12. Ceza Dairesi 2017/1081 E. , 2018/10508 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/1, 89/2-b, 62/1, 58. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığa isnat edilen taksirle yaralama suçunun 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253/1. maddesi gereğince uzlaşmaya tabi olduğu, soruşturma aşamasında 10.07.2014 tarihli zabıt katibi tarafından imzalanan telefon görüşme tutanağında telefonu açan şikayetçinin sanık ile uzlaşmak istemediğini belirttiği anlaşılmakla, sanık kovuşturma aşamasında 26.09.2014 tarihli talimatla alınan savunmasında her ne kadar uzlaşmak istediğini beyan etmiş ise de, şikayetçinin suçtan doğan maddi ve manevi zararını karşılamak istemediğini de beyan ettiği anlaşıldığından, adli soruşturmanın başladığı tarihten hüküm tarihine kadar geçen süre içerisinde gerek sanığın gerek şikayetini devam ettiren katılanın uzlaşma konusunda bir çabaları ve dosyaya yansıyan bir iradelerinin bulunmadığı dikkate alındığında tebliğnamedeki bu yönde bozma öneren (3) nolu görüşe ve KİT rejimine tabi bulunan TCDD Genel Müdürlüğünde 233 ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameler kapsamında istihdam edilen personelin, 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 11/a maddesi uyarınca görevleri ile ilgili olarak mensup oldukları teşebbüs ve bağlı ortaklığa verdikleri zarardan dolayı özel hukuk hükümlerine tabi olduğu dolayısıyla yol bakım oranım müdürü olduğunu beyan eden sanık hakkında 4483 sayılı kanun uyarınca soruşturma izni alınmasına gerek bulunmadığı anlaşıldığından tebliğnamede bu yönde bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
Duruşmadan bağışık tutulmaya yönelik bir talebi bulunmayan sanığın, talimat mahkemesince beyanının alındığı sırada, ifadesini esas mahkemesi huzurunda vermek isteyip istemediği sorulmadan, sanığın, CMK"nın 196/2. maddesine aykırı şekilde yapılan sorgusuna dayalı olarak yokluğunda mahkumiyet kararı verilmek suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 07.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.