Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9241
Karar No: 2016/4985
Karar Tarihi: 02.05.2016

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/9241 Esas 2016/4985 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/9241 E.  ,  2016/4985 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ile ferî müdahil ... vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı ... vekili, ... ilçesi, Merkez beldesi sınırları için yapılıp 20/03/2013 tarihinde ilân edilen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulama çalışmasının askı ilân süresi içinde sunduğu 22/04/2013 havale tarihli dilekçesiyle; 5559 nolu orman sınır noktasının bulunduğu bölgede müvekkili belediye tarafından yapılan 1/1000 ölçekli imar planının yapım aşamasında ... ...nden bilgi istendiğini, ... ... tarafından krokisinde belirtilen saha dışına çıkmamak şartı ile imar planı yapılabileceği cevabının verildiğini, buna göre 1/1000 ölçekli imar planı hazırlandığı ve onaylanarak uygulamaya geçildiğini ve parselasyon planı ve kişiler adına tapulama işlemi yapıldığını, ancak, aplikasyonu yapan komisyon tarafından 5559 nolu orman sınır noktasının koordinatı değiştirilerek daha evvel imar planlarına konu edilen sahanın bir kısmının orman sınırları içinde bırakıldığını beyanla, aplikasyon işlemini yapan 95 nolu Orman Kadastro Komisyon işleminin iptali isteğiyle dava açmıştır.
Ferî müdahil ... vekili 26/07/2013 havale tarihli dilekçesiyle, müvekkilinin 24 ada 170 sayılı parselin müşterek maliklerinden olduğu, 5559 nolu orman sınır noktasının müvekkilinin taşınmazından geçtiğini, mahkeme kararının müvekkilinin doğrudan etkileyeceğini beyanla davaya davacı yanında ferî müdahil olarak katılma talebinde bulunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... ile ferî müdahil ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 20/03/2013 tarihinde ilân edilen aplikasyon işlemine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1949 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastrosu, 28/10/1980 tarihinde ilân edilen evvelce sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu, aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulaması, 10.12.1985 tarihinde ilân edilen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 2896 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması, 31/01/2013 tarihinde ilân edilen 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanunla değişik 9. maddesi kapsamında fennî hataların düzeltilmesi çalışması ve eldeki davanın konusu olan 20/03/2013 tarihinde ilân edilen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki, Yörede ilk orman kadastrosu, 1949 yılında 3116 sayılı Kanuna göre 5 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından yapılarak kesinleşmiş, daha sonra 1980 ve 1985 yıllarında ilan edilen aplikasyon ve 2. madde uygulamaları bulunmaktadır. Fakat, mahkemece yukarıda bahsedilen orman kadastro çalışmalarına ilişkin hiçbir belge getirilmeden, denetime elverişli olmayan ve eksik inceleme ile alınmış orman bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmuştur.
Davacı ... aplikasyon işlemine itiraz etmiştir. Aplikasyon; orman kadastrosu daha önceden yapılmış olan yerlerde, 2/B madde uygulaması sırasında, bağlantı kurulacak gerekli orman sınır noktalarının yerlerinin arazide belirlenip ihya edilmesinden ibaret olup, bu belirleme ve ihya sırasında önceden kesinleşen orman sınır noktalarının aynı yerlerine konulması zorunludur (02.09.1986 tarihinde yürürlüğe giren 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması hakkındaki Yönetmeliğin 44. md.). Aplikasyon işlemi orman kadastrosu değildir. Aplikasyonla kesinleşmiş orman sınırları değiştirilemez. Kesinleşmiş orman sınırları değiştirilerek yapılan aplikasyon ve bu işlem sonucunda düzenlenen tahdit haritasının hukuken geçerliliği sözkonusu olamaz.
O halde sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için mahkemece öncelikle, 1949 yılında yapılan ilk tahdide, 1980 ve 1985 yıllarında ilân edilen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile 4999 sayılı Kanunun 9. maddesi gereğince yapılan düzeltme çalışması ve eldeki davanın konusu olan 20/03/2013 tarihinde ilan edilen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulamasına ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilân tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir orman tahdit haritalarının orijinalinden çekilmiş onaylı örnekleri ve orman tahdit ve aplikasyon çalışmalarında kullanılan memleket haritaları ile hava fotoğrafları ve arazi kadastrosuna ait kadastro paftaları ile imar parsel paftaları ilgili yerlerden temin edilerek dosya arasına konulduktan sonra, önceki bilirkişiler dışında halen ... ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir harita mühendisinden oluşturulacak üç kişilik bilirkişi kurulu ve yöreyi iyi bilen, dava sonucunda yararı olmayan elverdiğince yaşlı, yansız, yerel bilirkişiler aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte 05.03.2007 tarihinde yürürlüğe giren Orman Kadastro Teknik İzahnamesinin 36. maddesinde yazılı “Orman sınır nokta ve hatlarının arza uygulanmasında; tutanaklardan, orman kadastro haritalarından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon ve röper nokta ve krokilerinden yararlanılır. Sınırlama tutanakları, ölçü değerleri ve orman kadastro haritaları ile zemindeki durum arasında çelişki olduğunda, tutanaktaki kararlar ile orman sınır noktası ve hatlarının yazılı tarifleri esas alınmak suretiyle ölçü, harita ve zemin kontrolü yapılarak gerçek duruma uygun olanı uygulanır” hükmü ile 20.11.2012 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosu ve 2/B Uygulama Yönetmeliğinin “Teknik İşler” başlıklı Sekizinci Bölümünde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 15-20 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması paftaları ile ilgili sınır noktaları bilgisayar ortamında aynı ölçeğe çevrilerek (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu, aplikasyon, 2/B madde ve düzeltme haritalarına göre konumu; kadastro ve imar paftası üzerinde işaretlenerek keşfi izleme olanağı sağlanmalı, orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde, yukarıda anılan Yönetmelik ve Teknik İzahnamede yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava
fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen ilk orman tahdidi tutanaklarına değer verileceği düşünülmeli, davacı Belediyenin iddia ettiği gibi aplikasyon işleminin hatalı yapılı yapılmadığı, hatalı aplikasyon varsa bunun nedeni ve doğru hattın hangisi olduğu tereddütsüz bir şekilde saptanıp oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... ile ferî müdahil ... vekillerinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 02/05/2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi