20. Hukuk Dairesi 2016/4546 E. , 2016/5028 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
2008 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında Hamzalar köyü 102 ada 1 parsel sayılı 1.733 hektar 8.050,32 m2 yüzölçümündeki taşınmaz orman niteliği ile ... adına tespit edilmiş, gerçek kişiler tarafından açılan davalar kadastro mahkemesince reddedilerek kesinleşmiştir.
Davacı ... 02.04.2010 havale tarihli dilekçeyle; tapu kayıtları, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine tutunarak 102 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 42.000 m2 yüzölçümlü kesiminin kendisi ve çocukları adlarına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında mirasbırakan ..."ın miras şirketine temsilci atandığına ilişkin sulh hukuk mahkemesinin kararını sunmuştur.
Mahkemece; davacının sunduğu tapu kayıtlarının değerlendirildiği, mülkiyet iddiasının ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne, çekişmeli 102 ada 1 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi ... tarafından düzenlenen 24.09.2012 tarihli rapor ve krokide (A) harfi ile işaretlenen 22.252,75 m2 yüzölçümlü kesiminin tapu kaydının iptal edilerek ... mirasçıları adlarına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılardan ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 10 yıllık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz ve kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi uyarınca yapılmıştır.
Mahkemece yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hükme yeterli değildir. Şöyle ki; davacı, kadastro çalışmaları sırasında revizyon görmeyen Şubat 99 tarih 45 sıra nolu 2 dönüm yüzölçümlü tapu kaydı ile T.Evvel 325 tarih 194 sıra nolu 6 dönüm yüzölçümlü tapu kaydına dayanmıştır. Anılan tapu kayıtları taşınmaz başında yapılan keşifte uygulanmadığı halde mahkemece tapuların değerlendirildiği mülkiyet iddiasının ispatlandığı gerekçesiyle 102 ada 1 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi ... tarafından düzenlenen 24.09.2012 tarihli rapor ve krokide (A) harfi ile gösterilen 22.252,75 m2 yüzölçümlü kesiminin ... mirasçıları adlarına tapuya tesciline karar verilmiştir. Davacı, dava dilekçesinde ... Sulh Ceza Mahkemesinin 1999/22 E. - 2000/53 K. sayılı kararıyla eşi ..."ın Orman Kanununa muhalefet suçundan açılan davada beraat ettiğini ileri sürmüş ise de anılan dava dosyası incelendiğinde; ... hakkında aynı suçtan Sulh Ceza Mahkemesinin 1998/130 Esas sayılı dava dosyasında dava bulunduğu gerekçesiyle kamu davasının CMUK"nın 253/3 maddesi gereğince reddine karar verildiği, temyiz edilmeksizin 01.09.2000 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
... Sulh Ceza Mahkemesinin 1998/130 E. - 2000/139 K. sayılı dava dosyası incelendiğinde ise; sanığın (davacının eşi ..."ın) 12.10.2000 tarihinde öldüğünden davanın ortadan kaldırılmasına karar verildiği, temyiz edilmeksizin 22.11.2000 tarihinde kesinleştiği, açma yapıldığı iddia iddia edilen yerin temyize konu dosyada davaya konu edilen taşınmaz ile aynı olduğu, orman bilirkişi ... tarafından düzenlenen 07.06.2000 tarihli raporda; taşınmazın eylemli durumu ve öncesi itibariyle orman sayılmayan yerlerden olduğunun belirtildiği, 26.05.2000 tarihinde yapılan keşifte dinlenen sanık ..."ın Şubat 99 tarih 45 sıra nolu 2 dönüm yüzölçümlü tapu kaydı ile T.Evvel 325 tarih 194 sıra nolu 6 dönüm yüzölçümlü tapu kaydına dayandığı, Şubat 99 tarih 45 sıra nolu tapu kaydındaki malik ... oğlu ..."nin dedesi olduğunu, T.Evvel 325 tarih 194 sıra nolu tapu kaydındaki maliklerden ..."ın ise babası olduğunu iddia ettiği, aynı tarihli keşifte dinlenen yerel bilirkişiler ... ve ..."ın; davalı yerin öncesinde sanığın babası tarafından ekilip biçildiğini, eskiden beri suça konu yerin sanık ve ailesine ait olduğunu T. Evvel 325 tarih 194 nolu tapu kaydının davalı yere mevkii itibariyle uymadığını, Şubat 99 tarih 45 sıra nolu tapu kaydının çekişmeli yere uyduğunu belirttikleri anlaşılmaktadır.
O halde; öncelikle dayanak tapu kayıtlarındaki malikler ile adlarına tescil kararı verilen kişiler arasındaki akdî veya irsi ilişkinin ispatlanması için davacı yana süre verilmeli, daha sonra yerel bilirkişi, taraf tanıkları ve fen bilirkişi huzuruyla yapılacak keşifte dayanak tapu kayıtları yöntemince zemine uygulanmalı, bilirkişi ve tanıklardan her bir sınır hakkında ayrıntılı ve inandırıcı bilgi alınmalı, uygulamada komşu parsel tutanak ve dayanaklarından yararlanılmalı, bilinemeyen sınırlar konusunda taraflara tanık dinletme olanağı verilmeli, dayanak tapuların kapsamı sabit sınırdan başlanarak 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20. maddesine uygun olarak belirlenmeli, dayanak belgelerin lehe olduğu kadar aleyhede delil teşkil edecekleri gözetilmeli, oluşacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... Yönetimi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 03.05.2016 günü oy birliğiyle karar verildi.