10. Ceza Dairesi 2014/899 E. , 2014/865 K.
"İçtihat Metni"Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, uyuşturucu madde ticareti yapma ve hırsızlık suçlarından hükümlü ... hakkındaki hükmün infaz aşamasında...Ağır Ceza Mahkemesi"nce 08.11.2013 tarihinde 2013/1137 değişik sayı ile verilen itirazın kabulüne ilişkin kararın kanun yararına bozulmasına ilişkin talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 23.12.2013 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
İncelenen dosyadan;
a) Hükümlü ..."nın uyuşturucu madde ticareti yapma ve hırsızlık suçlarından kesinleşmiş mahkûmiyet hükümlerinin infazı sırasında,... Ağır Ceza Mahkemesi"nce 14.01.2013 tarihinde 2013/15 değişik iş sayı ile mahkûmiyet hükümlerine konu hapis cezalarının 5275 sayılı Kanun"un 99 ve 101. maddeleri gereğince 9 yıl 23 ay 10 gün hapis cezası olarak toplanmasına karar verildiği,
b) Hükümlünün ...Kapalı Ceza İnfaz Kurumu"nda cezasını infaz ederken 23.10.2013 tarihli dilekçesiyle, cezasının kalan kısmını...Açık Ceza İnfaz Kurumu"nda çekmek istediğini belirttiği,
c) ... Cumhuriyet savcısınca 23.10.2013 tarihinde 2013/1848 B.M. sayı ile hükümlünün.... Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2007/290 esas sayılı dosyasında, TCK"nın 103. maddesinin 2 ve 4. fıkraları uyarınca yargılandığı, Mahkemece hükümlünün eylemi TCK"nın 104. maddesinin 1. fıkrası kapsamında değerlendirilerek bu maddeye göre cezalandırılmasına karar verildiği, ancak hükmün temyiz edilmesi nedeniyle kesinleşmediğinden, iddianamede belirtilen suçtan kovuşturmanın devam ettiğinin kabul edilmesi gerektiği belirtilerek, Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği"nin 8. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendi uyarınca hükümlünün açık ceza infaz kurumuna nakledilmesine ilişkin talebinin reddine karar verildiği,
d) Hükümlünün belirtilen karara itiraz etmesi üzerine,...İnfaz Hakimliği"nce 31.10.2013 tarihinde 2013/618 esas ve 2013/620 karar sayı ile hükümlü hakkında TCK"nın 103/2, 43 ve 103/4 maddeleri uyarınca cezalandırılması için iddianame düzenlendiği, ancak.... Ağır Ceza Mahkemesi"nin 09.07.2009 tarihli kararı ile TCK"nın 104/1. maddesinden hüküm kurulduğu, hükmün sanığın temyizi üzerine temyiz incelemesine gönderildiği, hükümlü hakkında devam eden kovuşturmanın 5237 sayılı TCK"nın 104/1. maddesinde düzenlenen suça ilişkin olduğunun kabulü gerektiği, belirtilen suçun kanunda öngörülen cezasının üst sınırının ise yedi yıldan az olduğu, bu durumda hükümlünün açık ceza infaz kurumuna ayrılma talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek, hükümlünün başvurusunun kabulü ile ... Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 23.10.2013 tarihinde 2013/1848 B.M. sayı ile kararının iptaline karar verildiği,
e) Cumhuriyet savcısının, hükümlü hakkında TCK"nın 103/2, 43, 103/4 ve 109/2. maddeleri uyarınca cezalandırılması için kamu davası açıldığı,.... Ağır Ceza Mahkemesi"nce verilen hükümlerin sanık ve katılanlar tarafından temyiz edildiği, hükümlü hakkındaki kovuşturmanın 7 yıldan fazla ceza içeren kişi hürriyetinden yoksun kılma ve çocuğun cinsel istismarı suçlarından devam etmesi nedeniyle açık ceza infaz kurumuna ayrılamayacağı gerekçesiyle...İnfaz Hakimliği"nin kararına itiraz etmesi üzerine,...Ağır Ceza Mahkemesi"nce 08.11.2013 tarihinde 2013/1137 değişik iş sayı ile, itirazın kabulü ile...İnfaz Hakimliği"nin 31.10.2013 tarih ve 2013/618 esas ve 2013/620 karar sayılı kararının kaldırılmasına karar verildiği
Anlaşılmıştır.
