Tebliğname No : 10 - 2010/87446
Mahkeme : İZMİR 8. Ağır Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi- Numarası : 21.10.2009 - 2006/338 esas ve 2009/299 karar
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma


Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Dosya, Dairemizin 2013/13749 esasında kayıtlı İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2011/77 esas ve 2012/194 karar sayılı dosyası ile birlikte incelenmiştir.
A) Sanık Hasan hakkındaki beraat hükmünün incelenmesi:
Diğer sanık Erol"un satmak amacıyla getirdiği suç konusu tabletler ile esrarın evinde bulundurulmasına rıza göstermek suretiyle, atılı suçu adı geçenle teşekkül oluşturmak suretiyle işlediği gözetilmeden, sanık hakkında uyuşturucu ve uyarıcı madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyet yerine beraat hükmü kurulması,
Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
B) Sanık Erol hakkındaki mahkûmiyet hükmünün incelenmesi:
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipinin doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Aralarında hukuki kesinti bulunmadığı gözetilerek, sanık hakkındaki İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2011/77 esas sayılı davasının bu dava ile birleştirilmesi ve sonucuna göre fiillerinin tek suç veya zincirleme suç ya da iki ayrı suç oluşturup oluşturmadığı da tartışılarak sanığın hukukî durumunun belirlenmesi gerektiğinin dikkate alınmaması,
2- Kabule göre; suç konusu amfetamin içeren 727 adet tablet ve 485 gram esrarın miktarına bağlı olarak önemi ve değeri ile oluşturduğu tehlikenin ağırlığı nedeniyle temel cezanın, makûl oranda alt sınır aşılarak belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, diğer dava nedeniyle verilen ceza da dikkate alınarak CMUK"nın 326. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına,
24.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.