş ise eksik delil toplama ve eksik değerlendirme var ise maddi vakıa denetimi kapsamında bunları gidermeli, toplamalı ve karar vermelidir.
Dava dosyasındaki eksikliğin bölge adliye mahkemesince tamamlanabilecek nitelikte olduğu, 6100 sayılı 353/1-a-6 da belirtilen önemli delillerin hiç toplanmaması ve değerlendirilmemesi haline münhasır olmadığı açıktır. Bu durumda iddia ve savunmalara ilişkin deliller dosyada mevcut olmakla bölge adliye mahkemesince varsa kısmi eksiklikler tamamlanarak deliller değerlendirilmek suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekir.
(Emsal Dairemizin 01/07/2021 tarihli ve 2020/5652 E. -2021/7736 K. sayılı kararı)
4-Kanunda iade usule yönelik olarak düzenlenmiştir. Oysa bölge adliye mahkemesi davanın esasına girerek ilk derece mahkemesinin topladığı delilleri tartışmış ilk derece mahkemesinin tahliye için mühürleme tarihi kabulünü yanlış bulmuş ve anahtar teslim edilmediği için kiralanana verilen zararların kiracının sorumluluğunda kaldığı sonucuna ulaşmıştır. Bu halde davanın esasına girip delilleri takdir etmekle başa dönüp usule ilişkin esaslı delillerin toplanmadığı ya da delillerin değerlendirilmediği hususuna yönelik olarak iadeye karar veremez. Esasa bakan Bölge adliye mahkemesi nihai kararını kabulünde olan kanaat ve esaslara göre yeniden tesis etmelidir.
Aksi halde HMK 371/1-ç bendine göre karara etki eden yargılama eksikliğinin bulunması halinde adli yargı teşkilatı içinde sadece Yargıtay’a tanınan eksik inceleme ve değerlendirmeye dayalı bozma yetkisine eşdeğer bir yetkinin bölge adliye mahkemesine tanındığı sonucuna varılacaktır ki herhalde bu sonuca katılmak mümkün değildir.
HMK 353. maddesinde, bölge adliye mahkemesinin dosyayı ilk derece mahkemesine geri gönderme sebepleri tahdidi olarak sayılmıştır. Açıklandığı üzere Bölge adliye mahkemesince verilen kararın usulü anlamda bir geri gönderme kararı niteliğinde bulunmadığı açıktır.Buna göre Kanunda sayılan geri gönderme sebepleri gerçekleşmediğinden dava dosyasının kararda belirtildiği üzere inceleme yapılarak karar verilmesi için ilk derece mahkemesine iadesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu durumda, istinaf başvurusu kabul edilmiş olmakla gerekirse Kanunun 353/1-b-3 maddesi uyarınca işin esasının, Bölge Adliye Mahkemesince varsa eksik delillerin toplanması ile dava dosyası incelenip karara bağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
(Emsal Dairemizin 17/02/2021 tarih ve 2020/1721-2021/1533 sayılı kararı, Dairemizin 26/01/2021 tarih ve 2019/5571-2021/471 sayılı kararı, Dairemizin 02/05/2019 tarih ve 2019/1447-4033 sayılı kararı )
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesinin davacı vekilinin temyiz isteminin kesin olarak reddine dair ek kararının kaldırılmasına,temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 s. HMK 371.maddesi uyarınca davalı yararına bozulmasına, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi kanaatiyle sayın çoğunluğun kararına katılamıyorum.21/09/2021