1. Ceza Dairesi 2013/922 E. , 2013/3007 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : YE - 2013/22960
MAHKEMESİ Bingöl agır ceza mah.
Tarihi ve Nosu :23.07.2012-2012/272-272
SUÇ :Müessir fiil
Bıçakla adam öldürmeye tam teşebbüs suçundan sanık M.. B.."ın 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 456/2(iki kez), 457/1(iki kez) 51/1(iki kez), 59(iki kez) ve 71.maddeleri uyarınca 2 yıl 16 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Bingöl Ağır Ceza Mahkemesinin 29/01/2002 tarihli ve 2001/84 esas, 2002/10 sayılı kararının infazını müteakip, sanığın arşiv kaydının silinmesi talebi üzerine, arşiv kaydının silinmesine ilişkin yine aynı Mahkemenin 23/07/2012 tarihli ve 2012/272 değişik iş sayılı kararının; 5352 sayılı Kanunun geçici 2.maddesinin 2.fıkrası uyarınca sanığın mahkumiyet hükmünün arşiv kaydından çıkarılmasının henüz mümkün olmadığı gibi, 5352 sayılı yasanın geçici 2/2 maddesi uyarınca ancak aynı Yasanın 12/1-b maddesindeki şartların gerçekleşmesi halinde arşiv kaydından silinmesinin mümkün olabileceği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 16/01/2013 tarihli ve B.03.0.CİG.0.00.00.04-105-12-9213-2012/717/3924 sayılı istemlerine dayanılarak 5271 Sayılı CMK 309 maddesi gereğince kanun yararına bozulmasına ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 15/02/2013 tarihli ve 2013/22960 sayılı tebliğnamesine bağlı dosyası, Dairemize gönderilmekle, okundu, gereği konuşulup düşünüldü;
TÜRK MİLLETİ ADINA
I) Olay:
Talep sahibi M.. B.."ın arşiv kaydının silinmesine ilişkin Bingöl Ağır Ceza Mahkemesinin talep dosyası incelendiğinde;
Hükümlünün Bingöl Ağır Ceza Mahkemesinin 29/01/2002 tarihli ve 2001/84 esas, 2002/10 karar sayılı hükmün 18/06/2002 tarihinde kesinleştiği, 08/10/2005 tarihinde de infaz edildiği anlaşılmıştır.
II)Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Bingöl Ağır Ceza Mahkemesinin 23/07/2012 tarihli ve 2012/272 değişik iş sayılı kararı incelendiğinde “..17/07/2012 talep tarihi itibarı ile 5352 Sayılı Kanunun 12.maddesinin 1.fıkrasının (c) bendinde (Değişik fıkra 05/04/2012-6290 S.K.2.md)" diğer mahkumiyetler bakımından kaydın arşive alınma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren beş yıl geçmesiyle” şeklinde düzenleme bulunduğu, aynı Kanunun 9.maddesinin 1"inci fıkrasının (a) bendinde “cezanın ve güvenlik tedbirinin infazının tamamlanması, halinde Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce silinerek arşiv kaydına alınır hükmününde belirtildiği, talep edene ait sabıka ve arşiv kaydının incelenmesine göre, talepte bulunan ait ilamın bihakkın tahliye tarihinin 08/10/2005 tarihi olduğu, böylelikle bu tarih itibariyle sözkonusu ilamın arşiv kaydına alındığı, bu tarihten itibaren talepte bulunanın herhangi bir suç işlemediği, 5 yıllık denetim süresini iyi halli geçirdiği anlaşılmakla, arşiv kaydının silinmesine” dair karar verildiği anlaşılmaktadır.
Kanun yararına bozulma talebi ise;
Bingöl Ağır Ceza Mahkemesinin talep sahibinin arşiv kaydının silinme talebine dayalı hükmünün Anayasanın 76.maddesinde yer alan mahkumiyetlerden olup 6290 sayılı Yasanın 3.maddesi ile değişik 5352 sayılı Yasanın geçici 2/2 maddesi uyarınca ancak aynı yasanın 12/1-b maddesindeki şartların gerçekleşmesi halinde arşiv kaydının silinebileceği, bu şartların ise henüz oluşmadığı gerekçesi ile CMK"nun 309.maddesi uyarınca bozulmasına ilişkindir.
III)Hukuksal Değerlendirme:
İncelenen dosyaya göre;
Bingöl Ağır Ceza Mahkemesinin 29/01/2002 tarihli ve 2001/84 esas, 2002/10 sayılı kararının arşiv kaydının silinme talebine konu ceza, Anayasanın 76.maddesi ile bazı özel yasalarda yer alan ve bir hak yoksunluğuna neden olan mahkumiyet kapsamında kaldığı nedeniyle kayıt, mevzuat gereği adli sicil kaydından çıkartılarak arşiv kaydına alınmıştır. Zira, Anayasanın 76.maddesinde belirtildiği üzere l yıldan yukarı hak mahrumiyetini gerekli bir cezayı içermektedir.
5352 sayılı Adli Sicil Kanunu"nun geçici 2/2 maddesi,suç tarihi itibarıyle bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki kayıtlar hakkındaki silmeye dair koşulları düzenlemiş olup, mülga 3682 sayılı Adli Sicil Kanununa göre süre yönünden silinme koşulu oluşan ve silinmesi mümkün olan suçlara ilişkin adli sicil kayıtları mahkemelerce verilen silme kararlarına istinaden veya Genel Müdürlükçe oluşturulan komisyonca adli sicil kaydından çıkartılmakta, madde metininde “affa uğramış olsalar bile ibaresi bulunan anayasanın 76.maddesi ile bazı özel kanunlarda sayılan suç ve cezalar 5352 sayılı Adli Sicil Kanununun 10. maddesine istinaden istenildiğinde verilmek üzere arşiv kaydına alınmakta, aynı Kanunun 12.maddesinde sayılan şartlar dışında silinmesine yasal olanak bulunmamaktadır.(Özel yasalardan kast ise, belirli bir hak mahrumiyetine yol açan 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kan. 11 md., 2820 sayılı Siyasi Partiler Kan.11.md., 657 sayılı Devlet Memurları Kan. 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kan. 8.md., 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile diğer aletler hakkında Kan. 7.md. v.s gibi diğer yasaları sayabiliriz)
Bu nedenle, hükümlü M.. B.."ın belirtilen bu yasal düzenlemeler karşısında Bingöl Ağır Ceza Mahkemesinin 29/01/2002 tarihli ve 2001/84 esas, 2002/10 sayılı kararı gereği neticeten almış olduğu 2 yıl 16 ay hapis cezasına konu hükme ilişkin arşiv kaydının silinmesinin yasal olarak mümkün olamayacağı gerekçesiyle, Bingöl Ağır Ceza Mahkemesinin 23/07/2012 tarih ve 2012/272 değişik iş sayılı kararının yasal dayanaktan yoksun ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile Yargıtay C.Başsavcılığının istemi yerinde görülmüştür.
IV)Sonuç ve Karar:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının istemi yerinde görüldüğünden, Bingöl Ağır Ceza Mahkemesinin 23/07/2012 tarih ve 2012/272 D.İş sayılı kararının 5271 sayılı CMK.nun 309.maddesi uyarınca (BOZULMASINA),
Diğer işlemlerinin yapılabilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına (TEVDİİNE), 09/04/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.