Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/52
Karar No: 2008/18467

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2008/52 Esas 2008/18467 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2008/52 E.  ,  2008/18467 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Tokat 1. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 27/11/2007
    NUMARASI : 2005/906-2007/970

    Davacı,  esnaf Bağ-Kur hizmet süresinin ve emekli olmaya hak kazandığının tesbitine  karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, tarafların   aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine
    2- Davacının 1992  affından yararlanarak prim borcunu ödediği 12 yıl  1 ay 29 gün 1479 sayılı Yasa’ya tabi sigortalılığı ve  2 yıl askerlik borçlanmasıyla 1 yıl tarım Bağ Kur sigortalılığı bulunduğunu bildirip hizmet süresinin belirlenerek yaşlılık aylığını hak kazandığının tesbiti   istemiştir.
    Mahkemece  davanın kısmen kabulü ile davacının 26.1.1981-6.8.1982 ve 1.4.1988-19.2.2003 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa’ya tabi sigortalı olduğunun tesbitine, tahsis talep tarihi olan 10.12.2004 itibaryle tüm prim borçlarını ödemediğinden yaşlılık aylığı isteminin reddine  karar verilmiştir. 
     01.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren, 1479 sayılı yasanın 24. maddesi ilk şekliyle, sigortalılığın oluşumu için, kendi ad ve hesabına bağımsız çalışma olgusunun gerçekleşmesi yanında, ayrıca, kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıtlı olma koşulunu da aramıştır. Bu kuruluşlara kayıt tarihi ise, sigortalılığın başlangıcı yönünden, yasal karine kabul edilmiştir. 04.05.1979 tarihinde yürürlüğe giren 2229 sayılı yasa, Bağ-Kur’lu olabilme yönünden, söz konusu 24. maddenin öngördüğü meslek kuruluşlarına kayıtlı olma koşulunu kaldırmış, sadece yasanın temel ilkesi olan kendi ad ve hesabına çalışma koşulunun gerçekleşmesi durumunda, sigortalılığın oluşacağını yeterli görmüştür. Buna karşın, 20.04.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı yasa bağımsız çalışanların sigortalı olabilmeleri yönünden vergi yükümlülüğünü öngörmüş, vergiden muaf olanların da kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıtlı olmaları durumunda yine sigortalı sayılacaklarını kabul etmiştir. Nihayet, 22.03.1985 yürürlük tarihli 3165 sayılı yasa, sigortalılığa karine yönünden vergi kaydının, bu kaydın bulunmaması veya vergiden muaf olunması halinde, esnaf ve sanatkar sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kayıtlarının esas alınacağını belirlemiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden,  davacının 26.1.1981 tarihli giriş bildirgesiyle oda kaydına göre 26.1.1981 tarihinde 1479 sayılı Yasa’ya tabi zorunlu sigortalı olarak kayıt ve tescilinin yapıldığı, Kurum’un 21.2.2005 tarihli hesap eksresinde  sigortalılık sürelerinin 26.1.1981-15.2.1981 ve 1.4.1988-28.2.1999 tarihleri arası olarak kabul edildiği yargılama aşamasında dosyaya gönderilen  21.2.2007  tarihli ekstrede ise sigortalılık süresi bu defa 1.4.1988-28.2.1999 olarak kabul edildiği, davacının, 11.9.1972-15.2.1981 ve 1.4.1988- 28.2.2003tarihleri arasında  vergi kaydının, 26.1.1981-6.8.1982 ve 20.6.1989-18.2.2003 tarihleri arasında oda kayıtlarının ve 21.6.1989-19.2.2003 tarihleri arasında sicil kaydının bulunduğu, 14.4.1992 de başlayan prim ödemelerine 1997 ve 2004 yıllarında devam ettiği  1992 yılı affından yararlandığı, 1.5.1985-31.5.1985 arasında çakışmayan 506 sayılı Yasa"ya  tabi 30 gün çalışmasının bulunduğu, 1.1.2004-10.12.2004 tarihleri arasında 11 ay 10 gün primleri ödenmiş tarım Bağ Kur sigortalılığının bulunduğu 720 günlük askerlik borçlanmasını ise 2004 yılı içinde tarım Bağ Kur sigortalılığı kapsamında borçlanıp bedelini ödediği,  anlaşılmaktadır.
    Davacının oda kaydına göre Kurumca  tescilinin yapıldığı  26.1.1981  tarihinden oda kaydının silindiği 6.8.1982 tarihleri arası için; 2654 sayılı Yasa’nın  6 maddesi ile  1479 sayılı Yasa’nın 24 maddesinde yapılan değişiklik  önceki mevzuatın öngördüğü  koşullara sahip olan sigortalıların  sigortalılık niteliklerine son vermemekte  bu değişiklikler yürürlüğe girdikten sonra sigortalı olanlar  yönünden yeni düzenlemeler içermektedir.Bu durumda  26.1.1981-6.8.1982 tarihler arasında davacının 1 yıl 6 ay 10 gün geçerli sigortalılığı bulunduğu konusunda kuşku yoktur.
    Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan 1.4.1988-28.2.1999 tarihleri arasında ise davacının 10 yıl 10 ay 27 gün   sigortalılığının bulunduğu, 1.5.1985-31.5.1985 arasında çakışmayan 506 sayılı Yasa"ya  tabi 30 gün çalışmasının bulunduğu, 1.1.2004-10.12.2004 tarihleri arasında 11 ay 10 gün primleri ödenmiş tarım Bağ Kur sigortalılığının bulunduğu ve tarım Bağ Kur sigortalılık kapsamında 2 yıl askerlik borçlanma bedelinin ödediğine göre davacının kısmi aylık için yeterli toplam   15 yıl 5 ay 17 gün sigortalılığının  olduğu  davacı 11.4.1946 doğumlu olduğuna göre  tahsis talep tarihinde  58 yaşında olup   1479 sayılı Yasa"nın Geçici 10/3.maddesine (a) bendine göre kısmi yaşlılık aylığına hak kazandığı  anlaşılmaktadır.
    Ne var ki; 1479 sayılı Yasa"nın 35.maddesinde yaşlılık aylığından yararlanmak için diğer koşulların yanında talepte bulunulan tarihte prim  ve her türlü borçların ödenmesi koşuluda yer almakta olup mahkemece kısmi yaşlılık aylığı  içinde gerekli olan 15 yıl karşılığının prim borcu olup olmadığı konusunda  bir araştırma yapılmadan ve davacının talebi olmadığı halde 28.2.1999-19.2.2003 tarihleri arasındaki dönemde de davacının  sigortalı olduğuna karar verilerek sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
    Mahkemece davacının tahsis tarihi olan 10.12.2004  tarihi itibariyle kısmi aylık için gerekli olan 15 yıllık süre için  Kurum’a prim   borcu bulunup bulunmadığını sormak  prim borcu yok ise tahsis talep tarihini takibeden aybaşı olan 01.01.2005 tarihinden, var ise ödemesi için mehil verilerek ödediği tarihi takip eden aybaşından itibaren aylık bağlanması gerektiğinin tesbitine ve sigortalılık sürelerinin tesbiti açısından talep aşılmadan  karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme sonucu hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir
    O halde tarafların yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli  ve hüküm bozulmalıdır
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine,27.11.2008  gününde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi