MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Sanığın mahkumiyetine dair

Dairemizin sanık ... hakkındaki 27.06.2016 tarih ve 2015/32349 esas 2016/14941 karar sayılı BOZMA kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 16.11.2016 tarih KD-2015/330345 sayılı itiraznamesi ile;
“... mağdurlar ..., .. ve ..."ın, hakkında verilen hükümler kesinleşen sanık ... ...in yaptığı atışlar sonucunda yaralandıkları,....in atışları yaptığı sırada kardeşi olan sanık ..."ın da kendisinin yanında bulunduğu, mağdurların doğrudan hedef olmadıkları ve eylemin olası kastla işlendiği hususunda tereddüt bulunmamaktadır. Kanaatimizce olası kastla yaralama eyleminde, oluşan neticeye göre karar verilmesi gerektiği, bu nevi suçlara yardım ve iştirakin yasal zeminde mümkün bulunmadığı, Yargıtay Birinci Ceza Dairesinin istikrarlı içtihatlarında bu hususun bir çok kez vurgulandığı (Yargıtay Birinci Ceza Dairesinin 02/07/2013 gün ve 2135-4740, 29/12/2014 gün ve 4898-6720, 21/01/2015 gün ve 4412-100, 24/02/2015 gün ve 4619-911, 20/05/2015 gün ve 1120-3225 sayılı ilamları), bu nedenlerle mağdurlar ...,... ve..."ı olası kastla yaralama eylemleri yönünden sadece eylemi gerçekleştiren sanık ......"in cezalandırılması ile yetinilmesi ve sanık ..."ın beraatine karar verilmesi gerekirken, sanık ..."ın da aynı eylemlerden yardım eden olarak sorumlu tutulması gerektiği belirtilerek yazılı şekilde hükümlerin BOZULMASINA karar verilmesinin yasaya aykırı olduğu"ndan bahisle BOZMA kararının kaldırılarak mahkumiyet hükmünün sanık ..."ın beraatine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulması gerektiği belirtilmek suretiyle Dairemiz BOZMA ilamının kaldırılması talebiyle dosyanın, 05.07.2012 tarihinde Resmi Gazete yayınlanarak yürülüğe giren 6352 sayılı yasanın 99. maddesiyle ile 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesine eklenen 2 ve 3. bentler hükmü uyarınca itirazen incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi üzerine yapılan incelemede;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Yerinde görülen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının KABULÜNE,
2- ... hakkındaki Dairemizin 27.06.2016 tarih ve 2015/32349 esas 2016/14941 karar sayılı BOZMA kararının KALDIRILMASINA,
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) Olası kastla yaralama suçlarında oluşan neticeye göre karar verilmesi gerektiği, bu nevi suçlara yardımın ve iştirakin yasal zeminde mümkün bulunmadığı, bu nedenle sanık ..."ın beraatine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2) Kabule göre de;
a) Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 28/05/2013 tarih ve 2013/259 Esas ve 2013/273 Karar sayılı kararına göre; TCK"nin 86/1. maddesiyle temel ceza belirlendikten sonra, mağdurlar ...... ve..."a karşı silahla yaralamasının hayati tehlikeye neden olacak şekilde gerçekleştirilmesi nedeniyle TCK"nin 86/3-e, 87/1-d, 87/1-son maddelerine göre artırım yapıldıktan sonra, olası kast nedeniyle TCK"nin 21/2. maddesi uyarınca cezada indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
b) Tüfekle mağdurlar ..., Mecibe ve Rıdvan"ın hayati tehlike geçirecek şekilde yaralanması eylemlerinde; sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 86/1, 86/3-e, 87/1-d maddeleri uygulanarak belirlenen hapis cezasının 5 yılın altında kalması halinde TCK"nin 87/1-son maddesi gereğince 5 yıla çıkartılması gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılarak eksik ceza tayini,
c) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas- 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 6723 sayılı Kanunun 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca itiraznameye uygun olarak BOZULMASINA, 15/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.