3. Hukuk Dairesi 2014/2400 E. , 2014/10578 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 8.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/10/2013
NUMARASI : 2012/407-2013/455
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı, davalı İSKİ"nin resen abonelik tesisi ile 7.389,00 TL borç tahakkuk ettirdiğini, taşınmazın mülkiyetini 01.09.2006 tarihinde mahkeme kararı ile edindiğini önceki malikin icra kanalı ile tahliye edildiğini, talep edilen dönemde taşınmazı kullanmadığı nedeniyle bu miktar borcunun bulunmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; 04.07.2008 tarihli kaçak su tutanağı gereğince tahakkuk ettirilen borçtan davacının sorumlu olduğunu, yapılan malik araştırması sonucu resen abonelik tesis edildiğini, açılan davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İSKİ Tarifeler Yönetmeliği"nin 36.maddesi hükmünde, abone olmaksızın İSKİ‘ye ait su taşıyan borulardan veya yer altı suyu kaynaklarından herhangi bir teknik düzenle su almak kaçak su kullanma fiili olarak tanımlanmış; kullanma, süresi, ölçü sisteminin mühür altına alındığı tarih, son endeks tespit tarihi suyun kesildiği tarih, abonman sözleşmesi imza tarihi, varsa daha önce kaçak su kullandığına ait tutanağın tarihi, binaya yeni taşınılmış ise yerleşme tarihi, ana hattan bağlantı yapıldığı tarih ve bilenlerin yazılı ve imzalı beyanları ile İSKİ tarafından belirlenecek diğer tespit şekillerinde dikkate alınarak tespit edileceği, hesaplanan sürenin 90 günden fazla olması durumunda inandırıcı delil ve belgelerle ispatı ve ibrazı gerekli olduğu, bunun mümkün olmaması durumunda kaçak su kullanım süresi abone olmayanlar için, 90 gün kabul edileceği ve hesaplamaların bu süre üzerinden yapılacağı, süre tespitinde kullanım yerinin çalışma özelliği de gözönüne alınacağı ve kaçak su kullanım süresinin 1 yılı geçemeyeceği; sözleşmesiz sayaçsız kaçak su kullananlara kaçak su tutanağı düzenleneceği, kaçak su kullanan birimin türüne, niteliklerine ve çalışan kişi sayısına göre yönergede belirlenecek yeterli izleme dönemi sonucunda tespit edilecek averaj baz alınarak kaçak su cezası tahakkuk ettirileceği açıklanmıştır.
Ayrıca, HUMK.nun 275.(HMK 266) maddesi hükmüne göre, seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerektiği kuşkusuzdur.
Somut olaya gelince; yargılama sırasında bilgisine başvurulan bilirkişi sayaçtan geçen 1096 m3 su üzerinden kaçak su bedelini belirlemiş ve 7.624,00 TL"den davacının sorumlu olduğunu, 2008/8-2008/9 ve 2008/9 mükerrer faturalardan dolayı ise (bu tarihler itibariyle) abone olan kişilerin sorumlu olduğunu belirtmiştir. Mahkemece, bu rapordaki görüşlere itibar edilmeyerek davanın kabulü ile kaçak su borcunun bulunmadığına karar verilmiştir. Bu tespitler çerçevesinde özel ve teknik bilgi gereksinimi nedeniyle başvurulan bilirkişi raporunun benimsenmediği durumlarda mahkemece yeni bir bilirkişiden rapor alınması gerekmektedir.
Kaçak su bedelinin yukarıda açıklanan yönetmeliğin 36.maddesi hükmünde açıklanan yönteme göre, keşif yapılarak, 04.07.2008 tutanak tarihinde fiilen kullanan kişilerin belirlenmesi ve gerekirse davalının işyerinin ticari defterleri de incelenerek kaçak su kullanan birimin türüne, niteliklerine ve çalışan kişi sayısına göre sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı nitelendirilerek eksik araştırma ve soruşturma ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan hukuki ve maddi olgular dikkate alınarak, mahkemece taraflarca sunulan tüm deliller toplandıktan sonra dava dosyasının kaçak su kullanımı konusunda uzman olan mühendis bir bilirkişi eşliğinde davalıya ait işyerinde keşif yapılarak işyerinin tutanak tarihindeki fiili kullanıcısı ile büyüklüğü, kaçak su kullanan birimin türü, nitelikleri, çalışan kişi ve müşteri sayısı gerekirse davalının defter ve belgeleri de incelenmek suretiyle duraksamasız saptanmalı, daha sonra uzman bilirkişiden yönetmelikteki esaslar da değerlendirilerek kaçak kullanım olup olmadığı var ise alacağın miktarının belirlenmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli rapor alınmalı ve sonucuna uygun karar verilmelidir.
Mahkemece böylesine bir araştırma ve soruşturma yapılmaksızın, eksik araştırma ve soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davacı tarafın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.