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, «Dosya kapsamına göre; 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 105/1-7 b maddesi ile hükümlü hakkında; denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başlanmasından önce işlediği iddia olunan ve cezasının üst sınırı yedi yıldan az olmayan bir suçtan dolayı soruşturma veya kovuşturmaya devam edilmesi, hâlinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine, infaz hâkimi tarafından, hükümlünün kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilir”, ve “Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği’nin 8/2-b. maddesinde, “Kapalı kurumda hükümlü olup; haklarında üst sınırı yedi yıldan az olmayan başka bir suçtan soruşturma veya kovuşturması devam etmekte olanlar ile üst sınırı yedi yıldan az olmayan bir suçtan henüz kesinleşmemiş mahkûmiyet kararı bulunanlar, bu durumları devam ettiği sürece açık kurumlara ayrılamaz.” şeklindeki hükümler gereğince,... Ağır Ceza Mahkemesi"nin 09/07/2009 tarihli, 2007/290 esas, 2009/203 sayılı kararı ile sanığın, reşit olmayan ancak 15 yaşından büyük mağdure ile rızaen cinsel ilişkide bulunmak suçundan hükmolunan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 104/1. maddesindeki öngörülen cezanın üst sınırının 7 yıldan az olduğu ve kurulan mahkûmiyet hükmünün de henüz kesinleşmediği gözetilmeden ve açık ceza infaz kurumuna nakli bakımından diğer koşullar değerlendirilmeden yazılı şekilde Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itirazının kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir.» denilerek,...Ağır Ceza Mahkemesi"nin 08.11.2013 tarihli kararının kanun yararına bozulması istenmiştir.
Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği"nin 8. maddesinin 2. fıkrasında;
“Kapalı kurumda hükümlü olup;
a) İşlediği iddia olunan başka bir suçtan dolayı haklarında 04/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 100 üncü maddesine göre tutuklama kararı verilenler,
b) Haklarında üst sınırı yedi yıldan az olmayan başka bir suçtan soruşturma veya kovuşturması devam etmekte olanlar ile üst sınırı yedi yıldan az olmayan bir suçtan henüz kesinleşmemiş mahkûmiyet kararı bulunanlar,
bu durumları devam ettiği sürece açık kurumlara ayrılamaz.” hükmü öngörülmüştür.
Somut olayda, hükümlü ... hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan TCK"nın 103. maddesinin 2 ve 4. fıkraları ile kişi hürriyetinden yoksun kılma suçundan aynı Kanunun 109. maddesinin 2, 3 ve 5. fıkraları uyarınca cezalandırılması için kamu davası açıldığı, her iki suç için de kanunda öngörülen ceza miktarının üst sınırının yedi yıldan az olmadığı,.... Ağır Ceza Mahkemesi"nce 09.07.2009 tarihinde 2007/290 esas ve 2009/203 karar sayı ile hükümlü hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan açılan dava ile ilgili olarak eyleminin TCK"nın 104. maddesinin 1. fıkrası kapsamında reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu gerekçesiyle 2 yıl 1 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına, kişi hürriyetinden yoksun kılma suçundan ise beraatine karar verilmiş ise de, her iki hükmün de katılanlar tarafından temyiz edilmesi nedeniyle, hükümlü hakkında TCK"nın 103 ve 109. maddeleri uyarınca açılan davalarla ilgili kovuşturmanın devam ettiği, bu durumda hükümlünün açık ceza infaz kurumuna ayrılamayacağı anlaşıldığından, yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteğinin CMK"nın 309. maddesi gereğince REDDİNE, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 10.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.