1. Ceza Dairesi 2013/55 E. , 2013/3193 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 1 - 2012/100543
MAHKEMESİ : Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ VE NO : 17/01/2012, 2009/53 (E) ve 2012/12 (K)
SUÇ : Olası kastla yaralama, kasten yaralama
TÜRK MİLLETİ ADINA
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Hakan"ın, mağdurlar Ahmet ve Nafız"e yönelik eylemlerinin sübutu kabul, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin sübuta yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle;
Ancak;
A) Oluşa ve dosya kapsamına göre; sanık Hakan"ın, babası Mehmet Nuri ile mağdur Ahmet arasında tarla sınırı konusunda uyuşmazlık olduğu, olay günü taraflar arasında çıkan tartışmada sanık Hakan ve akrabaları ile mağdur Ahmet ve akrabaları arasında kavga çıktığı, tabanca ile sanık Hakan"ın kardeşi Haci"ya ateş ederek yaralayan mağdur Ahmet"in, başına darbe alması sonucu yere düştüğü, kardeşinin yaralandığını gören ve mağdur Ahmet"in kardeşi Mehmet Yaşar"ın elinden tabancayı alan sanık Hakan"ın, mağdur Ahmet ile mağdur Nafiz"in bulunduğu yöne doğru etkili mesafeden birden fazla ateş ederek mağdur Ahmet"i, batın sol alt kadran, sağ uyluk ve sol bacak bölgelerinden toplam dört isabetle sigmoid kolon, ince bağırsak, sağ ve sol femoral arter ile femoral ven yaralanmasına, ince bağırsak rezeksiyonuna ve yaşamsal tehlike geçirmesine neden olacak şekilde yaraladığı, mağdur Nafiz"i ise batın sağ üst kadran ve sol bacak bölgelerinden toplam iki isabetle transvers kolon yaralanması ve L2-L3 seviyesinde hematom nedeniyle organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına, yaşamsal tehlike geçirmesine neden olacak şekilde yaraladığı olayda;
a) Sanık Hakan"ın, mağdur Ahmet"i kasten yaralama suçu yönünden,
Hedef alınan bölge, kullanılan aletin elverişliliği, atış mesafesi, yaraların yerleri ve niteliği ile kullanılan aletin elverişliliği hususları dikkate alındığında sanığın ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu anlaşıldığı halde, kasten öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılması yerine suç niteliğinin tayininde yanılgıya düşülerek kasten yaralama suçundan yazılı şekilde karar verilmesi,
b) Sanık Hakan"ın, mağdur Nafiz"i olası kastla yaralama suçu yönünden,
Sanığın, mağdur Nafiz"i doğrudan görerek, birden çok ateş etmek suretiyle onu yukarıda belirtildiği şekilde yaraladığı olayda; Hedef alınan bölge, kullanılan silahın elverişliliği, atış mesafesi, mağdur Nafiz"in isabet almasının mutlak ve kaçınılmaz olması, göz önüne alınarak doğrudan kasıtla öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılmasına yerine, olayda uygulama yeri olmayan olası kastla yaralama suçundan yazılı şekilde karar verilmesi,
c) Kavga sırasında mağdur Ahmet"in, tabanca ile ateş ederek sanık Hakan"ın kardeşi Haci"yi yaraladığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılmaması,
B) Kabule göre;
a) Sanığın, mağdur Ahmet"i kasten yaralama suçundan kurulan hükümde silah nedeniyle artırım yapılırken, cezanın 1 yıl 15 ay hapis olarak belirlenmesi yerine, 2 yıl 3 ay olarak tayini,
b) Sanığın, mağdur Ahmet"i hedef alarak ateş etmesi halinde mağdur Nafiz"in de isabet almasının mutlak ve kaçınılmaz olduğunun anlaşılması karşısında, mağdur Nafiz"e yönelik eylemi doğrudan kasten yaralama suçunu oluşturduğu halde suçun yanlış nitelendirilmesi suretiyle olası kastla yaralama suçundan eksik ceza tayini,
c) Mağdur Nafiz"i olası kast ile yaralama suçundan yapılan uygulama sırasında, mağdurun, organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına, yaşamsal tehlike geçirmesine neden olacak şekilde yaralandığından TCK.nun 86/1, 86/3-e, 87/1-a-d, maddelerinden sonra TCK.nun 21/2. maddesinin uygulanması gerektiğinin düşünülmeyerek TCK.nun 86/1, 21/2, 86/3, 87/1-a-son maddelerine göre uygulama yapılarak sanığa fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin kısmen farklı gerekçeyle tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), CMUK.nun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 15/04/2013 gününde oybirliği ile karar verildi.