Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/16470
Karar No: 2016/9517

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/16470 Esas 2016/9517 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2015/16470 E.  ,  2016/9517 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
    DAVACI-DAVALI : ...
    DAVALI-DAVACI : ...
    DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafaka
    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından; kusur belirlemesi ve kadın lehine hükmedilen nafaka yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise; her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Mahkemece, taraflar eşit kusurlu kabul edilerek karşılıklı açılan boşanma davalarının kabulüne karar verilmiş ise de, toplanan delillerden mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, davalı- davacı kadın tarafından gerçekleştirilen sadakatsizlik eylemi dava tarihinden sonra gerçekleşmiştir. Davacı- davalı erkek tarafından da süresinde sadakatsizlik eylemine vakıa olarak dayanılmamıştır. Her dava açıldığı tarihe göre değerlendirileceğinden davalı-davacı kadın tarafından dava tarihinden sonra gerçekleştirilen bu eylem davalı-davacı kadına bu davada kusur olarak yüklenemez. Mahkemece davacı- davalı erkeğe yüklenen kusurlu davranışın yanında eşini tehdit ettiği, istemediğini söylediği, davalı-davacı kadının da ortak çocuğa oklava fırlattığı anlaşılmaktadır. Davacı.-davalı erkeğin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda daha ziyade kusurlu olduğu ancak, davacı-davalı erkeğin boşanma davası yönünden de Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesinin koşullarının gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında, verilen boşanma kararı sonucu itibari ile doğru olduğundan davalı-davacı kadının, davacı-davalı erkeğin kabul edilen boşanma davasına yönelik temyiz itirazının kusura ilişkin gerekçesinin düzeltilerek onanması yönüne gidilmiş ve davacı- davalı erkeğin tüm, davalı-davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
    2- Dava 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu yürürlüğe girdikten sonra 21.08.2014 tarihinde açılmış, davacı kadın Türk Medeni Kanununun 174. maddesine dayalı tazminat isteklerini ön inceleme duruşmasından sonra 23.03.2015 tarihinde ileri sürmüştür. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 141. maddesinde tarafların, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilecekleri yahut değiştirebilecekleri, ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen tarafın onun muvafakati aranmaksızın iddia veya savunmasını genişletebileceği yahut değiştirebileceği, ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunmanın genişletilemeyeceği gibi değiştirilemeyeceği de hükme bağlanmıştır. O halde, davalı-davacı kadının süresinde talep edilmemiş bulunan Türk Medeni Kanununun 174. maddesine dayalı tazminat istekleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    3-Mahkemece ortak çocukların velayeti babaya verilmiştir. Ortak çocuk ..."ın 12.09.2011 doğumlu olduğu, anne ilgi ve şefkatine muhtaç olduğu anlaşılmaktadır. Diğer çocuklar 2002 doğumlu ... ve 2003 doğumlu... ise davacı-davalı baba tarafından istekleri dışında yurda verilmişlerdir. Ayrıca, müşterek çocuklar 2002 doğumlu ... ve 2003 doğumlu... yaşları nedeniyle idrak çağındadır. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. maddesi iç hukuk tarafından yeterli idrake sahip olduğu kabul edilen çocuklara, kendilerini ilgilendiren davalarda görüşlerini ifade etmeye olanak tanınmasını ve görüşlerine gereken önemin verilmesi gerektiğini öngörmektedir. Çocuklar sosyal hizmet uzmanına yurtta kalmak istemediklerini, annelerinde kalmak istediklerini beyan etmişlerdir. Mahkemece tüm çocukların velayeti anneye verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile babaya verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
    4-Davalı-davacı kadın tarafından 08.09.2014 tarihinde açılan nafaka davası, boşanma davasıyla birleştirilmiştir. Davaların birleştirilmesi halinde her dava bağımsız niteliğini korur. Bunun sonucu olarak da her dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir. Bu bakımdan birleştirilen nafaka davasıyla ilgili olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulması gerekirken; bu konuda hüküm tesis edilmemiş olması doğru bulunmamıştır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2., 3., 4., bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın..."e yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran ..."e geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.09.05.2016(Pzt.)












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi