Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3390
Karar No: 2019/1909
Karar Tarihi: 05.03.2019

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/3390 Esas 2019/1909 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2018/3390 E.  ,  2019/1909 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ: Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    KARAR
    A) Davacı İstemi;
    Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, davacıların murisi ... "in 30/01/2014 tarihinde sevk ve idaresindeki ... plakalı kamyon ile ... istikametinden ... ili istikametine seyir halinde iken kamyona istiap haddinden fazla yük yüklenmiş olması sebebiyle direksiyon hakimiyetini kaybedip yoldan çıkarak araç ile devrilmesi sonucu tek taraflı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkillerinden ... "in eşi; ... ile ... "in babaları ... "in vefat ettiğini belirterek, eş için 100.000-TL çocuklar için 50.000-" er TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    B) Davalı Cevabı;
    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, kazada müvekkilinin kusuru ve sorumluluğu olmadığını savunmuş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    C) İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi:
    “Kazanın meydana gelmesinde davalı ..."nin %30, müteveffa işçi Şahin Urhantekin"in %70 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, davalı işverenin tazminattan sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne; davacı eş için 30.000TL, çocuklar için 15.000" er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek davalıdan tahsiline fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.” şeklinde belirtilmiştir.
    D) İlk Derece Mahkemesi Kararı:
    “ Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
    30.000,00-TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacı ..."e verilmesine, bu alacağa kaza tarihi olan 30/01/2014 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
    15.000,00-TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacı ..."e verilmesine, bu alacağa kaza tarihi olan 30/01/2014 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
    15.000,00-TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacı ..."e verilmesine, bu alacağa kaza tarihi olan 30/01/2014 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, ” karar verilmiştir.
    E)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesinde Özetle;
    “Kazanın iş kazası olması ve davanın işçi işveren ilişkisinden kaynaklanmasına, tarafların işveren ve işçinin mirasçıları olmasına göre hükmedilen tazminata yasal faiz işletilmesinde de isabetsizlik yoktur.Manevi tazminat miktarına gelince; manevi zarar adı ile talep edilecek ve mahkemece hükmedilecek manevi tazminat tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği gibi, 1966/7-7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı" nın gerekçesinde de açıklandığı üzere zarar görenin müterafik kusurunun varlığı halinde bu durumun manevi tazminatın takdirinde göz önünde bulundurulması gerekmektir. Tarafların kabul edilen kusur oranı, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın oluş şekli, işgöremezlik oranı, olay tarihi dikkate alındığında mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarı dosya kapsamına uygundur.” şeklinde belirtilmiştir.
    F) Bölge Adliye Mahkemesi Kararı:
    “ 1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının;HMK 353/1-b.1 maddesi gereğince; AYRI AYRI ESASTAN REDDİNE” karar verilmiştir.
    G)Temyiz Nedenleri;
    Davacılar Vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmedilen manevi tazminat miktarının az olduğunu, tazminata işletilen faizin yasal faiz değil ticari temerrüt faizi olması gerektiğini beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.
    H) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
    1- Davacı çocuklar için hükmedilen manevi Tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde, Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararlar için kesinlik sınırının karar tarihi itibariyle 47.530,00 TL olduğu açıktır. Dava dilekçesinde davacı çocuklar için 50.000,00 er TL manevi tazminat talebinde bulunulduğu, yerel mahkemece verilen 12/09/2017 tarihli kararda davacı çocuklar için 15.000,00 er TL manevi tazminata hükmedildiği, taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince verilen 10/04/2018 tarihli kararda 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b-1. maddesi gereğince davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine hükmedildiği anlaşılmaktadır.Bölge Adliye Mahkemesi kararını, davacılar vekili temyize getirmiştir. Bu kapsamda; manevi tazminat miktarının, reddedilen miktarı yönünden temyiz sınırının altında kaldığı açıktır.
    O halde Bölge Adliye Mahkemesi kararının manevi tazminat yönünden temyiz kabiliyeti olmayıp, davacı vekiline ait temyiz itirazlarının 6100 sayılı HMK."nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİNLİKTEN REDDİNE karar verilmiştir.
    2- Davacı eş için hükmedilen manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde, dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenler ile temyiz kapsam ve nedenlerine göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
    Dava, sigortalının iş kazası sonucunda vefatı nedeniyle eş ve çocuklarının manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece, manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile davacı eş yararına takdiren 30.000,00 TL manevi tazmınatın kaza tarihi olan 30/01/2014 tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.Bölge Adliye Mahkemesince; taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
    Gerek mülga BK’nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakimin manevi zarar adı ile ölenin yakınlarına verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir.Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, bunun yanında olayın işverenin işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince alınmamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23.6.2004, 13/291-370) Bu ilkeler gözetildiğinde, davacı eş yararına hükmedilen 30.000,00 TL manevi tazminatın az olduğu açıktır.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: 1- Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, davacı eş yararına hükmedilen manevi tazminata ilişkin olarak yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenlerle BOZULMASINA,
    2-Yukarıda açıklanan nedenle, taraf vekillerinin temyiz dilekçesinin, davacı çocukların manevi tazminat talebine ilişkin temyiz edilen miktar temyiz kesinlik sınırı kapsamında kaldığından REDDİNE, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesi"ne, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde davacılara iadesine, 05/03/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi