
Esas No: 2018/15966
Karar No: 2018/27428
Karar Tarihi: 17.12.2018
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2018/15966 Esas 2018/27428 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı; davalı iş yerinde 18/08/2010 – 27/12/2012 tarihleri arasında çalıştığını, iş akdinin haksız olarak fesh edildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı, hafta tatili, fazla mesai ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere dayanılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasında, davacının kıdem tazminata esas alınacak çalışma süresi konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır
Mahkemece 03.06.2016 tarih 2015/30 Esas, 2016/239 sayılı karar, Kapatılan 7. Hukuk Dairesinin 27.12.2016 tarihli, 2016/31304 E. 2016/21860 K. sayılı ilamı ile bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiş ve yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Kapatılan 7. Hukuk Dairesi kararında, davacının çalışma süresini 18/08/2010 – 27/12/2012 tarihleri arası olduğunu kabul eden bilirkişi raporuna göre hüküm tesis eden mahkeme kararı kıdem ve ihbar tazminatı yönünden bozulmamıştır. Ancak bozma öncesinde tanzim edilen bilirkişi raporunda da, davacının çalışma süresi 18/08/2010 – 27/12/2012 tarihleri arası kabul edilmiş ancak matematiksel bir hata olarak 862 gün üzerinden hesaplama yapılması gerekirken, 1224 gün üzerinden hesaplama yapılmıştır. Mahkemece, kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının bozma kapsamı dışında kaldığı gerekçesi ile 1224 gün üzerinden hesaplama yapılmış ise de, davacının, davalı işyerindeki çalışma süresi 862 gündür. Yargıtay İçtihadları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1959 tarih ve 1957/13 esas, 1959/5 karar, ve 09.05.1960 tarih ve 1960/21 esas, 1960/9 sayılı kararlarında açıklandığı üzere, Yargıtayca maddi hata sonucu verilen bir karara mahkemece uyulmasına karar verilmesi halinde dahi usulü kazanılmış hak oluşmaz ve Yargıtayın hatalı kararından dönmesi mümkündür. Somut olayda da, Kapatılan 7. Hukuk Dairesi tarafından kıdem tazminatına esas süresinin 862 gün olarak kabul edilmemesi maddi hatadan kaynaklanmaktadır. Bu nedenle davacının, davalı işyerindeki çalışma süresinin 862 gün olduğu kabul edilerek, kıdem ve ihbar tazminatları yönünden yeniden hüküm tesis edilmelidir.
3- Taraflar arasında vekalet ücreti konusunda ihtilaf bulunmaktadır.
Mahkemece, davacı vekili lehine 2.180,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiş olup, mahkeme tarafından bozma ilamına uyularak, davacının süresi içerisinde ıslah yoluna başvurmadığı kabul edilmiş ve davacının 400,00 TL’lik alacağının kabulüne karar verilmiştir. AAÜT md. 13/2 gereği, davanın kabul ve red edilen miktarının üstünde vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinden, davacı lehine 400,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden kararın bu yönü ile de bozulması gerekmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan mahkeme kararının yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.12.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.