Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/710
Karar No: 2008/16936
Karar Tarihi: 03.11.2008

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2008/710 Esas 2008/16936 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2008/710 E.  ,  2008/16936 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 9. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 23/11/2007
    NUMARASI : 2006/1252-2007/1132

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davalı (3.Kişi) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından  düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. 
    Davacı alacaklı ,İİK’nun 99.maddesi gereğince  3.kişinin istihkak iddisının reddini istemiştir.
    Mahkemece,davacı alacaklının davayı takip etmediği ancak  davalı 3kişinin davayı takip etmek istemesi üzerine ispat yükünün davalıya geçtiğini ve bilirkişi  için gerekli giderleri ara karara rağmen yerine getirmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    MK’nun 6.maddesine göre ‘’Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça ,taraflardan her biri ,hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.’’Bu genel kural uyarınca davadaki taraflardan her biri iddiasını ispatla yükümlüdür.Ancak bu kural mutlak olmayıp "yasada aksine bir hüküm bulunması" ile sınırlıdır.Yasal karinenin varlığı halinde,ispat yükü aksini ileri süren tarafa aittir.İİK’nun 97/a ve 99.maddelerinde alacaklı ve 3.kişi yararına karineler öngörülmüştür.Bu yasal karinelerin aksini savunan taraf iddiasını ispatla yükümlüdür.
    Dava konusu taşınır mallar 06.10.2006 tarihinde ,alacaklının gösterdiği ,borçlunun takip adresi dışındaki bir adreste ve davalı 3.kişi şirket yetkilisi huzurunda ve bu şirketin resmi adresinde haczedilmiştir.Mülkiyet karinesi davalı 3.kişi şirket yararınadır.(İİK’nun 97/a ve MK.985 md)Bu yasal karine aksinin davacı alacaklı tarafından kesin ve inandırıcı delillerle  ispatlanması gerekir.Dava hatalı olarak 3.kişi tarafından açılmış olsa bile ispat yükü yer değiştirmez,hacizli malın borçluya ait olduğunu alacaklının ispatlaması gerekmektedir.Bunun gibi,alacaklı tarafından açılan dava, davalı 3.kişi tarafından takip edilmek istenildiği takdirde de yine ispat yükü davacı alacaklıya aittir. Alacaklı bu yasal karinenin aksini yani hacizli malların borçluya ait olduğunu ispatlayamadığı durumda davanın reddi gerekmektedir. Mahkemenin ispat yükünün davalı 3.kişiye geçtiği yönündeki saptama ile bilirkişi ücretini yatırmayarak  iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle bahisle davacı alacaklının davasının kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
    Öte yandan,yargılama sırasında ,bilirkişi görüşü alınmasına karar verilirse,bu husustaki ara kararında hangi maddi olgu hakkında bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiğini,bilirkişinin kimliği ve uzmanlık alanını,bilirkişi için gerekli giderleri yatırması için kendisine ispat yükü düşen tarafa uygun bir süre verir .Bu süre içinde giderleri yatırmaz ise ikinci bir süre verir bu süre kesindir.Ancak hakim verdiği ilk süreninde kesin olduğuna karar verebilir(HUMK.md 163)
    İster yasa, isterse hakim tarafından belirlenmiş olsun kesin önel içinde yerine getirilmeyen bir işlemin, bu önel geçtikten sonra yerine getirilmesi mümkün değildir.(H.U.M.K.md.163) Bu nedenle davaların yok yere uzamasını veya uzatılmak istenmesini engellemek için getirtilen kesin önel kuralı, yasanın amacına uygun olarak kullanılmalı, davanın reddi için bir araç sayılmamalıdır. Öyleyse kesin önelin hukuki sonuç doğurması için ara kararın usulüne uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Kesin önele ilişkin ara karar yanlış anlamayı önleyecek şekilde açık ve eksiksiz yazılmalı, yapılması gerekli istem için posta gideri gerekiyorsa bu gider miktarı açıkça gösterilmeli, verilecek süre yeterli olmalı, önele uymamanın hukuksal sonuçları hatırlatılmalıdır.
    Somut olayda, 13.09.2007 oturumdaki ara kararla,ilk kez  davalı 3.kişi vekiline 10 gün içinde 200.00YTL bilirkişi ücretinin  yatırılması istenilmiştir.
    Verilen bu ara kararında bilirkişinin kimliği ve uzmanlık alanı konusunda herhangi bir açıklama bulunmadığı gibi verilen bu ilk  sürenin kesin olduğu ve kesin süre sonuçları ile ilgili herhangi bir ihtar da bulunmadığından bu  ara kararının usule uygun olduğundan ve kesin önel niteliğinde olduğundan söz edilemez.Kaldı ki davalı vekilince bilirkişi giderinin yatırıldığı belirtilmesine rağmen bu konuda herhangi bir araştırma yapılmamış,dosya içerisindeki havale makbuzundan giderin süresi içerisinde yatırıldığı anlaşılmıştır.
    Bu durumda,davacı alacaklı karine aksini ispatlayamadığı halde,ispat yükü kendisine ait olmayan davalı tarafa hatalı olarak bu yükün verilmesi ve  yukarıda açıklanan ilkelere uymayan geçersiz önele dayanılarak, davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidiri.
    O halde, davalı 3.kişinin  bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya (3.Kişi) iadesine, 03/11/2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi