10. Hukuk Dairesi 2017/1309 E. , 2017/3094 K.
"İçtihat Metni".........
Dava, meslek hastalığı nedeniyle rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-)Davacı, meslek hastalığı sonucu sigortalının sürekli işgöremezlik durumuna girmesi nedeniyle Kurumca yapılan sosyal sigorta yardımlarının davalı işverenden rücuan tahsilini istemiş,Mahkemenin ise dava sırasında kusur incelemesinin yetersiz olduğu bilirkişi raporunu esas alarak karar verdiği anlaşılmıştır. Davanın yasal dayanağı 506 sayılı yasanın 26. maddesi olup kusur raporlarının, 506 sayılı Yasa, 4857 sayılı Yasanın 77. ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünün 2.ve devamı maddelerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. 4857 sayılı Yasanın 77. maddesi; “İşverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler. İşverenler, işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadırlar...” düzenlemesini içermektedir. Anılan düzenleme, işçiyi gözetim ödevi ve insan yaşamının üstün değer olarak korunması gereğinden hareketle; salt mevzuatta öngörülen önlemlerle yetinilmeyip, bilimsel ve teknolojik gelişimin ulaştığı aşama uyarınca alınması gereken önlemlerin de işveren tarafından alınmasını zorunlu kılmaktadır. Meslek hastalığının oluşumuna etken kusur oranlarının saptanmasına yönelik incelemede, ihlal edilen mevzuat hükümleri, zararlı sonuçların önlenmesi için koşulların taraflara yüklediği özen ve dikkat yükümüne aykırı davranışın doğurduğu sonuçlar, özellike kaza mahallinin yeterince aydınlatılıp aydınlatılmadığı ayrıntılı olarak irdelenip, kusur aidiyet ve oranları gerekçeleriyle ortaya konulmalıdır.
2-)Mahkemenin ilk peşin değerli gelirin belirlenmesine yönelik hükmü eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
Dosya kapsamına göre, sigortalı .......... tarafından muayene edilmiş ve hastane tarafından düzenlenen 27.01.2004 günlü 2004/27 sayılı raporda, kurum sigortalısının 27.01.2004 tarih itibariyle %10 oranında meslek hastalığına bağlı astım olduğu, kontrol muayenesi gerektiğine, sürekli işgörmezlik durumuna girdiği belirlenerek sigortalıya meslek hastalıkları sigorta fonundan 20.04.2004 tahsis onay tarihli kararı ile sürekli işgöremezlik geliri bağlandığı, 28.02.2006 tarihli raporla işgöremezlik oranının %10,1 olarak saptandığı, kontrol gerekmediği anlaşılmaktadır.
Sürekli iş göremezlik oranındaki artışa bağlı olarak değişime uğrayan gelir, düşük iş göremezlik oranı nedeniyle bağlanmış olan başlangıçtaki gelir olup; gelir hesabındaki unsurlardan biri olan iş göremezlik oranındaki değişim karşısında, başlangıçtaki gelirin, değişen iş göremezlik oranına uyarlanması zorunluluğu bulunmaktadır.
Bu durumda, peşin sermaye değerli gelirin, gelir başlangıç tarihi itibarıyla, artan iş göremezlik oranına göre belirlenmesi; yeni oran üzerinden belirlenmiş olan bu peşin sermaye değerli gelirden, gelir başlangıç tarihinden sürekli iş göremezlik derecesinin yükseldiği tarihe kadar ödenen gelirin, düşük iş göremezlik oranı ile artan iş göremezlik oranı arasındaki fark iş göremezlik oranına karşılık gelen miktarının mahsubu gerekecektir. Gelir onay tarihi ise başlangıçtaki 20.04.2004 tarihidir.
Mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki ilkeler uyarınca araştırma ve inceleme yapılarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı-birleşen dava davalısına iadesine, 10.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
........