Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2010/570
Karar No: 2013/2275
Karar Tarihi: 19.03.2013

Kasten yaralama - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2010/570 Esas 2013/2275 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Bu karar Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilmiştir. Sanık, kardeşiyle yürüdüğü sırada alkollü mağdurun kardeşine çarpması nedeniyle çıkan tartışmada bıçak kullanarak mağduru yaralamıştır. Karar, mağdurun vücudunda meydana gelen yaraların niteliği ve kavga ortamında ciddi bir engel olmamasına rağmen sanığın kendiliğinden son vermesi göz önünde bulundurularak suçun kasten yaralama olduğunu belirtmiştir. Ancak, sanığın yüzüne darbe indirmesi nedeniyle hayati fonksiyonlara hafif derecede kırık oluşması ve birden fazla nitelikli halin varlığı nedeniyle TCK'nın 87/1-d-son maddesi uyarınca en ağır cezayı gerektiren suçun işlendiği belirtilmiştir. Temyiz itirazları göz önünde bulundurularak hüküm, bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak TCK'nın 44, 86/1, 86/3-e, 87/1-d-son, ve 29. maddeleri de kararda geçmektedir.
1. Ceza Dairesi         2010/570 E.  ,  2013/2275 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No: 1 - 2009/292384
    MAHKEMESİ : Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesi
    TARİHİ VE NO: 03/06/2009, 2008/427 (E) ve 2009/158 (K)
    SUÇ : Kasten yaralama
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    1) Olay tarihinde sanığın yanında kız kardeşi ile birlikte yolda yürümekte olduğu sırada karşıdan gelen ve alkollü olan mağdurun kız kardeşine omuz ile çarpması nedeniyle çıkan tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine, sanığın çantasından çıkardığı bıçağın sapıyla mağdurun burnuna vurduktan sonra aynı bıçak ile mağduru sol meme üzerinden, sol kosta lomber ve sol skapula üzerinden biri toraksa nafiz olacak şekilde toplam üç bıçak darbesiyle hayati tehlike geçirecek şekilde yaraladığı olayda; kasten yaralama suçu nedeniyle mağdurun vücudunda meydana gelen yaraların niteliği, mağdur ve tanık anlatımlarına göre ani gelişen kavga ortamında ciddi bir engel durum bulunmamasına karşın sanığın bizzat eylemine kendiliğinden son verdiği anlaşılmakla, suçun niteliği yönünden bozma öneren tebliğname düşüncesi benimsenmemiştir.
    2) Sanık Nazan müdafiinin temyiz isteminin sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik olduğu kabul edilerek, sanık Nazan hakkında mağdur Bilal"i kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelemesinde;
    Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçeler ile kısmen kabul kısmen reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin temel cezanın alt sınırdan belirlenmesi gerektiğine, Cumhuriyet Savcısının suç vasfına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    a) Sanığın bıçak ile mağduru sol kosta lomber, sol meme ve sol skapula üzerinden biri toraksa nafiz olacak şekilde toplam üç bıçak darbesiyle hayati tehlike geçirecek ayrıca bıçağın sapıyla mağdurun burnuna vurması nedeniyle hayati fonksiyonlara etkisi hafif ( 1. ) derecede kırık oluşacak şekilde yaraladığı olayda; 5237 sayılı TCK"nun 44. maddesi gereğince aynı eylem nedeniyle oluşan birden fazla neticesi sebebiyle ağırlaşan yaralamada sanığın en ağır netice doğuran artırım nedeninden sorumlu tutulması gerektiği, bu nedenle TCK"nun en ağır cezayı gerektiren 87/1-d-son maddesi esas alınarak, 5237 sayılı TCK"nun 86/1, 86/3-e, 87/1-d-son maddeleri uyarınca uygulama yapılması ile yetinilmesi, suçta birden fazla nitelikli halin varlığının ancak temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesinde göz önünde bulundurulacağı gözetilmeden, 5237 sayılı TCK"nun 87/l-d-son maddesi uygulamasından önce 87/3 maddesiyle artırım yapılması,
    b) Sanığın kasten yaralama suçunu, mağdur Bilal"in tahriki altında işlediği kabul edildiği halde, mağdurdan kaynaklanan ve tahrik oluşturan söz ve hareketler açıklanmadan TCK"nun 29. maddesi ile uygulama yapılması,
    Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafii ile Cumhuriyet Savcısı"nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün değişik gerekçeyle tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA 19/03/2013 gününde oybirliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi