3. Hukuk Dairesi 2014/10777 E. , 2014/10733 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : MARMARİS 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/02/2014
NUMARASI : 2013/565-2014/86
Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacılar, davalı noter huzurunda satın aldığı aracın, çalıntı olduğunun anlaşılması nedeniyle uğradığı zararın tazminini istemiştir.
Davalı Noter, satışın noterlik mevzuatına uygun olarak yapıldığını, sahtelik, nüfus cüzdanı ve ruhsat işleminde olup; silinti ve kazıntı olmadığından iğfal kabiliyeti bulunduğunu, aracın motor ve şasi numaralarını kontrol etmeyen davacıların kendi kusurlarıyla zararın meydana geldiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Yerel Mahkeme, sahte belgelerin sunulması suretiyle satışın yapıldığını, davalı noterce hizmet verilirken bu sahteliklerin anlaşılmasının mümkün olmadığı ve üçüncü kişinin ağır kusuru nedeniyle davalı sorumlu tutulamayacağından bahisle davayı reddetmiştir.
Hükmün davacı tarafından temyizi üzerine; Dairemizin 17.06.2013 tarih ve 2013/8632 E-10158 K. sayılı ilamı ile "Dosyadaki belgelerden, sahte ruhsatname ve nüfus cüzdanına dayalı olarak, davalı noter nezdinde davacının dava konusu aracı satın aldığı, aracın şasi numarasının kısmen, eskisi silinerek işlendiği ve gerçek aracın şasi numarası ile alınan aracın şasi numarasında farklılıklar olduğunun ortaya çıktığı anlaşılmaktadır. Satış işleminin dava dışı F... B.. isimli şahısca ibraz edilen 14.07.2004 veriliş tarihli nüfus cüzdanı ve İzmir Taşıtlar Vergi Dairesi"nce verilen 09.09.2004 tarihli ilişik kesme belgesi dayanak alınarak yapıldığı anlaşılmıştır. Bilirkişiler, satış sözleşmesinin tanzimi sırasında ibraz edilen nüfus cüzdanının sahte ve iğfal kabiliyeti olduğuna dair ceza mahkemesi kararları ile üçüncü kişilerin suç teşkil eden eylemleri nedeniyle illiyet bağının kesilmiş olması karşısında, davalının, davaya konu zararın oluşmasında kusurlu olmadığını rapor etmişlerdir.
Dava, davacı tarafın haksız fiil ve kusursuz sorumluluk ilkelerine dayandırdığı maddi tazminat talebini içermektedir.
Noterlik Kanununun 162. maddesi gereğince davalı noterin kusursuz sorumluluğu söz konusu ise de; kusursuzluğun ispatı yerine, zarar ile uygun nedensellik bağının kesildiğinin kanıtlanması durumunda sorumluluğun da kalkacağı açıktır. Kusursuz sorumlulukta nedensellik bağının kesilebilmesi için zarar görenin ağır kusurlu veya üçüncü bir kişinin illiyet bağını kesebilecek nitelikte ağır kusurunun bulunması gerekmektedir.
Her ne kadar satış işlemi sahte nüfus cüzdanı ve ruhsatnameye dayalı olarak yapılmışsa da, gerek satışa esas nüfus cüzdanındaki fotoğrafa göre, davalı noterde satış yapanın kimliğinin araştırılması, nüfus cüzdanındaki doğum yılına göre yaşı ile görüntüsünün karşılaştırılması ve somut olayda "araç ilişik kesme belgesi ile nüfus cüzdanı arasında" bu farklılık açık olduğu halde nedeninin araştırılması gerekirken satıcının gerçek kimliğini belirlemeden satışı yapması davalı noterin sorumluluğunu gerektirir. Davalı noterin bu kusurlu eylemi gözetildiğinde üçüncü kişinin eylemi nedeniyle illiyet bağının koptuğundan söz edilemez.
O halde mahkemece, somut olayın gerçekleşme biçimi itibarıyla, satış öncesinde aracın şasi numarası ile ruhsattaki numaraları karşılaştırmayan davacının da bölüşük kusurlu olduğu gözetilerek zarar kapsamı belirlenerek hüküm altına alınmak gerekirken yanlış değerlendirme ile davanın reddi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden kararın bozulması gerekmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyulmuş, yyeniden yapılan yargılama sonucunda; Davacı O.. S.. tarafından açılan davanın, aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine; Davacı M...S... tarafından açılan davanın ise, kabulüne; 28.000 TL" nin 10.09.2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edimiştir.
Mahkemece; bozmaya uyulmakla birlikte, bozma doğrultusunda işlem yapılıp, hüküm oluşturulmamıştır. Zira, bozma ilamında ".....satış öncesinde aracın şasi numarası ile ruhsattaki numaraları karşılaştırmayan davacının da bölüşü kusurlu olduğu gözetilerek, zararın kapsamının belirlenmesi ve sonucu dairesinde hüküm kurulması" istenilmiştir.
Mahkemece, bu yönde bir inceleme ve değerlendirme yapılmamıştır. Eksik inceleme ve değerlendirmeye dayalı hükmün bozulması gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.